*7*

1.1K 85 162
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


❖❖❖


Bir çok insan bazı durumlarda isteği dışı duygularını saklamak zorunda kalır. Bir çok kez kendimizi bunu yapmaya mecbur gibi hissederiz ama aslında bu sadece bizim aklımızda kurguladığımız ve bu kurguya inanma isteğimizdir. Hiç bir zaman duygularımızı içimize atmak zorunda değilizdir.

Bazen yaşadığımız duyguları genellemek ve bu duyguları yük olarak ifade etmek hoşumuza gider. Fakat bu durumdan ilginç bir şekilde keyif almaktansa bizleri farklı durumlara sürükleyen bu duyguları anlayabilmemiz oldukça önemlidir.

Bazen böylesi hisleri anlamak, bunları düşüncelere aktarmak ve yüksek sesle ifade etmekte zorlanırız. Bu üç adım, karmaşık olmakla birlikte, içinde bulunmak istemediğimiz duygu durumlarından çıkmak için başvurabileceğimiz birer yol olarak da karşımıza çıkar. Önemli olan bunları uygulamak değil ne için bu yollardan birine baş vurduğumuzu bilmektir. Hiç bir insan sebepsiz yere birine içindekileri birine dökme isteği duymaz.

Küçükken annem, babam,anneannem kısacası büyümem de katkısı olan herkes beni sürekli bu konuda uyarırdı. Uyarmalarının birçok sebebi olduğunu biliyordum. Ama yinede onları anlayamıyordum.

"Tamam annecim şimdi işim var bu yüzden kapatmam lazım.Sonra ben sizi ararım.Seni seviyorum.Babama da onu çok sevdiğimi söylersin." diyerek elimdeki telefonumu kapattım ve üzerinde oturduğum pufa bıraktım.

Enerjim olmamasından dolayı sabahtan beri sızlanıyordum.Bugün izin günümüzdü bu yüzden Jennie annesinin yanına gitmişti.Jisoo'da şimdi gitmek için hazırlanıyordu.Lisa ile bense ailelerimiz burada olmadığı için mecburen evde kalıyorduk.

Onları çok özlemiştim.Hayattaki en büyük dayanağım, teselli ve mutluluk kaynağımdı benim ailem. Ailemin varlığı bana her daim güç katardı. Çünkü küçüklüğümden beri sıcak bir aile ortamında yetişmiştim.Annem, babam, ablam hepsi her daim yanımda olmuşlardı.Bu yüzden aileme çok bağlı bir insandım.

Bu düşünceler bana ailenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştı.İstemsizce gözümden bir yaş gelmesini engelleyemedim.

Bir yaş daha ve bir yaş daha...

Bir kaç saniye içinde kendime hakim olamayarak hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.Neden birden bire duygusallaştım anlayamıyordum ama kendime engel olmadım ve kendimi saldım.Belkide ağlamak içimi rahatlatırdı.

Birden bire açılan oda kapısıyla başımı kaldırmadan göz ucuyla gelene baktım.Jisoo üstündeki güzel siyah elbisesi ve tüm güzelliğiyle karşımdaydı.

Telaşla bir kaç adım atıp önümde eğildi ve boylarımızı eşitledi.Eğik olan başımı çenemden tutarak kaldırdı ve yüz yüze gelmemizi sağladı.Kızaran gözlerimi onun gözleriyle buluşturduğum anda  bana sarılarak konuşmaya devam etti."Ne oldu sana bebeğim? Neden ağlıyorsun? Yoksa birinine mi bir şey oldu?" soruları tek tek sıralarken ben sesli bir şekilde iç çektim.

𝑫𝒊𝒛𝒛𝒚𝒊𝒏𝒈,𝑹𝒂𝒊𝒏𝒚 𝑵𝒊𝒈𝒉𝒕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin