Alt kattan odama disko sesleri yükselirken çişimi biraz daha tutmaya çalıştım. Daha fazla içeride saklayamazdım. Salmam lazımdı fakat bunu yatağa yapamazdım çünkü bu sefer annem beni gerçekten öldürürdü.Merdivenleri korkuyla inerken son basamakta durdum ve karanlık bir dumanın içine gömülmüş odayı kontrol ettim. Herkes kendi halinde gibiydi. Çoğu kolundaki serumlarla uzaklara hülyalı hülyalı bakıyor, belirsizce gülümsüyorlardı. Yaşayan ölüler.
3 adımda tuvalete koştum ve kendimi klozetin üstüne bıraktım. Saliseler içinde tüm vücuduma rahatlama yayılırken işimi bitirdikten sonra fazla oyalanmamış ve sifona basıp çıkmak için ilk adımı atmıştım. Fakat ben fazla ilerlemeden tuvaletin kapısı açıldı ve içeriye popomu elleyen adam girdi. Yine sarhoştu, kendinde değil gibiydi. Beni görür görmez çarpıkca gülümsedi. "Aaa prensesimde buradayamış. Benim için mi geldin?" Beni kucakladığında ağlamaya başlamıştım. "Geçen sefer yırttın ama bu sefer elimden kurtulamyacaksın."
Tuvaletin kapısına ulaşmaya çalıştım ama suratıma indirdiği tokatla engel olmuştu. Geceleğimin eteğini sıyırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doll • jensoo ✓
Fanfictionbabam bizi terk ettikten sonra annemle yeni zelanda'dan henüz yeni gelmiştik. annemin internet üzerinden tanışmış olduğu bir kadının evinde kalıyorduk seul'de olduğumuz zamanlar. kadının adını hatırlamıyorum ama soyadı kim'di. ondan her zaman nefret...