Sabah büyük bir gürültüyle uyandım. Didem yanımda değildi. Kahvesi sehpanın üstünde ve hâlâ dumanı çıkıyordu. Sesleri takip ederek ilerledim. Gördüğüm görüntüyle birlikte ağlamaya başladım. Gözlerim yavaş yavaş kararmaya başladı. Etraf gittikçe kararıyordu.
Xxxx
Uyandığımda baş ucumda bir hemşire serumlarla ilgileniyordu. Etrafıma bakındım. Başka kimse yoktu. Hatırlamak için zihnimi zorluyordum ki hemşirenin konuşmasıyla tüm dikkatim dağılmıştı.
-Güzel, uyanmışsın. Polis memurları seninle konuşmak istiyorlardı. İyiysen bildirmem gerek.
-Pek bir şey hatırladığımı sanmıyorum.
-Pekâlâ, iyi hissedersen bana haber ver.
Odadan çıkan hemşireyi izledim. Sonra boş hastane duvarlarını. Bayılmadan önce zihnimde canlanan o görüntüler... Rüya olmalıydı değil mi? Hayatımı o kadar çok rüyalara bağlı geçirdim ki, gerçeği ayırt edemez oldum. Rüyamda Didem'e kelepçe takılıyorlardı. Birkaç polis götürüyordu meleğimi. O güzel kahverengi gözleriyle bakıyordu bana.
Xxxx
Saatler geçmişti. Didem hâlâ yoktu. Aklıma rüyam geliyordu ve endişeleniyordum. Telefon sesiyle duraksadım.
-Bir mahkum sizinle iletişime geçmek istiyor. Kabul ediyor musunuz?
-Evet, evet. Ediyorum.
-Sevgilim, benim. Didem. Çok üzgünüm lütfen beni affet yanında olamadım.
-Ne oluyor? Bu olanlar şaka falan mı?
-Keşke olsa güzelim. Birileri bizi ihbar etmiş ve sonuç olarak başım biraz belada. Ama korkma bir yolunu bulacağım. Seni seviyorum. Seni çok seviyorum.
"Ben de" dedim. "Ben de seni seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Kadın GIRLXGIRL
Short StoryRüya: Bana bunlar rüya gibi geliyor ya Rüya: Hani uyanmaktan korktuğu rüyaları olur ya insanların Rüya: Sorarsam büyü bozulur, uyanırım