you need to calm down - nomin

so into you

"Savaş sırasında düşmanının savunmadığı bölgelere saldır; kazanırsın."

Küçükbeyin etrafındaki insanlara her zamankinden az laf dokundurması, işini düzgünce yapmayan çalışanlara daha az fırça çekmesi ve olur olmadık anlarda yüzünde beliren gülümsemesi tüm konak ahalisini şaşırtıyor, aynı zamanda da mutlu ediyordu.
Madem küçükbey kendisi gibi ahlaksız olan Sir Lee Jeno ile birlikteyken bu denli iyi birisine dönüşüyordu o halde varsın beraber olsunlardı, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştu.

Tabii ki bu iki aşığın kavuştuğunu bilenler yalnızca konak çalışanları ve malum gecede konakta bulunan müşteriler değildi, birbirlerine nasıl da sarılıp özlem giderdikleri bütün sosyetenin dilindeydi ve bu haber bütün yaşlı madamların içten içe  rahatlamasına sebep olmuştu.
Çünkü bütün görgülü hanımefemdiler gibi yaşlı madamlar da evlatlarının hayatlarını günahsız ve terbiyeli beylerle geçirmesini tercih ediyordu, adım başı kavalyelerinin eski kırıklarıyla karşılaşıp geceler boyu ağlamasını değil...

Öyle ya da böyle küçükbey ve Sir'ün bir arada olduğu haberi herkesin dilindeydi ve herkes o iki ahlaksızın sözlendiklerine dair bir açıklama yapmasını bekliyordu.
Yeterince görgülü her ingiliz çift, birbirlerini görmek istedikleri her sefer için randevu ve izin ister, ardından buluşurdu. Üstelik bu buluşma herkesin görebileceği bir yerde yapılırdı ki aralarında müstehcen şeyler yaşandığına dair kimsenin bir kuşkusu olmasın.

Ancak Sir ve Küçükbey gece yarıları birbirlerinin evine girip çıkıyor ve saatlerce baş başa kalıyorlardı. Ne yaptıkları da sır değildi üstelik çünkü küçükbey boynunda yer alan kızarıklıkları saklama ihtiyacı bile duymayacak kadar görgüsüz ve ahlaksız bir çocuktu. Bütün bu gelişmelerin yanı sıra, kimsenin o ikisini sevmemesi için yeni bir sebep daha vardı; Sir ve küçükbey o gece konağı taşlamak için orada toplanan tüm kadınların kocalarına bedava içki ve jeton vaad ediyorlardı.

Böylelikle hem güvenliği sağlıyor hem de intikam alıyorlardı. Kim içinde kocası da varken bir barı yakardı ki?

Yine de bu kadar nefret alıyor olması küçükbeyi biraz bile rahatsız etmiyor, aksine keyfinin yerine gelmesini sağlıyordu. Yüzünden hiç silinmeyen gülümsemesi ile konuklarını karşılıyor ve çiçeği burnunda sevgilisi ile aşk tazeliyordu. Bu sefer işleri batırmayacaklarından ve sonsuza dek mutlu yaşayacaklarından emindi, Jeno bir aptallık yapmadığı sürece aralarının bozulmasına ne sebep olabilirdi ki?

       

          _________________________

   
Sir, yapacağı süpriz için oldukça heyecanlıydı. Bugün Jaemin'i babasının at çiftliğine götürecek ve ona at binmesini öğretecekti buna ek olarak evindeki çalışanına kendileri için bir piknik sepeti hazırlamasını da söylemişti böylece dışarıda yemek yiyebilecekleri.

Devasa konağa geldiğinde sevgilisi tam da tahmin ettiği gibi başka insanlara emirler yağdırmak ve her şeyin kendi kontrolünde olduğundan emin olmakla meşguldü. Konağın gösterişli çitlerine yaslanıp kollarını bağladı ve yüzünde memnun bir gülümsemeyle sevgilisini izlemeye başladı.

Küçükbey bir işi yaparken mükemmeliyetçi yanı ortaya çıktığı için etrafında ne olup bittiğini bile fark edemezdi, Sir'ün görmesi de on dakika sonrasına tekabül ediyordu. Ancak başını kaldırıp doğruca Sir'ün gözlerine baktığı zaman yüzünde o kadar güzel bir gülümseme filizlenmişti ki Sir bu gülüşü görmek için değil on dakika saatlerce bile bekleyebilirdi.