Azrail ve Ölümcül

2.2K 69 33
                                    

Kumsal'ın Ağzından Devam;

Biz pastamızı yedikten ve sohbet ettikten sonra ben biraz daha uyudum. Uyanmama sebep olan şey ise odada hala konuşuyor olmaları. Yani onlar fısıltı sanıyo ama hepsi bi ağızdan konuşunca yüksek bir ses çıkıyo. Gözlerimi açtığımda hepsi birden sustu.

"N'oldu be neden sustunuz" dedim. E yani merak.

"Yok bişey abicim doktorlar isterseniz çıkabilirsiniz dediler biz de sana soralım dedik kendini iyi hissedi-" Batu abim daha sözünü bitirmeden cevapladım.

"Evet evet kesinlikle turp gibiyim hemen çıkalım hatta okula da gidelim valla olur ha evet okula da gidelim hadi çıkış işlemlerimi yapın da çıkartın. Ha bu arada annemle babam nerde?" dedim hızlıca. Ama bu da can yani napıyım sıkıldım.

"Onları eve gönderdim. O zaman ben çıkış işlemlerini yapmaya gidiyim güzelim ama okula gitmesen mi daha yeni yeni iyileşiyorsun" dedi Ege abim.

"İyi yapmışsın annemleri eve göndermek ile burda harap olmamışlar bari. Bide abi ben iyiyim ya burda da sıkıldım bak lüüütfeeen" dedim ve tatlı tatlı bakmaya çalıştım. İnşallah bakabilmişimdir.

"Tamam abicim ben gidip çıkış işlemlerini halledeyim" diyip gitti Ege abim.

"Karşm emin misin okula gitmek istediğine daha yeni yeni iyisin yine kötü olmaz mı yok yok sen gitme" dedi hilalaşkım.

"Ya merak etme hilalaşkım iyiyim bak turp gibiyim"dedim ve elimde kalp gönderdim.

"E sen bilirsin ama yanımızdan ayrılmak yok tamam mı " dedi Arya kankim.

"Üff tamam be sanki ölüyorum." dedim ben de.

Hepsi birden 'Allah Korusun' diyip ellerini kulaklarına götürüp çektiler ve duvara veya buldukları sert bi yere vurdular. Onların bu haline kahkaha attım. Ege abim o ara odaya girdi.

"N'oldu bakalım kahkaha atıyorsun"dedi.

"Yok bişey abicim hadi beni çıkarın burdan" dedim dudaklarımı büzerek.

"Tamam abicim annemler sana önceden elbise getirmişler onları giyebilirmisin yoksa Hilal ve Arya yardım mi etsin"dedi Ege abim.

"Yok abi ben hallederim hadi siz çıkın"deyip postaladım abileri ve kankaları. Aslında utanmıyodum onlardan ama biri girerse yanlış anlayabilirdi.

Üstüme giyinip ayakkabılarıma baktım. Eğilirsem eğer başım ağrıycaktı o yüzden 'Batu Abiiiiiiii' diye bağırarak Abimi çağırdım. Odaya girince korkmuş görünüyordu.

"N'oldu güzelim bir yerine bişey mi oldu? Kafana mi bişey oldu ha?"diyip beni incelemeye başladı. Bu hali çok hoşuma gitse de abimi durdurdum.

"Yok abim benim sadece ayakkabılarımı giydirir misin diye soracaktım da eğilirsem başım acır"dedim.

"Tabi güzelim hemen gel bakalım"deyip beni koltuğa oturttu. Evet odada koltuk vardı. Abim ayakkabılarımı giydirdikten sonra beraber odadan çıktık. 

Hastane çıkışına doğru yol alırken birden beni biri kaldırırken küçük bir çığlık attım. Batu Abim beni kucağına almış ilerliyordu.

"Abi ya! Ödüm koptu ne diye haber vermiyosun. " diye azıcık (!) çemkirdim.

"Abisinin güzeli yorulma diye hadi bakayım rahat dur!"dedi. Ben de başımı sallayıp kafamı omzuna koydum ve ellerimi boynunda daha da sıkılaştırdım.

