Sisin ardındaki uzun bedene bakıyorum.Bana doğru geliyor.
Kaç.
Büyük ormandan anayolda çıkıyorum.
Kimse yok.
"Yardım edin."
Yolun başında birini gördüğüm de ona doğru koşuyorum.
Kanlar içinde. Bu o.
Her seferinde ondan kaçıp kendimi yine onun yanında bulduğum kişi.
Tam çığlık atacakken kanlı elleriyle dudaklarımı kapatıyor.
Kan tadı. Çaresizlik. Korku.
Ve atamadığım çığlığımla uyanıyorum.
"Lanet olsun."
Aylardır peşimi bırakmayan bir kabusla daha uyanmıştım.
Hep aynı adam farklı şekillerde karşıma çıkıyordu.En son ne zaman güzel bir uyku çektiğimi bile unutmuştum.Saat henüz 5 di. Yataktan zorlukla doğrulup lavoboya gittim. Yüzümü yıkayıp güzel bir duş aldım.
Başım zonkluyordu. Küçük mutfağıma gidip dünden kalan pankekleri ısıttım ve kendime sallama çay yaptım.
Yine küçük masamda kahvaltı yaparken kabusları düşündüm.
Bu neden oluyordu ki?Okulda ki rehber öğretmeniyle konuşmuştum ve geçmişten kalan bir travma olduğunu, o adamı hayatımın bir döneminde mutlaka görmüş olduğumu söylüyordu yada her şey ilk kabus yüzündendi. Ilk rüyanın etkisinden çıkamadığım için devamını transa sürüklemişti.
Bana ikinci şık daha mantıklı geliyordu çünkü o adamı hayatımda bir kere bile görmediğime yemin edebilirim.
12.sınıfım.İsmin Aymira ve kafayı yemek üzereyim.Herşeyden çok etkilenen bir kız olarak bu kabuslar bana göre çok fazlaydı.Ne zaman olduğunu ketiremesem de bir anda bütün arkadaslarımdan uzaklaştım hayır ben bir şey yapmadım.Hepsi teker teker benden gittiler .İnanın bunun sebebini bilmiyorum .Yaklaşık bir yıldır hayatım tam anlamıyla boka sardı.
Anne babam ve ben birde güzeller güzelli kedimle harika bir aileydik.Anne ve babamın ilişkisine her zaman hayranlıkla izlemiştim.Ama yine ne zaman olduğunu Tam olarak kestiremediğim bir günde bana naziköe evlerimizi ayırmamız gerektiğini söylediler.Bunun ilk başta bir şaka olduğunu düşündüm ve önemsemedim. Fakat günler geçtikçe ailem benden tamamıyla koptu.
İşte buna çok gülmüştüm.Ve çok ağlamış.
Hiçbir zaman anlam veremedim ve o günden beri ailemle hiç görüşmedim. .Bir hafta bile ailesinden ayrı kalmamış ben için çok zor oldu.Açıkçası hala böyle diyebilirim.
Mesela kedimi çok özedim .
Kahvaltımı bitirip kaldırıdım ve odama geçtim .Telefonumu elime aldımve asla gelmeyen bildirimlere baktım.Güzel bir şarkı açıp odamı toplamaya başladım.
Saat 7 olmuştu.Okul üniformamı giyip çantamı hazırladım ve evden çıktım.Burada ki evim okula uzak olduğu için fazlasıyla erken çıkıyordum evden.
Kulaklığımı takıp tek tük insanların geçtiği sokaktan yürümeye başladım.Bir an birirnin bana seslendiğini hissedip ürperen tüylerimle olduğum yere çakıldm .
Kulaklığımı çıkardım.Sokağın sıradan gürültüsü dışında bir ses yoktu.Yürümeye devam ettim .Ama kendimi huzursuz hissediyordum.Aniden arkamı döndüm.
Bu o .Buna yemin edebilirim .Bu o.Kasılan bedenimle ileride ki sokak duvarından bana bakan adama doğru koşmaya başladım.
"Sensin."fısıltıyla çıkan sesim beni kendime getirdi ve daha hızlı koşmaya başadım.
Ona yaklaştığım sırada aniden sokağa saptı ve oratadan kayboldu.
Kabuslarımın içindeymişim gibi hissediyordum.Aynı his.Aynı yüz ve aynı tat.
Ne? Bir dakika .Aynı tat .
Korkuyla yutkundum ve boğazımda kalan metalik tatla ruhumun çekildiğini hissettim.
Kan tadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aymira:KABUS
Mystery / ThrillerGeçmiş gerçekten var mıdır? Yoksa sadece bir dejavumu? Şuan ki bulunduğumuz zamanda kabuslar peşimizi bırakmıyorsa ve üstelik bu kabuslar geçmişimizin baş karakterlerinden oluşuyorsa... Ve geleceğin peşini bırakmayan geçmişimizi hatırlamıyorsak. Sor...