-1-

66 8 4
                                    

“Hazal! Artık aşağı gelsen, okula senin yüzünden geç kalacağım.” Diye bağırdı abim. Bağırdı mı dedim anırdı demek istemiştim. Çantamı da alıp aşağı indim. Annem ne kadar kahvaltı için zorlasa da ben reddettim.

“Kızım başımıza anoreksi hastası mı çıkacaksın? Sonra zayıflıktan ölürsen komşular ne der? Bir kızı vardı onu da yedirmedi, açlıktan öldürttü dedirtmem. Rezil mi edeceksin sen bizi…”

“Ay tamam anne ver tostu yolda yerim.” Kadına bak ya ölsem bile kendi itibarını düşünüyor.

Sonunda annemden kurtulunca arabada bekleyen abimin yanına gittim.

“Nerede kaldın ya derse geç kalacağım. “

“Of Hakan geldim işte.” dedim yayarak.                     

“Lan sana ne demiştim adımla seslenmeyeceksin bana. Abinim ben senin.” Aslında normalde ona abi diyorum. Sadece gıcık etmek istediğimde ismiyle sesleniyorum.

“Aramızda bir yaş var. Çok da büyük sayılmazsın abicim.” Evet aramızda bir yaş var. Annemler ne yaptılarsa abim doğduğu gibi çalışmaya başlamışlar. Ve sürpriz ben olmuşum.

Aramızda bir yaş var ama iki sınıf var. Çünkü ben salak gibi hazırlık okudum. Evet hala lisedeyim. Son iki senem kaldı. Abim de üniversitede ilk senesinde.

Bu arada kendimi doğru düzgün tanıtamadım. Ben Hazal Kaya. Hayır oyuncu olan değil. İsim benzerliği. 17 yaşındayım. Kahverengi saç ve mavi gözlerim var. Sıradan bir vücudum var. Ne büyük göğüslerim ne şekilli bacaklarım var. Biraz büyük bir kalçaya sahibim. Ha bir de insanlar dolgun dudaklarım olduğunu söylüyor ama açıkçası hiç dikkat etmedim. Boyum 1,75 ve kısa olmayı çok isterdim.

Okul başarım fena değil. Ne çok tembelim ne çok akıllı. Her öğrenci gibi son gün çalışan ve genelde başarılı olan biriyim. Ha birde benim hakkımda bilmeniz gereken en büyük özellik: tüm odun ve piç erkekleri çekiyorum. Şuana kadar çıktığım 5 kişiden 5 i de düzgün değildi. 3 ü beni aldattı, 2 si çok salaktı. Çıktığım erkeklerin durumu böyle olunca 2 haftadan uzun bir ilişkim olmadı. Bu nedenle daha önce bir erkekle el ele tutuşmaktan ileri gitmedim.

“Geldik!” diyen abimin sesiyle irkildim. Arabadan inip abime öpücük yolladım. Bahçede her zaman bizimkilerin oturduğu çardağa doğru ilerledim. Beni ilk gören Ömer oldu. Ömer gayet yakışıklı, grubumuzun en komik çocuğudur. Aslında grubumuzda herkes yakışıklı ve güzel. Bunun nedeni ne ben de bilmiyorum.

Gidip iki sevgilinin Defne ve Ayaz’ın ortasına oturdum. Biz konuşurken en son yanımıza Öykü de geldi ve grup tamamlanmış oldu. Biz üç kız lisenin başından beri arkadaşız. Aynı sınıftayız, zaten hepimiz sayısalcıyız. Erkeklerin ikisi de bir üst sınıf. Ayaz Defne’yle çıkmaya başlayınca Ömer’le birlikte bizimle takılmaya başladı. Böylece grubumuz şimdiki halini aldı.

Zil çalınca hepimiz sınıflara dağıldık. Okul bir şekilde bittikten sonra kızlarla bizim eve gittik. Öykü her zamanki heyecanıyla içeri girdi. Söylemeyi unuttum Öykü büyük bir ihtimalle Hakan’dan hoşlanıyor. Her şey abimin evde yıkandıktan sonra yarı çıplak dolaşmasıyla başladı. Abim tabiki kör olduğundan Öykü’yü görmüyor. Fakat görmese daha iyi galiba abim Öykü’yü üzer. Ve ben iki tarafında üzülmesini istemem.

Çıksalar iyi olurdu ama. Öykü abime çeki düzen verebilir. Hem annem Öykü’yü çok sever. Hatta bir aralar komşunun oğlu Osman’la evlendirmeyi düşünmüştü. Sanane komşunun çocuğundan? Abim Öykü için fazla kötüymüş de Osman tam bir temiz aile çocuğuymuş. Ama ruhu gibi kendisi temiz değil.

Telefonuma gelen mesajla çığlık attım. Kızların ikisi de benle aynı anda bağırdı.

“ne bağırıyorsun manyak?” diye kızdı Öykü.

“Ne yapayım ya? Psikopat aşığımdan yine mesaj var?”

“İyi de sen telefon numaranı değiştirmedin mi?” Defne haklıydı. Birkaç hafta önce numaramı okuldan psikopat aşığım mesaj atıp aramasın diye değiştirmiştim. Adı hala bilinmiyor, okulda bana yaklaşan biri olmadı, bana sadece mesaj atıyor ve okulda beni izlediğini söyleyip duruyor.

“yeter artık benim aşk hayatım neden normal değil? Biri gerizekalı çıkar, biri psikopat çıkar…”

“Bana ne demeli platonik takılıyorum.” Diye yakınan Öykü ne söylediğini fark edince ağzını iki eliyle kapadı.

“Biliyoruz.” Dedik aynı anda Defne’yle. Öykü utançla kızardı.

“Artık kalbimin kırılmasını istemiyorum, doğru kişiyi bulmaya çalışmaktan sıkıldım.” Diye sitem ettim.

“O zaman bırakalım da o seni bulsun.” Dedi Defne. Öykü’yle birbirimize baktık. Biz mi çok salağız, Defne mi çok akıllı?

Bilgisayarı aldığı gibi bir siteye girdi. Ekrana bakmamla ağzım sonuna kadar açıldı. Öykü kahkahalarla gülmeye başladı.

“Saçmalama ben böyle bir siteye üye olmam. Bu kadar düşmedim.” Tamam belki de o kadar çaresizdim.

“Sadece üye ol. Sen birine yazmak zorunda değilsin. Sana yazanlara bakarsın. Hem ne kaybedeceksin ki?”

Öykü hala gülüyordu. Zaten halim gülünesiydi. Ama denemekten zarar gelmezdi değil mi?

“Tamam kabul ediyorum.”

İlk bölümle karşınızdayım. Aklımda çok güzel fikirler var. Umarım okumaya devam eder ve beğenirsiniz. 

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin