Sabah güneşin yüzüme vuran sert ışınlarıyla uyandım.Uzun süren kış ayları bitmiş, şehrin üstünü örten kara bulutlar gitmişti.Yerini masmavi gökyüzüne bırakmıştı.
Kendime gelebilmek için gözlerimi ovuşturdum ve yanımda uyuyan Draco'ya baktım.Kafasını yastığa gömmüş, sarı saçları yüzüne düşmüştü.
Hala derin bir uykunun içinde olduğundan emindim.
Saat 07.20'ydi.Benim gibi işsizler bu saatte uyanırdı.Bu konuda çok ciddiydim.Ses çıkarmamaya çalışarak yataktan kalkıp perdeyi kapattım.Yatağa zıplayarak atladığımda Draco gözlerini hızlıca açtı.
"Günaydın Draco."
Draco gözlerini açıp kapadı ve bana uzun süre baktı.Bana kalırsa şu an neden burada olduğunu sorguluyordu.Eğer iki saniye içinde üstüme atlayıp beni dövmeyecekse,Draco'yu bunca zamandır hiç tanımamış olacaktım.
"Günaydın Potter." diyerek zarifçe gülümsedi.
Ne yani?Bu muydu?
"Şu an seni hiç tanımamış olduğumu fark ettim."
Hala şok içerisindeydim.
"Ne?" Anlamaya çalışıyordu.
"Hiçbir şey,iyi uyudun mu?"
Tekrar o içten gülümsemesini yaptı ve "Evet, iyi uyudum." Dedi.
Ben de gülümsemiştim.Ne diyeceğimi tamamen bilmiyordum.Sadece gülümseyerek bir birimize bakıyorduk.İçimizden birinin bir şey söylemesi gerekti yoksa bu bakışma 1 saat sürecekti.
"Anlamıyorum."
"Neyi?"
"Sadece..." durdum. "Neden bir anda bana karşı iyi oldun ki?"
"Çok aptalsın Potter." Neden bunu dediğini anlayamamıştım ama aptal olduğumu biliyordum saol Malfoy.
"Ne?Neden." Cidden dediklerini anlamakta zorluk çekiyordum ve sabahın 7sinde kim mantıklı cümleler kurardı ki?
"Biliyor musun, bazen yüzün beni gerçekten sinir ediyor."
"Umm, ne?"
"Sadece...Tamamen yüzün.Bu beni öldürüyor."
"Üzgünüm?"
"Öyle olmalısın zaten."
Durdum ve yüzüne anlamsızca baktım "Tamam?"
"Seni seviyorum"
"Ben de seni seviyorum."
Bir dakika, az önce ne oldu?Draco bana bakarak gülümsedi.
"Seni seviyorum Potter ve aptal olduğun zaman beni çok sinir ediyorsun."
Sırıtıp hala olanlar gerçek mi diye düşünüyordum.
"Beni neden seviyorsun ki?"
Gülümsemeyi bıraktı ve yüzüme baktı.
"Çünkü sen Harry'sin." Yanıma gelip elimi tutmuştu.
"Aynen öyle, ben sadece Harry'im."
Elimi tutan bir Draco görünce istemeden gülümsemiştim ve bunu kesemiyordum.
"Sadece mi? Sen sadece Harry değilsin ve olmadın.Ve bu sözcüğü bir daha asla senin adınla aynı cümlede duymak istemiyorum Potter."
Elimi baş parmağı ile okşarken gözlerime bakıp gülümsedi.Cidden çok güzeldi.Karşımda yıllardır bu kadar güzel birinin olması ve benim asla fark edememem bir saçmalıktı.Onu çok seviyordum ve ne olursa olsun benim minik Draco'm olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Lune French Love
Fiksi PenggemarBu hikayeyi The Neighbourhood dinlerken yazdım. Bence bir bakın:)