pparkinson @thechosenboy draconun kalbini kırdın ama :/
thechosenboy @pparkinson özür dilerim
greenbutapple @thechosenboy çok ısrar ettiğin için özrünü kabul ediyorum.
pparkinson awww çok tatlısınızzz
ourweasleyking şu yorumları keser misiniz güzel bir şeyler görmek istiyorum draco ve harrynin flörtleşmesini değil
hermygranger @ourweasleyking ??
ourweasleyking güzel bir şey gördüm dağılabilirsiniz
——
Harry Derste öğretmenin verdiği kağıda küçük resimler yaparken derste olan biten her şeyden uzak kalmıştım.Birinin adımı söylediğini hissediyordum fakat kendimi resim çizmeye çok kaptırmıştım.Ron'un koluyla beni dürtmesi öğretmenin sesini duymayı ve en azından ona bakmamı sağladı. Öğretmen dersi dinlemiyor ve kafamın hep başka bir yerde olduğunu söylemişti ki bu çok doğruydu.Şu an dersi dinleyecek hiç halim yoktu.
Çaprazımızda oturan Draco ve Blaise bana gülerken arkamı dönmeden omzumdan destek alarak göz ucuyla bakındım.Draco bana bakarken sırıtmayı kesip gülümsemişti.Önüme dönüp dersin bitişine kadar dakikaları saydım. Bittiğinde ise kitabımı ve çizdiğim bir kaç kağıt parçasını toplayıp hızlıca çıktım.Ron'un "Pislik, beni neden beklemiyorsun?!" Diye bağırışını duysamda hava almaya ihtiyacım vardı.
Bahçeye çıkıp etrafıma bakındım.Kimsenin olmadığı bir köşeye gidip azıcık oturdum ve herkesin dağılmasını bekledim.Herkes dağıldığında evime doğru yol aldım.Bisikletimi sürerken Draco'nun babasıyla konuştuğunu gördüm.Babasının onunla pek de güzel bir konuşma yaptığı söylenemezdi.Babası ona bağırıyor Draco da yere bakıp ayakkabısıyla yerdeki küçük taşlarla oynuyordu. Babası gidene kadar bekledim.Nedeni yoktu.Aile arasında nasıl olduklarını merak ediyordum sadece.Babası gidince birkaç dakika Draco'yu izledim.Kaldırıma oturdu ve yere sabit bir şekilde bakmaya devam etti.Eliyle sarı dağınık saçlarını daha çok dağıtıp duruyordu.Bisikletimi kenara bırakıp yanına gittim.
Yukarıya doğru kafasını kaldırınca güneşin aniden yüzüne vurmasından dolayı gözlerini kıstı.Gözünü devirip tekrardan kafasını eğdi.
"Ne işin var senin burda?" mırıldanmıştı.
"Hiç, sadece bisiklet sürüyordum ve son model bisikletimi görürsen babam çok mutlu olur diye düşündüm.Çünkü çok pahalı." Göz kırparak sırıttım.
Gülmek istemese de gülmüştü.En azından gülümsemişti.
"Beni takip etmeyi bırakmalısın." durdu "Ve asıl mükemmel olan benim, bisikletin değil."
Elimle ona hak verdim. "Kesinlikle öyle Draco, unutmuşum." Ona Draco demem hoşuna gitmişti ki gülümsemişti.
Draco hakkında en önemli şey; Sadece benimle konuşurken mi oluyor bilmiyorum ama, hiçbir zaman gerçekten hoşuna giden bir sözde gülümsemez hep kaba durmak ister.Ama çoğunlukla başaramaz.
Draco ayağa kalkıp ben orda yokmuşum gibi yürümeye başladı.Ona dönüp ne yapmaya çalıştığını izledim.Yürümeye devam ederken bisikletimi alıp yanında sürmeye başladım.Beni yanında fark edince gözünü devirdi.
"Nesin sen bisikletli fransız çocuk mu?" Güldüm.
"Öğretmenin anlattığı şu aşık avrupalı çocuğu cidden dinledin mi?" dedim sırıtmaya devam ederken.
"Evet, senin gibi sürekli kağıtların üstüne çizim yapmıyorum." bunu dediğinde meydan okur gibi bakmıştı.Yani klasik Draco bakışıydı.
"Nerden biliyorsun Draco?" Draco'nun göz bebekleri büyüdüğünde sırıttım ve sözüme devam ettim.
"Derste beni izlemeyi bırakmalısın Malfoy." Onun cevap vermesine izin vermedim ve bisikletimin pedallarını hızlıca çevirip ilerledim.Aynadan ben gittikçe küçülen orta parmağını kaldırmış Draco'yu görünce yoluma devam ettim.
Bence güzel oldu.Kısa kestim evet çünkü hastalıktan ölüyorum:( Bir sonraki bölüm uzun olacak söz<3 Görüşleriniz benim için çok önemli yorum yapmayı unutmayınn:))
