Devasa alışveriş merkezindeki mağazaların renkli vitrinleri çok dikkat çekiciydi. Hepsi ayrı ayrı güzeldi. Kış ürünleri çoğunda karlı bir konseptte işlenmişti.
Yoğun kalabalık arasında kaybolmamak için Poyrazın koluna girmiştim.
Elimizdeki paketlerle akan kalabalıkla birlikte ilerlerken bir kitapçı gördüm ve durdum.
Ben durunca Poyraz da durmak zorunda kaldı. Baktığım yöne baktı ve kitapçıyı gördüğünde gülümseyerek:
''Sana kitap alalım mı?''
Diye sordu. Heyecanla ona döndüğümde gözlerimin içi gülüyordu. Bu adam beni gerçekten anlıyordu. Gülümseyerek başımı salladım.
Önüme gelen şaçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve kitapçıya doğru yürümeye başladık. Bize garip garip bakanların sevgili olduğumuzu düşündüklerine emindim.
Kitapçının önüne geldiğimizde vitrinde reklam afişindeki kitaplara baktım. Bir sürü kitap vardı. Mağazanın içine girdiğimizde ne zamandan beri okumak istediğim kitabı raflardan birinde görünce hızlı adımlarla yanına gittim.
Bu mağaza kitap kokuyordu. Ve kitap kokusu en sevdiğim kokulardandı. Derin bir nefes alarak kitabın ilk sayfasını açtım. Birkaç cümle okuduğumda bu kitabı almaya karar verdim ve Poyrazı bıraktığım yere yöneldim. İnsanların arasından seçebildiğim kadarıyla Poyraz ortalarda görünmüyordu.
Kalbim heyecan ve korkuyla atmaya başladığında kitaba bakmaya giderken keşke onu bırakmasaydım diye düşündüm.
Aceleyle etrafa göz atarken bir süre sonra elindeki kitapla bana yaklaşan Poyrazı gördüm.
Farkında olmadan tuttuğum nefesimi serbest bıraktım. Korkmuştum...
Onu kaybetmek gerçekten çok kötüydü. Yanıma geldiğinde gülümseyerek elindeki kitabı gösterdi.
''Bu kitabı kesinlikle almalıyız.''
Bende gülümseyerek elimdeki kitabı Poyraza gösterdim.
''Galiba bunu da.''
''Tamam,o zaman ikisini de alıyoruz.''
Birlikte birkaç kişinin beklediği kasaya doğru yürüdük. Normalde kitap seçerken çok zaman harcardım ama Poyrazın şansından olsa gerek istediğim kitabı hemen bulmuştum. Bir süre sıra bekledikten sonra kitapları aldık ve mağazadan çıktık.
Alışveriş merkezinin üst katına çıkmak için yürüyen merdivenlere bindik. Üst kata geldiğimizde Poyrazın koluna tekrar yapıştım. Bana tek kaşını kaldırarak baktığında, 'ne yapayım korkuyorum' bakışımı gönderdim ve dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.