Jungkook'un anlatımından
Bu gün etraf çok fazla kalabalık değildi. Zaten her zaman böyle sakin oluyordu buralar. Mekanı aydınlatan loş ışıklar buranın daha güzel olmasını sağlıyordu.
Oturduğumuz masaya baktım. Her kes burdaydı. Yoongi hyung ve Hannah'ın gelmesini bekliyorlardı. Sonunda beklediğimiz kişiler kapıdan içeriye girdi. Gözlerimi görmek istediğim kadına çevirdim. Yine muhteşemdi. Askılıkları beyaz, eteği siyah olan kısa elbisesi onu daha da güzel yapıyordu ama keşke kısa olmasaydı. Çünki onun güzelliğini saklamak ve hiç kimseye göstermek istemiyordum.
"Merhabalar~"
Hannah her kesi selamlarken Yoongi hyung da her kese tek tek sarılıyordu.
"Nasılsınız lan veletler?"
Jin hyung hemen itiraz etti.
"Lan velet sensin"
Her kes bir biriyle konuşurken ben Hannah'ın yanına gittim. Biraz yakın durmuştum. Ensesine doğru nefesimi üfleyerek kısık sesle "Nasılsın?" dedim. İrkildiği her halinden belliydi. Kafasını iki yana salladı.
"Korkuttun beni"
"Özür dilerim"
"Tamam sorun yok"
Dudağımı dilim yardımıyla ıslattım.
"Unutmak kolay oldu mu?"
Dediğimi anlamamış olucak ki boş boş yüzüme baktı. 5 sn sonra anladığını belli ederek kaşlarını kaldırdı.
"Unuttum bence. Çünki onu görünce eskisi gibi olmuyorum"
Gülümsedim. Tabi ki bu duruma mutlu olmuştum.
"Hatta neyi anladım biliyormusun?"
"Neyi?"
"Ben onu çoktan unutmuşum meğer"
Anlamadığım için kaşlarımı çattım.
"Kim aşık olduğu çocuk ona çıkma teklifi ettiğinde redd eder ki?"
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOUR||JJK
FanfictionKoltuktakı bedenine yaklaşıp hafifce dürttüm. Uyanırsa belki kendisi gide bilirdi. Mırıltı seslerinden başka bir tık yoktu. Uyumaya devem ediyordu. Nefesimi dışarı verip kollarını omuzuma attım. Ona yaklaşan vücudum gerilirken yakınlaştıkca gelen ko...