Çoktan hastaneden çıkmıştık ve arabaya 5-10 adım vardı... Arabaya varınca abim beni indirdi. Ege abim yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonra da şoför koltuğuna oturdu. Batu abim de saçlarımın  arasına küçük bir öpücük kondurup on koltuğa geçti. Hilal arka tarafta sağ cam kenarına oturdu. Ben ortaya otururken Arya da benim sol yanıma oturdu. Kapılar da kapanınca yola koyulduk.

"Abi şarkı açalımmmm"dedim. Şarkı söylemeyi ve dinlemeyi severim çünkü.

"Tabii prenses " diyip Batu abim radyoyu açtı.

-Birden Geldin Aklıma-

Bu şarkıyı çok seviyordum. O yüzden bağırarak söylemeye başladık kızlarla.

Sen yağmuru çok seven küçücük şey

Ben kendine geç kalan bir kadın

Beni sevme sende görmesen de hayat sürerdi yine

Ama kendimi sevmedim şimdiki kadar

Beni seçme sende yok desende ateş yanardı yine

Ama gülmeyi bilmezdim şimdiki kadar

Kızlarla el ele tutuşup söylemeye devam ettik.

Birden geldin aklıma yakıverdin ışıkları

Hayret ettim kalbime bazen mutluluktan

Birden geldin aklıma yakıverdin ışıkları

Hayret ettim kalbime bazen mutluluktan

Biz şarkıyı söyleye söyleye eve varmıştık. Eve gelince anneme ve babama -evde olduklarına şükür-sarılıp kızlarla odama geçtik.

"Ya kanka iyisin dimi ? Kafan acıyor mu? "diye Hilal gözleri dolu sorular sormaya başlayınca onu susturup.

"Eğer susmazsan daha çok ağrıycak be"diyip susturdum. Yaşasın ben!

Arya her zamanki haline dönmüştü.

"Kızlar okula yeni çocuklar gelicekmiş. İsimleri Ediz Ateş Kerem Aydın ve Yiğit Ersoy. Kızlar okuldakiler çok bahsetti mafyalarmış galiba öyle bir söylenti duydum."dedi Aryacımcım.

"Kızım onlar mafya da biz neyiz? "dedim sırıtarak.

"Tamam belki Yer Altının Azrail'isin ama ya o da Yer Altının Ölümcül'üyse ve sizin aranızda husumet büyük ne olacak ?"diye sordu Hilalaşkım.

Evet siz bilmiyosunuz. Ben yer Altının Azrail'iyim. Hiç acımadan şerefsizleri öldürebiliyorum. Bazen sinir krizleri olabiliyor ama atlatıyorum. Düşmanlarım olabiliyor ki çok var.Ölümcül ile de düşmanlığımız büyük. Ve en önemlisi de en büyükleri Azrail yani ben ve Ölümcül.

Bu Yer Altı dünyasından çıkmak için değerli bir şeyini vermen gerekiyo. Ama hiç de düşünmüyorum çıkmayı. Eğer Ölümcül Ediz ise de ona da her zaman gününü gösterebilirim. Her zaman hazırım...

Selam arkadaşlar inşallah beğenmişsinizdir bölümü. Uzun yazamadım kusura bakmayın çünkü bu hafta hep okul malzemeleri elbisesi falan geçti ve zamanım olmadı yeniden kusura bakmayın. Haftada artık bir kere bölüm gelebilir okullar olduğu için ama final olana kadar kitabı bırakmıycam.

Yer Altı dünyasını nasıl buldunuz?

Sizce Hilal'in Yer Altı dünyasındaki ismi ne olsun?

Arya'nın Yer Altı dünyasındaki ismi ne olsun?

Kerem'in Yer Altı dünyasındaki ismi ne olsun?

Yiğit'in Yer Altı dünyasındaki ismi ne olsun?

Ediz Ölümcül olsun mu?

Kumsal'ın ismini nasıl buldunuz?

Diğer bölümde ne olabilir? Veya ne olmasını istiyorsunuz? Fikriniz buraya yazabilirsiniz.

Diğer bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın...

AH, ABİLERİM..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin