Kapı önündeki kutu

28 5 66
                                    

"Tüm gün boşum!"

Saat öğlene doğru geliyordu ve yeni uyanmıştım. Dersinin olmadığı günler bir lütuf gibi geliyordu adeta insana.

"Ne yesem, ne yesem?"

Yerde yatıp tavana boş boş bakarken aklıma gelen şeyle sırıttım.

"Hadi eve yemek söyle Mira."

***

Yediğim şey boğazımda kaldığında öksürüklere boğuldum, kendime geldiğimde çatalımı bilgisayar ekranıma doğrultup dizi karakterine bağırmaya başladım.

"Seni adi, neden yaptın ki bunu? Kaba yerin arşa erdi mi şimdi? Tanrım IQ'm düşüyor!"

Kapı çaldığında içime ağlayarak diziyi durdurdum ve kucağımdaki yemeği de yan tarafıma koydum. Paytak adımlarla kapıyı açtığımda oldukça şaşırmıştım.

Çünkü sonuçta kapınıza her gün bir karton kutu bırakılıyor değildi ya?

Kaşlarımı çatarak kapıdan dışarı doğru sarkıp etrafı kontrol ettim.

Tekrar kutuya baktım, üzerinde isim falan da yazmıyordu. Bu demek oluyordu ki birisi özel olarak getirmişti. Ev adresimi kimler biliyordu?

Yağız ve Emir.

Üniversiteye geçince taşındığım için eski arkadaşlarımın adresimi bildiklerini sanmıyordum.

Saçımı karıştırıp iç çektim. Kutuyu içeri alıp kapıyı da kapattım.

Salonun ortasına kutuyu bıraktım ve bantlarla uğraşmak istemediğim için mutfaktan bir bıçak alıp geldim.

"Boş günümde uğraştığım şeye bak."

Bantları keserek kutuyu açtığımda pek de düşünmediğim şeyler çıkmıştı.

Benim fotoğraflarım.

Birisi her anımda benim fotoğraflarımı çekip bana göndermişti.

Resimlere bakmaya devam ettim. Bu... rahatsız ediciydi. Tüylerim ürperdi ve fotoğrafları tekrar kutuya attım. Daha sonra kutudaki diğer eşya olan bez bebeği aldım. Bebeğin benimkine benzer saçları vardı, bana gönderme yaptığını anlamak çok da zor değildi. Bebeğin karnındaki şişe baktım. Nasıl olmuştu da bu derece birinin nefretini kazanmıştım?

Kutuya tekrar baktığımda bir kağıt daha olduğunu gördüm. Titreyen ellerimle küçük kağıdı elime aldım.

Küçük hediyemi beğendin mi? Bu, beni çıldırtmanızın bedeli.
-E

"Kahretsin!"

Kutuya tekme atıp elimi saçlarıma geçirdim.

"Kafayı sıyırmış!"

Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

Ne yapmalıydım? Yağız'dan zaten yardım istemiştin, yine de peşimi bırakmadıysa ne yapabilirdim?

Polis merkezi? Mail adresinin kime ait olduğunu bulabilirler miydi?

Olduğum yerde çöktüm ve kafamı dizlerime gömdüm. İzleniyormuş hissi her yerimi sarmıştı. Belki de farkında olmadan fotoğraflarım çekiliyordu bile.

Çaresizce telefonumu bulup Yağız'ı aradım.

"Sevgilim beni mi özlemiş yoksa?"

Sesindeki neşe biraz olsun stresimi almıştı.

"Yağız..."

"Mira sen iyi misin? Sesin kötü geliyor."

Duraksayıp yutkundum. Nasıl konuya girecektim, 'takip ediliyorum benimle polis merkezine gel' mi?

"Mira?"

"Yağız, bana gelir misin?"

Bir süre sesi gelmedi.

"Ne?"

"Diyorum ki evime gel."

"Evine mi atıyorsun beni?"

"Yağız iki dakika dalga geçme ve gel."

"Tamam tamam, şimdi ders arasındayız. Sanırsam bir saat olmadan gelirim."

"Tamam, iyi dersler."

Telefonu kapatıp koltuğa fırlattım. Salonun perdesini tamamen kapatıp dış kapının da kilitli olduğundan emin oldum. Daha sonrasında bıraktığım yemeği usulca yemeğe devam edip diziyi tekrar oynattım.

***

Kapının çalınmasıyla uzandığım koltuktan kalktım. Kapıya doğru yürürken gelenin Yağız olmayabileceği olasılığı da geldi aklıma. Parmak uçlarıma kalkıp kapı deliğinden baktım. Neyse ki düşündüğüm ihtimal değildi.

"Mira? Rengin atmış resmen."

Sormadan içeri girip beni kontrol etmeye başladı.

"Başka dersin var mıydı?" derken kapıyı kapattım.

"Hayır son dersimdi."

"Güzel."

"Artık ne olduğunu anlatacak mısın?"

Kolundan tutup onu salona sürükledim ve halıda bıraktığım kutuyu gösterdim.

"Ne olmuş?"

"Kutuya bak."

Dediğimi yapıp kutudakileri incelemeye başladı.

"Mira bunlar..."

"İğrenç, değil mi?"

"Bunu kendimiz çözemeyiz, yardıma ihtiyacımız var."

Kafa salladım.

"Seni bu yüzden çağırdım, karakola gidip şikayette bulunacağız."

Elindekileri bırakıp karşıma geçti. Ardından bana sımsıkı sarıldı.

"Her şey yoluna girecek."

Kafamı göğsüne gömüp ben de kollarımı onun beline sardım.

"Hmhm."

——————————

Selaaam

Bölümü nasıl buldunuz?

Böyle bir durumda siz ne yapardınız?

Neyse, bölümün sonuydu

Kısa oldu ama idare ediverin

Hoşçakalın 🥰😘💙

Fake LoverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin