Record! :taekook

9: Saçlarımı kestiğin anı hatırlıyor musun?

Midem çok fazla bulanıyordu. Çok yorgun hissediyordum ve ağrım da fazlaydı. Her bir kasım sızlıyormuş gibi hissediyordum. Terliyordum, boynumdaki ter damlalarını hissedebiliyordum.

Jungkook hemen karşımdaki koltukta, elimi tuttuğu için oldukça rahatsız bir pozisyonda uyuyakalmıştı. Onu uyandırmayı istemiyordum ama hem daha düzgün bir şekilde uyumalıydı hem de sanırım kusacaktım.

"Jungkook-"

Kısık sesle de olsa ona seslendiğim anda gözlerini açtığında ağlayacakmış gibi olan ifademe bakıp kaşlarını çatmış ve uyku modundan hemen çıkarak bana doğru eğilmişti.

"Taehyung? Ne oldu güzelim?"

"Midem bulanıyor" demiştim boştaki elim midemin üzerine giderken. "Kusacağım galiba"

Cümlemi duyar duymaz ayağa kalkmış, yalpalasa da hemen banyoya giderek elinde bir kovayla geri gelmişti. Kovayı yatağımın ucuna bırakıp hemen yatak kumandasını eline alarak yatağın başını yükseltmişti. Yatağın hareket ederken çıkardığı titreşim zaten kaynayan midemi daha da kötü bulandırırken yatağın durmasıyla birlikte midem ağzıma gelmiş, zaten neredeyse hiçbir şey olmayan midemi boşaltmaya başlamıştım.

Ani olduğu için bir kısmı üzerime gelse de Jungkook benim kusmaya başlamam kadar ani bir refleksle küçük kovayı önüme bırakmıştı. Ben acı çektiğimi belli eden sesler çıkararak kusarken o bir mendille ensemdeki ve alnımdaki terleri yumuşak bir hareketle siliyordu. Midemde çok bir şey olmadığı için kısa süren kusmamın ardından bir peçete yumağıyla ağzımı silmiş, beremi uyurken çıkarttığım için açıkta kalan başıma bir öpücük bırakmıştı.

"Burnundan nefes alma, bitti değil mi?" Diyeyerek çenemden tutmuş ve başımı kaldırmamı sağlayarak istemsizce yaşlanan gözlerimi kurulamıştı. Başımı onaylar anlamda salladığımda elindeki peçeteyi de kovanın içine atıp bana arkama yaslanmamı söyleyerek kovayla birlikte banyoya dönmüştü. Dakikalar içinde geri geldiğinde ise dolu gözlerimi kırpıştırarak yanıma gelişini izlemiştim.

"Ağlama güzelim" demişti kirli üzerimi değiştirmek için düğmelerimi açmaya başlarken. "Yoksa ağrıların mı çoğaldı yine?" Dediğinde dudaklarım titrerken onaylamıştım onu. İşte bu yüzden terapi sonralarından nefret ediyordum.

"Üzerini değiştirelim, sonra doktorunu çağıracağım. Biraz daha dayanabilir misin?"

Üzerimdekini çıkartırken sorduğunda onu tekrar onaylamış, beni giydirmesini beklemiştim. Geçenlerde hediye gelen pijamayı eline alıp boynuna atmış, giydirmeden önce nemli bir bezle boynumu, yanaklarımı, çenemi ve göğsümü nazikçe silmişti. Ardından pijamanın üstünü giydirmiş ıslak göz altlarımı parmaklarıyla kurulayarak alnımı öpmüştü. Aynı şeyleri alt bedenime yaparak pijamanın altını da giydirdikten sonra üzerimdeki pikeyi almış, banyoya götürmüştü.

"Çarşafı da değiştirelim bebeğim" demişti yanıma dönüp bir kolunu boynumun altından bir kolunu da bacaklarımın altına geçirirken. Tek hamlede beni kaldırdığında gevşek bir şekilde onun beline tutunmuş, beni koltuğa yerleştirmesini beklemiştim. Beni koltuğa nazikçe bırakıp hemen çarşafı çıkarmış banyoya gidip geldikten sonra da temiz çarşaflardan birini sarmıştı. Yastığımın yüzünü değiştirdikten sonra tekrar beni kucaklayarak yerime yatırmıştı. Üzerimi de örttükren sonra gerekli düğmeye basarak doktorumu çağırmıştı. O sırada tekrar banyoya gidip başka bir kova ve bir şişe suyla geri gelmişti.

"Ağzını çalkalamak ister misin?" Dediğinde hafifce başımı sallamıştım. Zaten yeterince yüksekte olduğum için şişeyi dudaklarıma getirdiğinde büyük bir yudum alarak ağzımı çalkalamış, kovaya tükürmüştüm. Birkaç kez daha aynı şeyi yapıp kalan suyla da ellerimi yıkadığım sırada doktorum girmişti içeri. Jungkook banyoya gittiğinde yanıma gelmişti doktorum.