- 🗡️ -

50 9 10
                                    

SEULGI

    Gözlerimi zorlayarak açmaya çalışırken kulağıma Yerim'in iğrenç, cırtlak sesi geliyordu. Tamam normalde güzel olabilirdi ama bağırırken berbattı. Özellikle de beni uyandırmaya çalışırken çıkarttığı ses... Gözlerimi zorla da olsa araladığımda karşımda Jimin'i gördüm. Hatta karşım felan sayılmazdı direk dibimdeydi. Baya dibimdeydi. Koala gibi sarmıştım çocuğu resmen. Pekala, kendime daha sonra küfür edecektim. Hızlıca ayağa kalktığımda o da yeni uyanıyordu. Biz buraya nasıl gelmiştik lan. Bavullar yataktaydı ama sorun bizim orada olmamamızdı. Yerde beraber uyanmıştık. Tamam, film sahnelerine birşey söylemiyordum artık. Daha beterini yaşamıştık. Kesin Jimin uyurgezerdi. Yoksa bunun imkanı yoktu. Jimin bavulun üstünden uçmuş ben de arkasından uçmuş ve beraber yere düşmüş- Bu baya saçmaydı.

"Keşke bavulları yatıracağınıza kendiniz yatsaydınız."

Yerim kahkaha atarken ona ters bir şekilde bakıyordum.

"Keşke siz de yatağımı işgal etmeseydiniz de burada taklalar atmak zorunda kalmasaydım."

Jungkook da yandan kendini tutmaya çalışarak - tutamıyordu - gülüyordu. Yataktan kaptığım yastığı kafasına fırlattığımda hızla eğilip yastığı kaptı ve bana attı. Yüzüme yapışan yastıkla sesli bir şekilde 'üf' ledim ve hala uykulu olan sesimle konuştum.

"İyi atıştı."

"Ne sandın kızım, sporun gücü işte."

Jimin de kalktığında birbirimize durumdan anlamaz bir şekilde baktık. İkimizin de kafasındaki tek soru şuydu;

Yere nasıl inmiştik?

Uykulu olmasaydım gerçekten buna gülebilirdim. Yerim elinde telefonla bana yaklaştı ve yatağa oturdu. Jimin'le Jungkook kapısı açık klübenin önüne çıktı.

"Gel, gel. Bak sana ne izleteceğim."

Yerim'in yanına oturup telefona baktım. Uyanmadan birkaç dakika önce bizi videoya almıştı. Kendime ciddi anlamda küfretmek istiyordum. Bu sefer elimi alnıma utanırcasına vurdum.

"Of. Oha. Resmen sapık gibi yapışmışım. Bunu sakın Jimin'e izletme. 10 yıl dalga geçer sonra."

"10 yıl berabersiniz yani."

Deyip sırıttığında suratımı buruşturup  boş boş baktım. İşaret parmağımı uyarırcasına ona sallayarak,

"Asla izletmeyeceksin. Ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum. Beni beklemeden kahvaltıya giderseniz hepinizi döverim."

Dedim. Yemekleri bensiz yiyemezlerdi. Yerim arkamdan gülerek 'hı hı' derken göz devirip klübeden çıktım ve kendi klübeme doğru yol aldım. Bugün son günümüzdü. Akşam yoğun hayata geri dönüyorduk. Burayı gerçekten sevmiştim. Yorulmuştum ve burası iyi gelmişti.

   Klübeme girdim ve üzerimi değiştirdim. Kolumdaki ince bilekliği farkettiğimde gülümsedim. Jimin aldığı için gülmüyordum tabiiki de. Güzeldi sadece. Telefonumu da alıp klübeden çıktım ve bizimkilerin yanına gittim. Bu buradaki son beleş mükemmel kahvaltımdı. İyi değerlendirmeliydim. Döndükten sonra kilomu ölçmem gerekecekti. Çünkü burada gerçekten baya tıkınmıştım. Soo ve Taehyung da geldikten sonra kahvaltı yaptığımız restauranta ilerledik. İlerlerken Sooyoung koluma girdi ve,

"Elindeki bilekliği nerden buldun lan çok güzel."

Dedi. Bu kız sorunluydu. Kendisinin bir ton bu tarz güzel bileklikleri vardı.

"Dün gece arkadaki mağazaların orada görmüştüm ama ben almadım."

"Ne? Çaldın o zaman."

IRREGULAR	} ❝𝙨𝙚𝙪𝙡𝙢𝙞𝙣❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin