*8*

976 80 110
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


❖❖❖

"İstersen daha az dikkat çeken bir yere gidelim.Yoksa sokağın ortasında dikilmeye devam edersek ikimizinde hiç istemediği şeyler olabilir."

Sessizlik bilgeliktir, buna şüphe yok, ve sessiz kalmak her zaman aptalca bir şey söylemekten daha iyidir. Bir çok insan bunu düşünür. Her zaman "ya yanlış bir şey söylemişsem?"diye düşünmemek elde değildir.

Yersiz bir yorum yapmadan ya da uygunsuz bir şey söylemeden önce, çenemizi kapatmak ve zekamızı göstermek düşünmeden konuşmaktan elbette iyidir.

Ancak sessiz kalmak ve görüşlerinizi savunmak arasında bir denge olmalıyız.

Duygular ve düşünceleri kendinize saklamak aslında karşınızdakinin sizi nasıl kırdığını ya da sınırı aştığını anlamasını engeller.

Kimse müneccim değil,biz kırıldığımızı ya da üzüldüğünüzü söylemezseniz onlar bunu anlayamayacaktır. Bir şekilde karşımızdaki kişilere duygularımızı anlatmaya ve göstermeye çalışmalıyız.

Bazen sessiz kalmak bilgece bir harekettir, diğer türlü bilgece kelimeler seçmek zorunda kalırız. Ne zaman konuşup ne zaman susmanız gerektiğini bilmek geliştirebilmesi mümkün olan bir yetenektir.

Bununla kastımız, tamamen sessiz kalmak ya da aklınıza gelen her şeyi söylemek demek değildir. Bana göre aşırılık her zaman kötüdür. Dengeyi koruyun ama unutmayın ki duygularınızı saklamak sadece size zarar verir. Ne tamamen içinize atın nede bütün hislerinizi dışarı vurmalıyız. Bir şekilde dengeyi korumaya çalışmalıyız.

Kesin olan bir şey var ki; zorlu duyguları ifade etmek için yeteri kadar kelime olmamasıydı..

Belki de şiirler bu yüzden var. Şiir, sanatsal bir dışa vurumdan fazlasıdır. Şairler, şiirlerinin zorlu duyguları dünyaya ifade etmekte harika birer araç olduklarını düşünürler.

Aynı şey, duygularını farklı sanat formları aracılığıyla aktarmayı seçen insanlar için de geçerlidir.

Sanata yönelimi olan insanlar duygularını bazen eşsiz, tarif edilmez bir melodiyle; bazen benzersiz, saatlerce baksak bile içindeki derin duyguları anlayamayacağımız bir tabloyla yada işte böyle şiirlerle dış dünyaya yansıtır. Aslında onları anlamak için tek yapmamız gereken sadece eserlerine daha farklı gözle bakmaktır.

Aslında içimizde olan merhamet, sevgi, güven gibi duygular başkalarının bize ait alanı işgal etmelerine, çizgiyi aşmalarına, siz sessiz kaldığımızda bizim yerimize karar vermelerine izin verir. Sonunda ise, diğerleri tarafından oynatılan bir kukladan farkımız kalmaz.

Kim bir başkasının kuklası olarak hayatını devam ettirmek ister ki?
Ben cevap vereyim: HİÇ KİMSE!!!
Evet, ciddi anlamda hiç kimse başkasının hayatına bu kadar müdahil olmasından hoşlanmaz...

𝑫𝒊𝒛𝒛𝒚𝒊𝒏𝒈,𝑹𝒂𝒊𝒏𝒚 𝑵𝒊𝒈𝒉𝒕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin