Yoongi çantasını almış ve önceden hazırlamış olduğu notu masaya bırakmıştı. dış kapıyı da sessizce kapadığında ağır adımlarla ilerledi.
onu terk etmek zorundaydı çünkü ona layık değildi. onun sevgisine layık değildi. daha dün onu terk etmemesi için yalvarıyordu Namjoon'a.
mükemmel başlamıştı ilişkileri. klasikti ama güzeldi. üniversitede tanışmışlar ve birbirlerini deliler gibi sevmişlerdi. ama Namjoon'un eski sevgilisi Yoongi'nin peşini bırakmamıştı. takıntılı kız hala Yoongi'ye mesajlar atıyordu.
mesajlar genelde Namjoon'a layık olmadığı, bir erkeğin Namjoon'u tatmin edemeyeceği ya da Yoongi'nin çok çirkin olduğunu iddia etmesinden ibaretti. belki Yoongi'nin de biraz özgüveni olsaydı bunlara inanmaz az önce geçirdikleri aşk dolu dakikaların tadını çıkartırdı. ama acı çekmişti. sadece acı...
şimdi de nereye gittiğini bilmeden ilerliyor geceyi geçirebileceği bir yer arıyordu. Namjoon'u düşündükçe içi sızlasa da onun mutluluğu için bunu yaptığını aklından geçirmesi yetiyordu.
sonrasında kendini bir otelde buldu. çantasını odaya bıraktı ve kendisini otelin barına attı. bardaklar, şişeleri kovaladı. artık kafasını masaya yaslamış mırıldanıyordu. bir görevli tarafından odasına çıkarıldı ve uyuya kaldı.
💘
merhabalar! manyak yorgunum,yatakta debeleniyorum;(
kendine iyi bak♡
