Müzik sesi artık kulaklarımı rahatsız etmiyordu. Ortamdaki gürültüye alışmıştım. Boş bakışlarla olduğum yerde masaya dökülen alkolün, gittiği yolu izliyordum. Her nekadar istemesemde o adamın beni takip ettiği düşüncesini beynimden atamıyordum.
Fazlasıyla gerilmiştim deniz bu durumu fark etmiş olmalı ki benimle ilgilenmeye başladı.
"Ne oldu sen iyimisin ?"
Sadece kafamı sallayabildim. Kelimeler boğazımda düğümleniyordu.
"İstersen gidebiliriz."Kimsenin keyfini bozmaya hakkım yoktu.
"Gerçekten sorun yok keyfine bak."
Tatlı bir gülümseme ve kırpışan gözler, şuanki yapmacık tavrımın gerçekci oluşuna ben bile inanmıştım.
Masadaki bardağa uzanarak boğazımdaki düğümün geçmesi için kokteyilimden büyük bir yudum aldım. Bu geceyi bunları düşünerek mahvetmeyecektim. Kokteyille birlikte zihnimdekilerede soğuk birşeyler serpmiştim.Oturduğum yerden dans eden, kendinden geçen insanları izlemeye başladım. İnsanları incelemekten hoşlanırdım o an ne hissettiklerini düşünmek tahminde bulunmak bana oyun gibi gelirdi.
Bunu düşünürken daha önce hiç deniz'i detaylı bir şekilde incelemediğimi fark ettim. Uzun boyluydu 1.80 - 1.85 arası, çok gelişmiş bir vücudu yoktu çokta zayıf değildi sadece kol kasları vardı ve omuzlarının geniş durması onun için iyi bir avantajdı ķumral uzun ve dalgalı saçları onu tatlı kılıyordu kocaman ela gözleri ve uzun kirpikleri vardı, dudakları biçimli ve kalındı yüz hatları belirgindi acaba kız arkadaşı var mıydı ? böyle konuları hiç konuşmamıştık.
Gözlerim aniden denizin yanındaki alptekine geçti alptekin de kumral uzun boyluydu denizele karşılaştırınca bayağı gelişmiş bir vücuda sahipti, çapkın biri gibi görünüyordu. İnsanları dış görünüşüyle yargılamak mı ? Asla. Ben insan sarrafı olmuştum artık insanların yüzlerine bakarak onları bir kitap sayfası gibi okuyabiliyordum çünkü insanlar yaşadıkları iyi kötü olayları hayatlarına ve yüzlerine yansıtırlar.
Oturduğum yerden doğruldum ve wc yazısına doğru ilerledim.
Evet yine bir ayna gerçektende hasta gibi duruyordum tenim bembeyaz olmuş sanki kanım çekilmişti.
Musluğu açarak elimi yüzümü yıkadım biraz daha iyi hissesiyordum. Peçetelikten biraz peçete alarak kendimi kuruladım.
Aynaya son kez bakarak denizlerin yanına doğru ilerlemeye başladım. Henüz yanlarına gelmeden toparlandıklarını gördüm deniz bana çantamı uzattı.
"İyimisin sarışın ?""Gerçekten iyiyim deniz."
"Eminmisin?"
Ona sadece gözlerimi devirdim. İlgi odağı olmaktan hep nefret etmişimdir.Deniz önden gideceğini ve arabayı çalıştırıp barın önüne getireceğini söyledi. Alptekin ve yanındaki kız çoktan motora atlayıp gitmişlerdi. Kolumdaki saate baktım ve saatin 03:15 olduğunu gördüm epey geç olmuştu ve barda nerdeyse hiçkimse kalmamıştı. Yavaş yavaş kapanış için ışıkları söndürüyorlardı.
Çıkış kapısına doğru ilerlerken bulunduğum koridorun ışıkları aniden kesildi, sadece çıkış kapısını ve sokak lambasını görüyordum ve görüş açım bulunduğum koridorda sadece gölgelerden ibaretti vestiyer ve duvarda asılı olan küçük lambalar gibi.
Birden geriye doğru savruldum , bir el sımsıkı bir şekilde ağzımı kapatıyordu ellerimle arkamdaki kişinin yüzünü tırmalama çalışıyordum. Ağızımı çok sıkı kapattığı için nefessiz kalıyordum. Nasıl bir oyunun içindeydim böyle neden beladan uzak yaşayamıyordum. Bedenimi sımsıkı bir şekilde kavramıştı. Dirseğimle karın boşluğuna vurdum, topuklu ayakkabımın toğuyla ayağına basarak ondan kurtulmaya çalıştım.Başarılı olmuştum elimdeki çantayla ona vurmaya başladım aynı zamanda çığlık atıyor ve ağlıyordum. Dizlerimin üstüne yere düşerken simsiyah gölgenin koşarak kaçtığını gördüm. Sırtımı soğuk duvara yasladım ağlamama engel olamıyordum, nefes alamıyordum. Sanırım panikatak geçiriyordum ellerim titriyordu.
Çığlığımı duyan birinin bana doğru koşarak geldiğini gördüm. Görüşüm bulanıklaştı ve sonrası koskocaman bir karanlık.
***************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Teen FictionTam vazgeçmek üzereyken kafanı kaldır ve gökyüzüne bak "Umut Daima Gökyüzünde." *********** "Yine giderim ,dünyanın diğer ucuna kaçar senden yine kurtulurum " Tepkisiz, soğuk ve ürpertici bir tavırla kulağıma yaklaşarak fısıldadı " Her zaman sen...