Escola De Talentos

6 | Problema

Konsey, geçen gece sakladıkları kayanın orda buluştu. Herkes Lisa'nın analatacakları merak ediyordu. "Şimdi.. Onda bir sorun var."

"Bizi öldürmek istemesinden başka ne sorun olabilir ki?" Lisa, bakışlarını Jiwon'a çevirdi. "Şöyle ki bu olaylar yaşandığından beri Chae Young bana garip davranıyor. Bana bir o kadar yakınken bir o kadar uzakmış gibi. Biliyorum, bizi öldürmek istemesine bağlayacaksınız. Jennie olayından önce böyle değildi sanki." Jennie ellerini Lisa'nın elinin üstüne koydu. "Çünkü onun böyle biri olacağı aklının ucundan geçmiyordu. Belki de bu yüzden davranışları bu kadar dikkatini çekmemiştir."

"Peki, onla konuşman nasıl geçti?" Herkes kafasını Hongbin'in oturduğu tarafa çevirdi. "Normal. Demek istediğim her zaman konuştuğumuz şekilde. Zihnine girmek istedim, ilk başta. Sonra aklıma şey geldi. Işınlanma büyüsünü biliyorsa daha bir çok büyüyü biliyordur. Kendimi riske atamazdım. Atsaydım eğer sizide yakmış olurdum."

"Anlamamış gibi bakmayın arkadaşlar!" Chang Kyun'un bağıran sesiyle herkes ona susmasını işaret etti. "Ne? Lisa'ya boş gözlerle bakıyorsunuz. Siz kendinizi görseniz halinize gülersiniz."

"Sakin ol, Chang Kyun." Lisa'nın sözleri Chang Kyun'u susmasını sağladı. "Yani Chae Young ile boş yere mi uğraşıyoruz?" Taeyong'un sorusunu başıyla onayladı, Lisa. "Hay ben böyle işin.." Taeyong, Jennie'nin yumruğunu havada yakaladı. "Yumruk atmak isteyeceğin en son kişi olmalıyım."

"O cümlenin sonu küfürle bitecekti ve ben küfürden nefret ederim." Jennie elini çekti. "Arkadaşlar, pardon ama konumuz örgüt. Taeyong'un küfür edip etmemesi değil." Taeyong ve Jennie sessizliğini korurken Hongbin konuşmaya başladı.

"Simsiyah giyinen kişiyi takip etsek?"

"Hongbin kafayı mı kırdın? Onun hangi bölüme ait olduğunu bilmiyoruz bile."

"Ah, Lisa. Demek ki olasılıkları düşünmek aklına gelmemiş. Belki de hepiniz aklına gelmedi. Şimdi ilk olarak normal bir insan olmasına imkan yok. İkinci olarak kurt adam olsa bizi mutlaka hissederdi. Geriye iki şey kalıyor. Ya şövalye ya da büyücü. Aklıma şey de takıldı. Büyücü olsa büyüsüyle o çiziği yapabilirdi ama büyücü olduğunu belli etmemek için bıçak kullanmış da olabilir. Belki de Chae Young bile simsiyah giyinen kişinin kim olduğunu bilmiyordur." Herkes şaşkınlıkla bakarken sessizliği ilk Chang Kyun bozdu.

"Dostum, dün gece uyudun mu sen? Yoksa vaktini buna mı harcadın?" Hongbin gülerken Chang Kyun'un omzuna kolunu attı. "Merak etme. Uykuya dayanıklıyımdır, ben."

"O zaman Chang Kyun ve ben, kendi bölümümüzde olup bitenlere dikkat edelim. Jennie ve Hongbin de kendi bölümüne dikkat etsin. Siz ikinize bir şey diyemiyorum. Çünkü kurt adam hisleri.."

"O zaman güzel bir uyku çekmeye bakın. Çünkü yarın çok dikkatli olmanız gerekiyor." Herkes kafasını sallarken ayaklanmaya başladılar. Tam o sırada siren sesini andıran bir ses duyuldu. Konsey, bunun anlamını biliyordu. Bir sorun vardı ve herkesin acilen Común Binası'na gelmesi gerekiyordu. Konsey, hızlıca bulundukları yerden binaya doğru koşmaya başladılar.  Binanın içerisine girdiklerinde çoğu kişinin geldiğini fark ettiler.

  Kuruculardan sadece Dong Wook ve In Na'nın olması Konsey'in gerilmesine sebep oldu. In Na konuşmak için herkesin susmasını bekledi. Beklediği gibi olmayınca Dong Woo bir adım öne atıldı. Önce hırlama sesi çıktı, ardından da kükreme sesi.

"Daha ne kadar böyle konuşacaktınız acaba?! Sorun var diye topluyoruz sizi buraya?!" In Na, Dong Wook'un kolundan tutup geriye doğru çekti. "Beni dinleyin. Uzatmadan direkt söyleyeceğim. Gong Yoo saldırıya uğradı."  Kimse duyduklarına inanmak istemiyordu, özellikle Jennie. "Ne demek yaralandı?! Ne zaman? Nerede? Durumu nasıl?"

"Jennie, öncellikle sakin ol. Sinirin hiçbir şeyi çözmeyecek." Lisa, Jennie'yi kolundan tutup kendisine doğru çekti. "Öncellikle yarasını büyüyle düzeltmeye çalıştım ama tam olarak iyileşme söz konusu değil."

"Nerede olduğuna gelecek olursak.." In Na'nın kaldığı yerden Dong Wook devam etti."Okulun sınırlarının dışındaki nehri hepiniz biliyorsunuz. Ordan okula dönerken yaralandığını öğrendik. Birden fazla kişi olduklarını ama kim olduklarını bilmiyoruz. Bunu öğrenmek için biz sıkı bir şekilde çalışacağız."

"Ancak.." Yine In Na kaldığı yerden devam etti. "Sizlerin güvenliği adına akşam saat ondan sonra kimseyi dışarda görmek istemiyoruz. Eğer dışarıda yakalarsak ceza alacaksınız. Hepinize iyi geceler."

  In Na ve Dong Wook giderken Konsey üyeleri birbirine baktı. Ciddi bir sorun vardı ve ceza almaları umrunda değildi.

&

  Bu yazdığım bölüm daha hoşuma gitti, açıkcası. Umarım size beğrnmişinizdir.

Bölüm adının anlamı: Sorun