AMOUR||JJK

2.2

Medya; ~Hyung line ♡

Jungkok'un anlatımından

Nasıl yani? Kai Hannah'a çıkma teklifi mi etmiş?

Anlamadığımı belli ederek kaşlarımı çatmıştım. Şuan bir tarafım Hannah'ın teklifi kabul etmemesiyle sevinirken diğer şaşkın tarafım daha ağır basıyordu.

Sevdiğim hatta aşık olduğum kız, sevdiği ve aşık olduğu çocuğun teklifini kabul etmemişti.

Bu bana Hannah'ın kalbinin kapılarını benim açmam için bir anahtar ola bilir mi?

"İşte" dedi derin nefes alarak.
"Kabul etmedim. İçimdeki bir duygu beni kabul etmemeye zorladı" o duygu neydi de aşık olduğu çoçuğu bille redd etmesine sebep oluyordu?

Yoksa Hannah hiç bir zaman aşık olmadı mı? Duygularını yalnış anlamıştır belki de?

"Gerçekten...çok şaşkınım. Yani nasıl ola bilir ki? Sen onu seviyordun ve- ah, neyse. Cidden kafam karıştı" elimle kafamı kaşıdım ve başımı sağa sola salladım.

Bu yaptığım haraket ona komik geldiyinden hemen kıkırtısını duydum. Kıkırtısı bile kalbimde birşeylerin uçuşmasına neden olan bu kadın, neden benle değildi ki?

Yüzündeki gülümsemeyi görmek için başımı kaldırdım ve onun beyaz tenli suratına baktım. Her zerresini ezbere biliyordum.

Çünki yıllardır onu seviyordum ve hala da seviyorum~

"Neyse Jungkookie~ hadi eğlenelim"

¤¤¤

Neden onları engellemedim ki? Şimdi eve nasıl götürücektim?

Başımı yanımdakı kıza çevirdim. Saçma sapan haraketler yapıyordu. Bazen ellerine bakıp gülüyordu.

Hatta yaptığı tüm haraketlere gülüyordu!

Bana bakıp gülüyordu, sahneye bakıp gülüyordu, bizimkilere bakıp gülüyordu.

Önündeki kadehe bile gülüyordu ya!

Ellerimle kafamı ovuşturdum. Hepsi içmiş ve kendilerinden geçmişti. Ben Hannah da içtiği icin içmemiştim. Çünki Hannah içince, Hannah olmuyordu ama bu sefer Hannah olma yolunda bile değildi. Çünki çok fazla içmişti.

"JUNGKOOOOOOK!"

Tam dibimde olmasına rağmen bağıran Hannah'la irkilip önümdeki kadehi aşırmıştım ve ne yazık ki kadeh Hannah'ın üstüne devrilmişti.

"JUNGKOOK!"

Sinirli bakışlarımı Hannah'a yolladım.

"Kızım salak mısın? Ne bağırıyorsun?"

Kaşlarını çattı ve elini masaya vurdu.

"ASIL SEN NE BAĞIRIYORSUN BE! PİSLİK! GİT AŞIK OLDUĞUN KIZA BAĞIR! SALAK!"

Bağırarak söylediği şeyler gülmeme sebep oldu. Benim ne için güldüğümü anlamamış olucak ki, kaşlarını daha da çattı.

Dilimi dudaklarım yardımıyla ıslatıp Hannah'a yaklaştım.

"Ee, karşımdasın ya?"

Yarın unutucaktı.

Normalda bile pek birşey hatırlamıyordu. Sarhoş olduğu için hiç hatırlamıyıcaktı.