Sabah burnuma dolan Jack'in parfümü ile uyandım. Cidden nereden aldı bu parfümü enfes kokuyor. Biraz daha Jack'e yaklaşıp üstündeki t-shirte burnumu değdirdim. Ve o enfes kokuyu içime çektim.
"Koklama işin bittiyse derse gidelim"dedi Jack sırıtarak.
"Ne?! Hayır! yani evet ama...şey...Öyle bir şey yok...gerçi-"
"tamam tamam ben bir şey demedim.Şimdi ben odama gideceğim sende giyinip sınıfa git. Bende geleceğim sonra"dedi.
"tamam"deyip yanağından öptüm ve itekleyerek odadan dışarı attım. Kapıyı kapatıp dolabın karşısında dikildim.
"hmm ne giysem ki şimdi ya. Mini etek desem..."dedim içimden
"Hayır hanımefendi mini etek falan giymeyeceksin. eğer giyersen akademideki bütün erkekler senin bacaklarını keser. Ve bende hem senin bacaklarını kesen erkeklerin gözlerini oyar ellerini keser ve kalbini deşerim, hem de senin o bacaklarını kırarım! seçim senin"dedi jack al işte yine okudu düşüncelerimi ikimizde ateş olduğumuzdan ve ayrıca aramızda bağ olduğundan göz teması kurmadan düşüncelerimizi okuyabiliriz.pislik!
"tamam be bir daha okuma düşüncelerimi seni kül ederim çocuk!"dedim ve zihnimi ona kapadım(oda nasıl oluyorsa artık sjsjsjs)
Dolabımdan bir tane siyah dar kot pantolon ve üzerine renkli bir t-shirt çıkardım ve giyindim. Ardından odamdan çıktım. Sınıfıma gittiğimde büyük bir kalabalık gördüm. Orada gördüğüm Micheal'e koşup soru sordum.
"N'oluyor burada ya?"dedim nefes nefese.
"Yeni eğitmen gelmiş. Savunma dersi için sanırım adı Dylan Dawson gibi bir şeydi tam ha-"
"NE?! Dylan Dawson'mu!?"dedim bağırarak gerçekten o herif miydi?.
"Evet Emma"demesiyle sınıfa bodoslama daldım.
"DYLAN!!!"dedim bağırarak.
"Evet benim merha..."sesi gittikçe azalmıştı beni gördüğü için.
"sen?!"dedi.
"SENİ PİSLİK SENİ ADİ SENİ ŞEREFSİZ YAPTIKLARINI ASLA UNUTMAYACAĞIM BURAYA NASIL GELDİN BİLMİYORUM AMA... UMRUMDA DEĞİL!!!"diye bağırdım ve arkamı döndüm. Dönmemle kalıplı bir adama çarptım. Yabancıydı.
"af edersiniz"dedim ve o adi pisliğe son bir bakış atıp sırama geçtim.
Hemen tanıtıyım kim olduğunu. İlk olarak şunu söyleyeyim o benim ilk sevgilimdi evet duydunuz. Ve ayrıca elementlerle alakası yoktu ki benim haberim bile yoktu her neyse. Biz daha ergenken yani yaşlarımız 15-16 iken sevgili olmuştuk. Bir gün okula gideceğimiz zaman otobüs durağında yoktu. Sonra hemen onu aramıştım. Bana hasta olduğunu ve gelemeyeceğini söylemişti. Bende tamam deyip kapatmıştım,ama tabi ki tamam değildi. Markete gidip çorba vb. şeyler alıp eczaneden de ağrı kesici falan alıp onun evine sürpriz yapmaya gitmiştim. Evinin bir anahtarı da bende olduğu için kapıyı açıp içeri girmiştim. İçeriden garip sesler geliyordu. Sonra onun odasına dalmamla elimdeki poşetler yere düşmüştü. O yarı çıplak bir şekilde altında bir sürtük ile yatıyordu. Sonra beni gördüğü an göründüğü gibi değil demişti. Pislik herif. Öyle bir kaç ay boyunca önümde diz çöktü falan. Ama hayır onu af edemezdim. Ki iyi yapmışım. Ve nasıl oldu hala anlamış değilim ama elementler akademisine gelmiş. Lanet olsun!
"Emma o hödük kimdi? Senden ne istiyordu?Nereden tanıyorsun? Neden ona bağı-" Hemen Micheal'ın sözünü kestim.
"Sakin ol Mic sana her şeyi anlatacağ-" ve bizede dedi Sofia arkasında Mary,Jack,Kayl,Mİke,Chris ve Christopher ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV KIZ
FantasyNormal hayatı olan genç kız Emma Annesinin ve Babasının trafik kazasında öldüğünü biliyordu.ve bir gün ona bakan teyzesinin dediği 2 cümle ile şoka girer. "senin annen ve baban trafik kazasında ölmedi Emma" "sen özel bir kızsın" Emma ona "ne...