Gece uyuyamamıştım. Simon'a aşırı sinirliyim. Jack ise hala beni anlamamıştı. Dün gece odayı sinirle terk etmiştim. Hala anlamadığım bir ton şey var. Örnek söylememe gerek
Yok. Yataktan kalkıp balkona çıktım. Ve düşünmeye başladım. Ve düşünmem kapı tıklanması ile son buldu. Kapıya doğru yürüdüm. Ve kapıyı yarım açıp dışarı kafamı uzattım. Bu Müdür yardımcısı Jonas'tı."günaydın bayan slayh!" dedi Müdür yardımcısı Jonas.
"Günaydın efendim. Bir sorun mu vardı acaba" mümkün olduğunca sinirimi bastırarak bir gülüş atarak dedim. (ve yazardan aşırı mantıklı cümleler alkış alayım. 🤣)
"Yarın kampa gidiyoruz."diye konuya girdi.
" Ne?! "klasik lafımı söyledim.
"Evet yarın saat 8.00'da yola çıkacağız. Ve bugün gelecek olan Christopher bu fikri öne sürdü. Biz de size biraz eğlence olur diye kabul ettik. Hem kafa dağıtmış olursunuz. Bu son olan olaylardan sonra diye düşündük."
O an şoka girmiştim. Nedeni gayet basit. TAPINAK... Bir şey demeden cevap verdim.
" Teşekkürler efendim biz bugün hazırlığı yaparız. İyi günler"dedim.
"İyi günler bayan Slayh" dedi ve gitti. Arkasından kapıyı kapatmadan Jack'in odasına doğru gittim.
Odaya geldiğimde uyuyor olabilirdi. Ama bunu kafama takacak bir durumda değildim. Kapıyı tık tıkladım. Bir kaç saniye sonra kapı ardına kadar açıldı. Karşımda uykuky gözlerle bana bakan bi Jack vardı. Komiğime gitmişti bu hali neyse.
"Emma?! Neden geldin?!"
"birinci olarak istediğim zaman senin odana gelebilirim. İkinci olarak beni içeri almayacak mısın? Koridor gerçekten buz gibi!"dedim titreyerek.
" Ah üzgünüm"dedi ve geri çekildi. Bende koşarak içeri girdim. Ve yatağına zıplayıp yorganı üzerime çektim.
"Kamp varsa ne olmuş?!"
"ne çabuk unuttun Jack. Tapınak diyorum tapınak. Geçit diyorum. Christopher diyorum!!"biraz düşündü ve parmaklarını şıklattı.
" Haa evet doğru"dedi.
"Kamp'ı Christopher istemiş anlaşılan. Müdür'de bunu olaylamış. O olan olaylardan sonra kafa dağıtabilir demiş. Yarın saat 8.00'de yola çıkacağız" dedim tek bir nefesle. Sonra çok büyük bir nefes aldım ve verdim.
"Tamam sakin ol Emma" dedi ve güldü. Ben ise doymuyordum. İyice yorgana sarıldım.
"Emma iyimisin?!"
"Sadece üşüyorum başka birşey yok o yüzden iyiyim." dedim ve yapmacık bir tebessüm gösterdim.
"Bebeğim hiç iyi görünmüyorsun!?" dedi ve elini alnıma koydu.
"Emma yanıyorsun sen!!"
Bense yandığımı aldırış etmiyordum. Ve ağlamaya başladım.
"Hey Emma iyimisin? Neden ağlıyorsun?"
"Özür dilerim..."dedim sadece.
" ne için? "
" Dün gece için. Simon'a sinirlendiğim zaman odayı sertçe terk ettiğim için. Sadece özür dilerim"Dedim ve yorgana daha fazla sarıldım.
"Hiç sorum değil bir tanem sinirli olduğunu biliyordum. Seninde yalnız kalmaya ihtiyacın vardı. O yüzden çıktıktan bir kaç dakika sonra bende yattım." ben ise üşüyordum ve uykum vardı. Çünkü gece boyunca hayatımı sorgulamaktan başka hiç bir şey yapmamıştım. 1 saat uyumuştum okadar. Ve aşırı uykum vardı. Gözlerim kapanıp duruyordu. Sonra zorla tekrar açıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV KIZ
FantasyNormal hayatı olan genç kız Emma Annesinin ve Babasının trafik kazasında öldüğünü biliyordu.ve bir gün ona bakan teyzesinin dediği 2 cümle ile şoka girer. "senin annen ve baban trafik kazasında ölmedi Emma" "sen özel bir kızsın" Emma ona "ne...