4.bölüm: İblis Simon

103 9 3
                                    

(medya simon) Sabah Simon'nun sesi ile uyandım.

"Simon sen me işin var odamda?!?"

"bugün özel bir gün Emma"

"ne özeli?"

"bunu daha sonra açıklayacağım"

"çok merak ettim ama şimdi söyle"

"olmaz bekle ve gör meleğim, hadi kalk dünkü lunaparka gittiğimiz zaman giydiğin kıyafetleri giy ben balkondayım."

"şapşal sen varken giğineceğimi mi sandın?"

"ne yani giğinemez misin?"

"lavaboda giğineceğim"

"tamam"

Lavaboya gittim kıyafetlerimi giydim ufakta makyaj yaptım ve birden birşey fark ettim saçlarımın uçları kırmızıydı ALEV gibi. Tiz bi çığlık attım. Simon yanıma koşarak geldi tabi.

"Emma iyimisin?"

"saçlarıma bak Simon kırmızılar sen mi boyadın?!"

"bu boya değil Emma, sen ateşsin her ateş kızının saçlarının uçları kırmızı olur. Yada hepsi. Seninki yavaşça hepsi olacak galiba.ama tatlı olmuş. Yakışmış sana."

"tamam hadi nereye gideceğiz?"

"sen gel takip et beni"

"tamam"

Merak ediyordum nereye gidecektik, özel gün neydi bugün. Meraktan çatlayan bir kız oldum yine.Simon koşarak uzaklaştı ona yetişmeye çalışıyordum. Ormanın içine girdi. Hemen peşinden gittim.

"Simon yavaş ol nefes nefese kaldım"
Simon yanıma gelip elimi tuttu ve koşmaya devam etti.

"hadi hızlı koş Emma"

"bu senin için kolay tabi öldüm bacaklarım kopacak"

"tamam az kaldı biraz daha sabır et"

"tamam"

Hızlıca gidiyordu ormanın derinliklerine. Nereye gidiyordu ki?. Hiç birşey bilmiyordum. Nereye gideceğimizi anlamamıştım. Bugün hangi özel gündü?. Meraktan gebereceğim.

               Simon'nun azından

Emma meraktan çatlayacak gibi. Bugün onun doğum günü unutmuş anlaşılan. Saçları kırmızı iken ne kadar tatlı gözüküyor öyle. İşte Alev kız çok tatlı. Bugün sanırım ruh ve kan elementleri gelecekti neyse Emma'nın doğum günü daha da önemli...

"Simon!"

"evet?"

"biraz dinlensek çok yoruldum"

"tamam"

Simon bir ağacın altına oturdu bende yanına oturdum. Kafamı omuzuna koydum ve azıcık uyudum. Uyandığımda Simon'un kollarındaydım. Hala koşuyordu.

"ah Emma uyandın mı işte geldik hadi in."

"tamam"

Gözlerimi kapadı ileri doğru yönlendirdi beni. Açtığında gözlerimi bir şelalenin yanında masalar balonlar pasta içecek vb. Şeyler vardı ve aniden herkez aynı anda iyiki doğdun Emma diyordu. Çok mutluydum.

"ç...ç...ok t...t..eşekkür ederim aöan tanrım dayanamayacağım" Simonun kollarına atladım ve ağlamaya başladım. Duygulanmıştım. Simon sırtımı sıvazlayarak.

"tamam  emma ne kadar duygusalsın böyle" diyordu.

"hadi pastanı kes emma" dedi mary. Koşarak pastanın yanına geldim. Bıçağı verdiler. Yavaşça keserken bir şey fark ettim. Bıçak eriyordu. Tiz bir çığlık attım ve bıçağı fırlattım.

ALEV KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin