Escola De Talentos

4 | Consello

  Derslerin üstüne fiziksel gücü güçlendirecek aktiveler yapmak Taeyong'un gününü yarısının gitmesine neden oldu.  "Hey, Taeyong nereye gidiyorsun?" Taeyong durup Jiwon'a döndü. "Odama. Bir sorun mu var Jiwon?"

"Hayır, kızmana gerek yoktu." Taeyong ilerlerken konuşmaya devam etti. "Kızdığım filan yok, Jiwon." Odasının önüne vardığında içeride hareketlilik hissetti. Hemen anahtarla kapıyı açtı. "Sonunda gelebildin, Taeyong."

"Hongbin, buraya gelme sebebin umarım ciddidir." Taeyong, Hongbin'in yanındaki çocuğa gözlerini dikti. "Dostum, bana öyle bakmayı kes." Karşısındaki çocuk elini ona uzattı. "Ben Chang Kyun, senin kim olduğunu biliyorum. Jennie, senden bahsetti." Taeyong, Jennie'nin adını duyunca rahatlayıp çocuğun elini sıktı.

"Tamam, artık tanışmanız bittiyse kızlar bizi  Chae Young  olayının olduğu yerde bekliyor." Taeyong, bakışları Hongbin'e çevirmişken Chang Kyun cam kenarına gitti. "Jennie ve Lisa. Onlar çocukluk arkadaşı ve Lisa bir büyücü."  Taeyong olumlu anlamda başını salladığında Chang Kyun'a baktı. "O da bir büyücü değil mi?"

"Bunu bana da sorabilirdin." Ardından Chang Kyun'un elinden çıkan ateş ejderha şeklini aldı. "Hey, gösteriş yapmanın sırası değil." Chang Kyun, Hongbin'in sözlerinin ardından ejderhayı yok edip camdan atladı. "Kısa sürede orada olmaya bak." Ardından Hongbin camdan atladı.

  Taeyong üzerindeki tişörtü çıkartıp beyaz tişörtünü giydi. Ardından odasından ayrıldı. Chae Young olayının oldupu yere giderken yanından geçen tanıdıklarına selam verdi. Jennie'yi yakaladığı vardığında hareketliliğin yukarıdan geldiğini fark etti. Yüksekliği tırmanıp diğerlerinin yanına geldi.

"Biraz hızlı geldin sanki." Taeyong üzerindeki tozları temizledi. "Ciddi bit şey demiştin, Hongbin." Jennie ile göz göz geldiğinde birbirlerine gülümsediler. Ardından Jennie'nin yanındaki kızı fark etti. "Selam, sen Lisa olmalısın. Hongbin bahsetmişti."

"Sende meşhur Taeyong." Taeyong, Lisa'ya imalı bakışlar gönderdi. Lisa biraz daha Taeyong'a yaklaştı. "Jennie senden fazlasıyla bahsediyor."

"Yah! Seni var ya Lisa!" Jennie, Lisa'nın kolundan tutup kendine çekti. "Bir büyücünün yanında böyle konuşmamalısın, Jennie." Lisa her ne kadar fısıldayarak söylemiş olsa da Taeyong gayet iyi duymuştu. Taeyong gülümsediğinde Jennie ve Lisa ona baktılar. "Toplanma sebebimizi söyleyecek misiniz? Bana bile söylemeden Hongbin ile beni yolladınız."

"Şimdi, Taeyong ile benim bir planım vardı." Jennie, dördümüzün ortasına geçti. "Hongbin bunu ikinizden önce öğrendi ve bu fikre karşı. Yine de fikrini bir ihtimal değiştirir umuduyla onu da çağırdım. Sizinde yanımızda olacağınızı umuyorum. Chae Young olayını biliyorsunuz." Lisa ve Chang Kyun onaylar biçimde kafasını salladı. "Işınlanma büyüsü yapabiliyor olmasının ardında birisi veya birilerinin var olduğuna inanıyoruz. Büyüklerimiz bunu araştırdığına da eminim. Sadece bizden saklıyor ki bu da aşırı saçma. Eğer öğrencilerden biriyse bunu bizim bulmamız daha kolay."

"Ama bize izin vermezler." Chang Kyun'dan çıkan bu sözler Hongbin'in hoşuna gitti. "Bilmedikleri sürece sıkıntı olacağını zannetmiyorum." Lisa'nın dedikleri Taeyong ve Jennie'yi mutlu ederken Lisa kolunu Jennie'nin omzuna attı. "Ne zaman başlıyoruz?"