Klasik evden kaçıp çekirdek ve kola alıp park buluşmamızı gerçekleştirmek için rutini yapıp ayakkabımı giyip evden çıktım. Bakkala gidip çekirdek kola alıp parka koştum. Oğuzla ali konuşurlarken yanlarına koşup oğuzun koluna girdim "götünden nefes alıyo amına koyayım" oğuzun kafasına vurdum "ulan geç kaldım diye koştum ama kalmamışım" "küçüktitan atlı kovalamıyo sen gelmeden başlamıcaktık zaten" "oğlum siz bir tanesiniz lan" diğerlerinin yanına gidince gökhanın olmadığını fark ettim
Barış birden kucağıma çikolatalı süt attı "kafama atsaydın barış böyle ölmem çünkü" oğuz alıp kafama attı barış ensesinden tutup çardaktan attı "ibne oğuz" barışın dediğine gülüp çekirdekleri açıp birleştirdik "abicim anlaşıp hepiniz tuzlumu aldınız dudaklarım çatlıyo sonra" hepimiz sinana 'wtf' bakışı attık. "Oğuz dese anlarımda sen ne alâka" "alikuşum bu ikisi" oğuzla sinanı gösterdim "kerimcanın soyundan gelen son salaklar" hepimiz gülünce oğuz saçımı çekti barış çardaktan çıkıp oğuzu kovalamaya başladı. Ali kenardaki taşı oğuza attı "öldü lan öldü" sinirle sinana döndüm "kafama süt attı süt yamuldu" yerden süt kutusunu aldım pipeti açıp o deliğe saplayıp içmeye başladım
Sütüm bitince boş poşete koyup çardağın korkuluklarından atlayıp salıncaklara koştum. Salıncağa binince kendi kendimi sallamaya başladım. Birden hızlandı "ananı sikiyim noldu lan buna" kenardaki zincirleri sıkıca tuttum "Allahım barışın sweatini çaldım diye böyle bi cezamı verilir Allah katına çıkıcam şimdi" biraz daha hızlandı "amazon kızı hangi sweat acaba" "hassiktir" salıncak birden durdu ne ara kapadığımı bilmediğim gözlerimi açtım "yaprak soruma cevap ver"
🌌
Barışın sorusunda babam doğurdu diyip eve kaçtım. Niye bende bilmiyorum. Okulun bitmesine 3 ders kaldı ve son 2 saat tarih bitkisel hayata geçiş derslerim "oğuzcum kalk ayağa" oğuz ayağa kalkınca çapraz durup ona baktım sonra oğuz esneyip geri yattı.
Hocayla göz göze geldik hemen alinin omzuna yattım "yaprakcım sesini duymayalı çok oldu kalk ayağa" "ali uyuyo de" fısıldadığımı sandım ama tüm sınıftan kahkaha sesi yankılandı. Oflayıp sıradan kalktım ayağa kalktım "buyurun hocam" edebiyatcı piç piç bakıyo sıçkcam ağzına görcek ha.
"Yalan iyi bir şeymidir" tek kaşımı kaldırıp düşündüm "hocam yakalanmadığımız sürece sorun yok valla söylüyorum ben" hoca devam etmemi ister gibi baktı "annem üstler alıyo saklıyo babana söyleme diyo, babam evde tabak çanak kırıyo annene söyleme diyo" "yaprak çık dışarı" "hoayda ne yaptım ben ya dürüst olmamızı istiyosunuz oluncada dersten kovuyosunuz anlamadım" "çık dışarı ayvaz" telefonumu arka cebime attım "arkadaşlar Allah yar ve yardımcınız olsun ben elendim siz devam edin"
At kuyruğu saçımı savurup sınıftan çıkıp kantine indim en köşedeki masalara geçip kulaklığı taktım rastgele bişey açıp kafamı gömdüm bir süre sonra yanımda hareketlilik oldu kafamı kaldırdım barıştı "barış sen niye geldin ya" gülüp saçını arkaya attı "dersten atıldım" gözüm kocaman açıldı "şaka yapıyosun sen okul hayatında hiç dersten atılmadın ki niye atıldın söyle bana" "hocaya diklendim" ağzımdan 'çüş' nidası fırladı esneyip gözümü ovuşturdum masayı ileriye itip sandalyeleleri birleştirdim barışın dizine yatıp gözümü dinlendirmeye başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Sev
Fiksi Penggemar"Niye ben barış niye" bakıp bakıp güldü "hayır kısayım bi özelliğimde yok okadar güzel kız varken niye ben" yüzlerimizi eşitledi "gülüyosun ya diyorum ki hadi dünya kapandı gidelim"
