Hazırlandım aşağıya miranın yanına iniyordum
Miran koltukta oturmuş beni bekliyordu...
Reyyan: geldim
Miran: sen bu aralar pantolon giymeye mi başladın eteklere elbiselere ne oldu
Reyyan: Mardin'den pantolon giymek fazla doğru olmuyor ama burda giyebiliyorum etek istersen giyerim
Miran: yok yok pantolon iyi
Reyyan: tamam
Güldüm c
Arabaya bindik miran arada bana bakıp gülüyordu
Reyyan: sen bana bakmasana yola bak
Miran: senden gözümü alamıyorum
Reyyan: miran ya
Miran: tamam
Güldük beni utandırmaya bayılıyormuş öyle dedi allahım ya sonunda İstanbul'da Kadıköy'e gelmiştik geziyorduk her yeri caddenin ortasında dönmeye başladım miranda beni izliyordu
Güldü
Reyyan: gelsene
Gidip elinden tuttum beraber dönüyorduk sonra durduk tam düşücekken miran belimden tuttu...
Masum bir buse kondurdu dudağıma
Miran: bir daha kine tutmaya bilirim
Reyyan: öyle mi
Hemen kollarından ayrılıp koşmaya başladım o da peşimden geliyordu miran: Reyyan dursana
Reyyan: öyle mi miran bey
Miran: Reyyan allah aşkına dur yoruldum
Reyyan: yoruldun mu
Miran: evet
Reyyan: tamam sen dur ben gidiyorum
Miran: ya Reyyan valla bayılacağım
Reyyan: of miran of
Yanına doğru gittim hemen kollarına sardı...
Miran: senin peşinde koşmaktan asla yorulmam
Reyyan: ama haksızlık ya
Miran: gelmeseydin
Reyyan: kandırdın
Miran: hahaha
Reyyan: gülme ya
Miran: tamam ben gülmiyim sen gül
Reyyan: hahaha
Miran: gülmek sana çok yakışıyor hep gül tamam mı
Reyyan: Tamam
Miranın elinden tuttum caddede dükkanları geziyorduk bir dükkan görmüştüm böyle kolyelere bayılırdım
Reyyan: hadi girelim buraya
Miran: ama
Reyyan: ne olursun
Mirandan:
Reyyan: haydi girelim Buraya
Miran: ama
Reyyan: ne olursun
Yine o dudaklarını büktü şirinlik yapıyordu bana
Miran: ben sana kıyamayorum ya
Reyyan: kıyma zaten
Hemen içeri girdi kolyelere bakıyordu onu izliyordum sonsuza dek izlerdim
Gözüme bir kolye takıldı ucunda mavi bir kelebek 🦋 vardı elime aldım kolye çok güzeldi gidip kasaya parasını ödedim reyyana söylemedim sürpriz yapıcaktım...
Reyyan: miran ben bir şey beğenmedim çıkalım artık
Miran: tamam
Dışarı çıktık...
Reyyan: gel sahile gidelim
Miran: tamam sen nereye istersen gidelim
Sahile geldik buranın ayrı bi huzuru vardı İstanbul'un onca şeyinden uzak tek yerdi...
Reyyan: istanbuldayken buraya çok gelirdim özellikle Cumartesi günleri sabahtan akşama kadar burda dururdum hatta benim yerim şurası
(Bir tane bankı gösterir)
Miran: bende her şirketten çıktıktan sonra buraya gelirdim (reyyanın gösterdiği bankın solumdakini gösterir)
Buraya otururdum
Reyyan: neden hiç karşılaşmadık ki
Miran: bilmem
Reyyan: keşke karşılaşsaydık
Miran: keşke ama sonradan karşılaştık
Reyyan: haklısın
Banka oturduk reyyana sarıldım oda göğsüme kafasını yasladı
Miran: orası çok mu rahat
Reyyan: bu kadar rahat bi yer görmemiştim
Miran: hahaha
Reyyan: seni çok seviyorum miran
Miran: bende seni çok seviyorum
🧔🏻: kestane sıcak sıcak kestane
Reyyan: miran kestane alalım mı
Miran: sever misin
Reyyan: çoook severim
Güldüm
Miran: tamam bekle burda
Kafa salladı gidip kestaneciden kestane aldım
Reyyandan;
Miranı çok seviyorum benim için her şeyi yapar buna inanıyorum
Miran: ne oldu kara kara ne düşünüyorsun güzelim
Reyyan: hiç
Kestane paketini elime uzattı
Reyyan: sıcakmış
Miran: daha iyi değil mi
Reyyan: evet
Yanıma oturdu ben kestaneleri gömerken o öyle beni izliyordu arada da gülüyordu
Reyyan: sen neden yemiyorsun
Miran: seni izlemek daha güzel
Reyyan: ama miran yemezsen üzülürüm
Elimde olan kestaneyi mirana yedirdim
Miran: sen üzülme ben senin için çiğ tavuk bile yerim
Reyyan: hahaha
Biraz daha orada oturduk hava kararıyordu İstanbul artık soğuklara bırakıyordu kendini
Miran: hava soğuyor haydi gidelim
Reyyan: tamam beni gönüle bırak
Miran: ama
Reyyan: aması yok Yusuf'a söz verdim
Miran: tamam
Reyyan: sen gönülde kal
Miran: aslında olabilir
Reyyan: evet oldu bile
Miran: tamam
Miranla beraber arabaya binip gönüle gittik arabadan inmeden önce mirana baktım
Reyyan: hazır mısın
Miran: neye
Reyyan: birazdan arda ve azat seni geberticek te ondan
Miran: bir şey yapmazlar
Reyyan: göreceğiz
Miran bi cesaret indi aşağıya bende arkasında yürüyordum kapıya geldik
Bana baktı elimi tutmaya çalıştı
Reyyan: miran tutma
Miran: birazdan zaten söyliyeceğim
Reyyan: ne olur söyleme
Miran: neden ya
Reyyan: ben başka zaman söylemek istiyorum mesela yarın
Miran: tamam of
Güldüm zili çaldım kapıyı Gönül açtı
Gönül: siz mi geldiniz
Miran: yok başkası geldi görmüyor musun?
Gönül: aman be
Miran: yürü gidelim bu bizi içeri almayacak
Reyyan: haklısın
Gönül: ay pardon geçin
İçeri geçtik azat bizi görmesi ile ayağa kalktı...
Bölüm uzun oldu...🧡