Öncelikle beni gazlayan ve kapak fotoğrafını atarak ilham veren mrspeanutbutter a çok teşekkürler
Harry yanına usulca gelen çocuğa baktı. "Bir şey mi istiyorsun?" Fazla söze gerek yoktu. Her baba yanına böyle gelen çocuğunun bir şey istemek üzere olduğunu anlayabilirdi.
"Şey...Louis'yi eve davet ettim."dedi Nathan çıkarmaya çalıştığı en tatlı ses tonuyla ki bu ses tonu Harry'ye bahsettiği konu nedeniyle oldukça sinir edici gelmişti.
"Sana kaç kere onunla görüşme demedim mi?" Aslında ona yasaklı arkadaş etiketi vermek için pek fazla sebebi olmasa bile çocuğun görüntüsü Harry'nin koruma içgüdülerini devreye sokuyordu.
Kapı çalındığında Nathan hareketlenerek kapıya doğru ilerledi. "Oh,sanırım bunun için çok geç."
Kapıyı açtığında koyu tonlarındaki kıyafetleri,parlak mavi gözleri etrafındaki eyelinerı ve dövmeleriyle tezat oluşturacak biçimdeki masum gülümsemesiyle Louis içeriye girmiş,Harry'yi karşısında görünce yüzünde şaşkınlığa benzer bir ifade oluşmuştu.
"Babanın evde olacağını söylememiştin."dedi duyulmadığını düşündüğü fısıltısıyla. "Merhaba Bay Styles."
Harry onun merhabasına ciddiyetle ve isteksiz bir ses tonuyla karşılık verirken oturduğu yerden kalkmış,çocuğun ona dikilen göz bebeklerinin artan boy farkıyla yukarı çıkmasını izlemişti. "Ben sizi en iyisi yalnız bırakayım." Nathan'ın önüne gelene kadar birkaç adım atarak uyarı niteliğindeki işaret parmağını ona doğru kaldırmıştı. "Odana gitmek ve kapıyı kapatmak yok."
"Tamam."dedi Nathan. Paranoyasının anlamsız olduğunu anlatmak istiyordu ama şu an bununla uğraşacak enerjisi olmadığı ve asla dediklerinin duyulmayacağını bildiğinden konuyu bir onaylamayla kapatmaya karar vermişti. Uzaklaşan babasının arkasından parlayan gözleriyle onu izleyen Louis'yi fark ettiğinde arkadaşını dürttü.
"Üzgünüm."dedi Louis. "Onun ne kadar seksi olduğunu biliyorsun."
"Bu iğrenç." Nathan iğrenerek yüzünü buruştururken Louis kendi kendine gülümsedi.
Oyun oynamaya başladıklarından beri sadece yarım saat olmuştu ki Louis karnını ovalamaya başladı. "Sanırım karnım ağrıyor. Belki de babana sormalıyım sonuçta bir doktor."
"Estetik cerrahı."dedi Nathan gözlerini devirerek. Gerçekten oyuna devam etmek istiyordu ve Louis bugün hiç de formunda değildi.
"Sonuçta doktor. Bu tür şeylerin eğitimini almış."diyerek kendini savundu.
"Şu an bir karın ağrısı için onu rahatsız etmek istemezsin güven bana. Onunla konuşmak için saçma bahaneler bulmaya çalışmayı bırak. Sana asla karşılık vermeyecek."
Louis kaşlarını çattı. Sinirleri bozulmuş hissediyordu. "Bahane bulmaya çalışmıyorum."diye çıkıştı. "Her neyse...Lavaboya gitmeliyim."
Üst kata çıktığında Harry'yi bulmak için neredeyse on tane odanın kapısını denemişti. Neden bu kadar büyük bir eve sahip olmak zorundaydı ki? Sonunda onu çalışma odası gibi bir yerde bulduğunda Harry açılan kapı sesiyle gözlerini yavaşça ona doğru dikmiş,çatık kaşlarının altından ona bakıyordu. Bir an öyle korkunç gözükmüştü ki Louis neden burada olduğunu,ne söyleyeceğini,kısacası aklındaki her şeyi unutmuştu.
"Rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Styles."
"Lavabo sağdaki üçüncü kapı."diyerek kestirip atmış ve odaklandığı kağıtlara dönmüştü. Louis sinirlendiğini hissetti. Kimse onu bu şekilde geçiştiremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fuck it, i love you
FanfictionHarry Louis'nin aklını kurcalıyor ve Louis onu ele geçirebilmek için her şeyi yapabileceğini biliyor. Çok farklı dünyalarda yaşasalar bile.