- 🎉 -

62 10 20
                                    

Bölüm yazıp yayınlamayı unutmak... Pek bekleyen olmasa da özür diliyorum :)

     Sinir ve şaşkınlık beynime hükmederken dondurma çoktan yeri boylamıştı. İşte buna cidden inanamıyordum. Yerim'den ayrılmamıştı bile. Hatta hiçbir şey söylememişti. Evlerine gittiğimiz akşam da sürekli hayatında başka birisinin olduğunu söylemeye çalışmıştı. Ayrıca daha üniversiteyi bile bitirmemişti. Ne evliliğinden bahsediyordu bunlar? Bir tür şaka olmalıydı. Gerçi doğum gününde onlara gittiğim günden ne kadar zengin olduklarını biliyordum. Para için bir işe girmesi gerekmiyordu. Yine de saçmaydı. Yerim bunu duyduğu an yıkılırdı. Şuana kadar belki de ilk aşk acısını felan yaşıyordu. Bunu duyarsa hem gururu hem de kalbi paramparça olurdu. Jungkook'un onunla dalga geçtiğini felan düşünürdü. Bunun bir açıklaması olmalıydı.
    Jimin vereceğim tepkiyi bekliyor olacaktı ki şaşırmamıştı. Benimle beraber o da durdu.

"Ne?! Ne demek evleniyor?!"

"Çılgınca, farkındayım. Ben de henüz bir anlam verebilmiş değilim."

"Şaka felan mı bu? Benim arkadaşım kukla mı?"

"Jungkook şu ana kadar hiçbir kızla öyle bir ilişki de bulunmadı. Bir tek Liz olmuştu işte. Onunla da kötü bir şekilde ayrılmışlardı ama şimdi..."

"Şimdi? Ne olmuş? Canı eski sevgilisine geri dönmek mi istemiş?"

"Seulgi sakin olur musun? Jungkook Yeri'ye böyle birşey yapmaz. Ben de anlamaya çalışıyorum. Benden de sakladığı birşeyler var."

Jimin'e çatmanın bir faydası olmayacağını bildiğimden sakinleşmeye çalışıp en yakınımdaki banka oturdum. Jimin de elindeki dondurmayı yandaki çöpe atıp yanıma oturdu.

"Sence ne olabilir? Yani sonuçta sen onu daha yakından tanıyorsun."

Kafasını düşünceli bir şekilde çimenlere çevirdi.

"Onu zorlayan birşeyler olduğunu düşünüyorum. Liz gerçekten tanıdığım en kurnaz kız. Ayrıldıktan sonra bir süre Kook'un peşini bırakmamıştı. Sonra garip bir şekilde ortadan kayboldu. Ardından aile dostu olarak karşımıza çıktı. Bir şekilde kendini Kook'un ailesine sevdirmiş. Biz bile şaşırmıştık."

Bahçelerinden onları izlerken söylediği yalanı hatırladım. Profesyonel bir yalancı olduğunu o gün iyice anlamıştım. Ve bir de... Evet. İşte olay buydu. Evlilikten bahsetmişti.

"Hatırladım."

"Ne hatırladın?"

Bir anlık heyecanla bunu söylemiştim ama foyamızın ortaya çıkma ihtimalini tamamen unutmuştum. Tam bir aptaldım. Nasıl da unutmuştum? Şimdi ne diyecektim? Laf ağızdan bir kez çıkmıştı. Sanırım bundan sonra yapılabilecek en iyi şey itiraf etmekti. Kafamı ben de farklı yöne çevirdim ve konuştum.

"Şey... Biz Yerim'le birşey yaptık."

Bakışlarımı ona yönlerdiğimde bana sorarcasına baktığını gördüm. Mahcup bir şekilde dudağımı ısırdım. Tamam, Seulgi. Söyle ve kurtul.

"Sooyoung'un size geldiği gün biz de oradaydık."

Hızlıca söylediğim lafa karşı Jimin hala sorarcasına bakıyordu. Bu sefer ki bakışı ise 'neden' i soruyordu. Sooyoung'un adını ispitçiye çıkarmamak için araya biraz yalan katmalıydım.

"Çünkü..."

Kaşlarımı çattım ve suratımdaki mahcup ifadeyi yok ettim.

"Ne? Gelemez miyiz? Arkadaşımız değil misiniz? Gayet normal bence."

IRREGULAR	} ❝𝙨𝙚𝙪𝙡𝙢𝙞𝙣❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin