3🍁

106 29 10
                                    

Polisler ben korkmayayım diye bana söylememişlerdi herhalde diye düşündükten sonra etrafa bakınıp Emre'nin telefonunu aradım ama buralarda yoktu. Camlara dikkat ederek odadan çıktım ve yangın merdivenlerine doğru ilerledim, kapı açıktı. Emreyle Kayra burdan kaçmış olabilirlerdi ama başlarına bir şey gelmişte olabilirdi. Kayra'ya bir şey olursa bu sefer dayanamam diye düşünüp aşağıya indim. Polis arkadaşım yanıma gelip "Doğacım, arayalım istersen eğer başlarına bir şey gelseydi burda olurlardı ya da Kayra kaçırıldıysa bile fazla uzaklaşmış olamazlar." dedi. Kafamı salladım ve "Arayın" dedim. Diğer ekiplere de haber verip çıktılar. Çantamdan telefonumu çıkartıp Emre'yi aradım, hala açmıyordu. İkisine de bir şey olmasından çok korkuyordum. Salona gidip koltuğa oturdum belki geri dönerler ya da biri arar diye düşünürken telefon çaldı.

    Ekrana baktığımda Eda'nın aradığını gördüm ve telefonu açtım. "Doğa alelacele çıktın
Ne olduğunu merak ettim. Bir şey yoktur umarım?" diye sordu. Uzun bir süre düşündükten sonra Eda'nın sesiyle kendime geldim.
"Oğlum Kayra'ya ve kardeşim Emre'ye ulaşamıyorum. Eve geldiğimde ev darmadağın bir haldeydi. Kayra'nın odasında cam parçaları ve kan vardı." sesim titremeye başlayınca konuşmama ara verdim sonra devam ettim "Çok korkuyorum Edacığım" diyip ağlamaya başladım. "Ya çok üzüldüm Doğa, yanına gelmemi ister misin? Umarım bir şey olmamış, kaçmışlardır." dedi. Yanımda biri olsa iyi olacaktı. "Aslında gelsen iyi olur. Gelebilir misin?" diye sordum. Hiç düşünmeden "Tabi ki gelirim." dedi. "Tamam canım konum atıp gelmeni bekleyeceğim, görüşürüz." dedim. "Hemen çıkıp geliyorum görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı. Telefonu koltuğa koyduğum anda telefon tekrar çalmaya başladı. Eda arıyor diye düşünüp aldım. Düşüncemde yanılmıştım, polis olan arkadaşım Helin'in aradığını görünce ellerim titremeye başlamıştı. Hemen açtım ve "Doğacığım iyi misin?" dedi. Beni bunun için aramamıştır herhalde diye düşünüp "Helin, iyiyim ama beni bunun için aramamışsındır herhalde. Bir haber mi var?" diye sordum. Helin derin bir nefes alıp "Evet, sizin evin ilerisinde ki kulübedeyiz. Kayra da yanımızda ama Emre yok. Galiba Kayra'yı buraya bırakıp kaçmış. Eve girenlerin de Emre'nin peşinde olan adamlardan olduğunu düşünüyoruz. O evde bir şey olursa diye tuttuğun eve taşınsanız iyi olacak Emre'ye de ulaşmaya çalışacağız. Şimdi oraya geliyoruz. Sen kendinin ve Kayra'nın hatta Emre'nin eşyalarını topla. " dedi. Kayra'nın bulunduğunu duyunca çok sevinmiştim ama Emre'nin yakalanmasından çok korkuyordum."Tamam Helincim eşyaları topluyorum şimdi, gelin hemen bekliyorum. Görüşürüz. " dedim. "Görüşürüz." diyip telefonu kapattı.

   Telefonu cebime koyup yukarı odama çıkıyordum ki zilin çalmasıyla Eda'nın geleceğini hatırlayıp geri aşağı indim. "Merhaba Eda, gel hemen yukarı çıkıp bir kaç eşya alalım. Kayra'yı buldular. Diğer eve geçeceğiz."dedim ve peşimden çıkar diye düşünüp çıktım. Çıkarken Eda "Kayra'nın bulunmasına çok sevindim. Peki ya kardeşin Emre nerede?" diye sordu. Bir yandan kendime bir kaç eşya koydum bir yandan da Eda'ya durumu tam olarak anlattım. Eda "Peki kardeşin geri gelecek mi?" diye sorarken Kayra'nın odasına geçiyorduk. Bu sorunun cevabını bende bilmiyordum. Bir kaç defa daha gitmişti her seferinde eğer yakalanmadıysa geri gelmişti. "Eğer yakalanmazsa geri gelir. Onunda eşyalarını toplayacağım."dedim. Kayra'nın dolabını açıp bir kaç parça kıyafetini askıdan alıp koydum. Sonra tekrardan gelip hepsini alırız diye düşündüm. Kayra'nın en sevdiği oyuncaklarını da valizine koyup Emre'nin odasına geçtim. O sıra da zil çaldı. Eda'ya kapıyı açması için rica ettim.

Eda'dan

    Doğa'nın isteği üzerine aşağı inip kapıyı açtım. Karşımda bir kaç polis ve saçları omzunda, gözleri masmavi olan küçük bir çocuk vardı. Onun Kayra olabileceğini düşünüp "Kayra sen olmalısın." dedim. Hepsi bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Kayra olduğunu düşündüğüm çocuk "Evet benim ama siz kimsiniz?" dedi. "Ben annenin yardım ettiği kişilerden biriyim. Aynı zamanda annenin arkadaşıyım." dedim. Yaşına göre çok olgun bir çocuktu. "Anladım, annem nerde peki?" dedi. Onun bu derece güzel konuşmasına şaşırıyordum. "Annen yukarıda eşyaları topluyor."dedim. Merdivenlerden hızlı adımlarla çıktı. Annesine çok benziyordu. Bende peşinden çıktım. Doğa oğlunu görünce ağlamaya başlayıp koşup oğluna sarıldı. Onları öyle görünce bende ağlamaya başlamıştım...
Kızımı istiyordum. Onun yaşadığından emindim ve onu yanımda istiyordum. Dalıp gitmiştim. Düşüncelerimden kurtulup Doğa'ya baktım. Doğa oğlunu inceleyerek "Kayracığım, iyisin değil mi!?" diye sordu. Kayra "İyiyim anne ama Emre dayım nerde?" dedi. Doğa yine ağlamaya başlamıştı. Oğlu yanındaydı ama kardeşi için korktuğuna emindim.

Doğa'dan

   Toparlandım ve eşyaları alıp ilk Eda'ya sonrada polislere bakıp "Hemen burdan gidelim. Emre'yi bulabilecek misiniz?" diye sorup Emre'nin odasına girdim ve dolabından bir kaç parça eşya aldım. Kayra "Anneciğim onların bulmasına gerek yok dayım bana diğer eve gidin orası güvenli yanınıza gelicem dedi. Bence hemen oraya gitmeliyiz." dedikten sonra odasına girip en sevdiği oyuncağını aldı. Polisler "O halde gelin sizi güvenli bir şekilde oraya bırakalım. " dediler. Eda'ya baktığımda polislere yardım istermişcesine bakıyordu. "Edacığım, iyi misin?" diye seslendiğimde bana dönmeden "İyiyim, neden sordun ki?" dedi. Onda bir gariplik vardı. Kocasından korktuğu belliydi, ona yardım etmek istiyordum. "Sende bizimle gel istersen orası çok güvenli bir yer hem beraber kızını bulma çalışmalarına başlarız, ne dersin?" dedim. Eda polislerden gözünü ayırıp bana ve Kayra'ya baktı, gülümseyip "Sizinle gelmekten mutluluk duyarım, tabi rahatsız etmeyeceksem." dedi. Tebessüm ettim ve "O nasıl söz Edacığım sen bizi neden rahatsız edesin ki birbirimize yardımcı olmayacaksak ne için arkadaşız ki biz." dedim. Eda gülümseyip "Haklısın Doğa" dedi. Kafamı Kayra'ya ve polislere çevirip "E hadi o zaman gidelim." dedim. Odadan arabanın anahtarını alıp dışarı çıktım.

   Polis arabaları önden biz arkadan yeni evimize doğru ilerledik. Kayra çok tedirgin görünüyordu. Bana baktı ve "Anneciğim bütün okul eşyalarım orda kaldı ben okula gitmeyecek miyim?" diye sordu. Çok üzgün görünüyordu ama tehlike biraz olsun geçene kadar onu okula gönderemezdim. "Maalesef Kayracığım, bir süre okula gidemeyeceksin." dedim. "Çok uzun bir süre mi anne?" diye sordu ve derin düşüncelere daldı. "Bilmiyorum oğlum. Onu zaman gösterir." Eda aynadan bana göz kırpıp araya girdi. "Kayracığım, sen derslerinden geri kalmaktan mı korkuyorsun yoksa?" dedi. Kayra kafasını ona çevirip "Evet Eda abla okula gitmeyeceğim için arkadaşlarım bir sürü şey öğrenirken ben onlardan geri kalıcam." dedi. Gülümseyip aynadan Eda'ya baktım o da gülüyordu. "Merak etme Kayracığım eğer annende izin verirse okula gitmediğin süre boyunca sizinle beraber kalıp geri kalmamana yardımcı olurum." dedi Eda. Gözümü yoldan ayırmadan tek kaşımı kaldırıp 3 yaşında ki bir kız çocuğu gibi somurttum ve "İzin verirse de ne demekmiş. Başımızın üstünde yerin var. Tabi ki de bizimle kalabilirsin. Bu durumdan bende Kayra'da çok memnun kalırız değil mi Kayracığım?" dedim. Eda ve Kayra büyük bir kahkaha kopardı. Kayra gülmesini engellemeye çalışarak "Anne senin bu küçük çocuk hallerini çok seviyorum ya." diyip gülmesine devam etti. Sonra Eda'ya dönüp "Ha bu arada az kalsın unutuyordum, tabi ki de bizimle kalmandan çok mutlu olurum Eda ablacığım." dedi. Bir kahkaha atıp dikiz aynasından Kayra'ya baktım ve "Kayra sanki biraz balık hafızalı mısın ne?" dedim. Sonra Eda'ya baktım, yola dalmış gidiyordu ve dudağını ısırıyordu. Sanırım kocasının bir şey diyip dememesinden korkuyordu. "Edacığım kalıyorsun değil mi?" diye sordum. Sesimle aniden kafasını yoldan aynaya çevirdi ve gülümseyip "Kalıyorum tabi ki. Siz istersiniz de kalmaz mıyım?" dedi. Edayla kocası konusunda sonra konuşmayı düşünüyordum. Konuştuğumuz için yol çok çabuk geçmişti, gelmiştik. Arabayı evin bahçesine park edip kemerimi çıkarttım ve hep beraber arabadan indik. Hepimiz bahçenin önünde durduk. Edayla Kayra'ya, baktığımda evi inceliyorlardı. "E hadi o zaman içeri girelim." dedim ve önden gidip kapıyı açtım. Tam içeri girecekken nerden geldiği belli olmayan bir öksürme sesi geldi.

~~
Biraz fazla geç yayımladım sanki😄 Tatil süresince daha çok bölüm yayımlamaya çalışacağım.

KÜÇÜK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin