Okulda Máxico, Cabaleiro ve Lobisomem bölümleri kurulduğunda amaçları birlik ve beraberlikti. Yıllar geçtikten sonra bu birlik beraberlik korunabilecek miydi? Yoksa birbirlerinin sonu mu olacaklardı?
*Kapak readerlittlewitch tarafından yapılmıştır.
...
"Jennie niye okulun bahçesi varken okulun arkasındaki ormanda dolaşıyoruz?" Jennie durup Chaeyoung'a döndü. "Değişiklik olsun diye. Biraz da macera." Jennie yoluna devam ederken Chaeyoung saçlarını karıştırdı. Jennie o kadar cesur biriydi ki kendisi yanında korkak kalıyordu.
Jennie, dönüş yolunda okula yüksek bir uçurumdan bakmak için ilerlerken Chaeyoung biraz daha geriden geliyordu. Sonra ne olduysa o zamab oldu. Jennie dengesini kaybetti. "Jennie!" Chaeyoung koşarak uçurumun kenarına geldi ve aklına gelen ilk büyüyü ona yaptı. "Wingardium Leviosa." Jennie havada kalmış, Chaeyoung'a bakıyordu. "Tamam, Chaeyoung şimdi beni yavaşca yere indirmeye bak." Chaeyoung bunu yapabilmeyi çok istiyordu. Çünkü yaptığı büyüyü sürekli eşyalara yapmıştı. Chaeyoung bir anlığına gözlerini kapattığında bir çığlık yükseldi. Chaeyoung korkuyla aşağıya baktığında Jennie'yi birinin kucağında gördü. Sonrasında ordan hemrn uzaklaştı.
&
Taeyong okulun etrafında dolaşırken kızı görmüştü. Ayağının kaymasıyla kurtarmak amacıyla oraya doğru gidiyordu. Duyduğu büyüyle kız havada kalmış, arkadaşına tavsiye veriyordu. Bir anda tekrar düşmeye başlayınca Taeyong koşturdu. Yerden aldığı güçle zıplayıp kızı kucağına aldı. Ardından tekrar yere indi. "Hey, Jennie." Kız kapalı olan gözlerini yavaşca açtı. Taeyong onu yere bırakıp yanına oturdu. "İyi misin?" Jennie saçlarını karıştırıp yukarıya baktı. "Arkadaşımı gördün mü? Yukardaydı."
"Büyüyle seni yere indirmeye çalışırken bir şey oldu. Dikkati dağılmıştır belki." Jennie yerden destek alarak ayağa kalktığında Taeyong da ayağa kalktı. "Teşekkür ederim?" Jennie onu sorgular gözle baktı. "Adım Taeyong." Taeyong elini uzattığında Jennie gülümseyerek sıktı. Beraber binalara doğru yürümeye başladılar. "Eh, sen benim büyücü olduğumu biliyorsun. Peki ya sen? Şövalye misin yoksa kurt adam mı?"
"Sence?" Jennie yürürken Taeyong'a iyice baktı. "Hem şövalye hem kurt adam gibi duruyorsun aslında. Böyle bir şey olamaz ama."
"Kurt adamım." Jennie sorularını soracaktı ama koşturarak gelen In Na'yı görünce durdu. "Jennie! Nerdesin sen? Chaeyoung bana olanları anlattı." Taeyong ve Jennie birbirlerinr baktılar. "Chaeyoung mu? Onla beraberdim. Büyüyü kontrol edemeyeceğin aşağıya doğru düşmeye devam etti. Şansıma Taeyong ordaymış. Beni kurtardı. Dinlenmek için oturduk hatta. O sırada Chaeyoung'u hiç görmedim." In Na saçlarını karıştırdı. "Işınlanma büyüsü yapmış."
"O büyüyü sadece son sınıfların yapmaya hakkı var diye biliyorum. Nasıl öğrenmiş?"
"Hiç bilmiyorum ama ona göre cezasını alacak. Ayrıca Taeyong, öğrencimi kurtardığın için çok teşekkür ederim. Jennie benim için oldukça önemli biri. Dong Wook'a yaptıklarından mutlaka bahsedeceğim."
"Teşekkür ederim, efendim." In Na, Jennie'ye onu takip etmesini işaret ederken Jennie Taeyong'a el salladı.Taeyong, Jennie'nin ne kadar güzel olduğunu düşünerek binasına doğru gitti.
&
Heey~ Birazcık bölüm yazmada geciktim. Kusurama bakmayın. Şu sıralar kelimeleri birleştirmede sorun yaşıyorum.
Bölüm adının anlamı "Düşüş"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
