Dear Teacher (Sevgili Öğretmenim) [h.s]

10.

[Bölüm şarkısı: Ed Sheeran - Kiss me]

"Sadece benim ol istiyorum."

Kalbim dahada hızlanmaya devam ederken nefes alış verişlerim sıklaşıyordu. Sakin olmaya çalıştıkça daha berbat bir hal alıyordum ve daha çok titriyordum. Sadece onun olmamı istediğini söylemişti.. Bu anın gerçekliğine inanamıyor, hala söylediklerini sindirmeye çalışıyordum. Ne söyleyeceğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu.

Lakin bir yandanda Bay Styles benim öğretmenimdi. Ondan her ne kadar hoşlansam, etkilensemde bunu yapamazdım. Bu imkansızdı.

"Fakat Bay Styles, siz benim öğretmenimsiniz." Fısıldayışla dudaklarımdan zorlukla dökülen kelimeler karşısında Bay Styles kaşlarını çattı ve üzerimden kalktı. Ben ani hareketine şaşırmış, doğrulmak için biraz geç bile kalmıştım. Bay Styles elini arkaya doğru yatıştırılmış saçlarına geçirdi. Gözlerini bir süreliğine kapatıp açtığında bunu sakinleşmek için yaptığını anlamıştım. Pencereye doğru yürüyüp tekrardan önümde durduğunda burnundan soluyordu.

"Lanet olsun Linda! Bunun ne önemi var?" Başta yüksek çıkan sesini kontrol altına alıp alçaltmıştı. Yatağımın ucunda tedirgin bir halde oturuyordum. Sinirlenince farklı bir kişiliğe bürünüyor, normal haliyle uzaktan yakından bir bağlantısı kalmıyordu.

Doğru, ondan deli gibi etkileniyordum. Her hareketi, her sözü beni benden almaya yetiyordu. Onu reddedemezdim hiçbir şekilde. Lakin bu söylediği şey çok başkaydı.

"Görmüyor musun? Benden hoşlanıyorsun Linda." Çenemden tutup başımı ona bakmam için nazikçe kaldırdı. "Bunu her ne kadar reddetsende beni her gördüğünde gözlerini kaçırman, karşımda parmaklarınla oynaman, yanaklarının kızarıklığın bir türlü kaybolmaması, bedeninin her zaman karşımda titremesi seni ele veriyor." Ustaca sıraladığı ve doğru olan sözleri için bir şey söyleyemedim.

"Eğer bir sevgilin varsa anlarım."

"Hayır, yok." Hızlıca söyleyiverdim.

"O zaman sorun ne?" Elimden tutup beni kaldırdığında elimi omzuna koydum. Elini belime koydu ve beni kendine doğru çektiğinde elimle omzunu kavradım. Nazik çıkan sesi bende etki bırakırken, yakınlıktan dolayı burnuma hücum eden parfüm kokusu beynimin işlevini yitirmeme sebep olmuştu.

"Senden, seni gördüğüm andan beri hoşlanıyorum Linda. Seni aklımdan bir türlü çıkaramıyorum." Zorlukla yutkundum. "Emin olabilirsin, onlarca kızla seks yaptım ama seninle öpüştüğüm zamanki gibi etki bırakmamıştı üzerimde." Bu sefer yutkunamadım.

"Bay Styles-"

"Bana Harry diye seslen." Ona hiç Harry diye seslenmemiştim. Bu zor olacaktı..

".. Harry ben.. ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum." Gülümsedi. Kollarını bana sarıp beni kendine bastırdı.

"Bir şey söyleme. Sadece iplerin bende olmasına izin ver." Kollarımı beline sarıp başımı olumlu anlamda sallamakla yetindim. Saçlarıma öpücükler bırakırken memnuniyetle gülümsedim. Akışına bırakacaktım. Bir süre öylece sarılı kaldıktan sonra çatallı sesiyle mırıldandı.

"Saat bir."

"Mmhh." Mırıldadığımda kıkırdadı. Uykum onun sarmalayışlarıyla daha çok gelmişti.

"Gel seni yatağına yatıralım. Yarın dersime geç kalmanı istemeyiz." Yatağımın örtüsünü açtı. Hiç beklemeden yattığımda gözlerim direnememiş anında kapanmışlardı. Üstüm örtüldüğünde resmen mayışmıştım. Bir süre sonra yatakta hareketlenme hissettiğimde gözlerimi yarım bir şekilde açıp etrafıma baktım. Önce önümdeki sandalyeye asılmış olan ceketi gördüm. Ardından arkadan belime dolanan el beni kendisine çekince Harry'nin yanıma yattığını anladım.

"Ne yapıyorsun?" Uykulu sesimle konuştum.

"Yatağında yatıyorum." Ciddi olamazsın.

"Onu kasdetmedim. Ya Jessie gelirse?"

"Jessie kim?"

"Oda arkadaşım." Arkamda kıpırdanıp bana biraz daha sokuldu.

"Sorun değil. Ben hallederim." Ona güvenip uykuma devam etmek için eski poziyonuma döndüm.

Fakat uyuyamıyordum. Onun varlığını arkamda hissederken uyuyamıyordum. Onun da uyumadığını biliyordum. Arkamda her hareket ettiğinde, elini vücudumda gezdirdiğinde, burnunu boynuma veya kulağıma sürttüğünde, kıvırcıkları tenime değdiğinde, erkekliğini tam arkamda hissettiğimde hücrelerim her seferinde ayaklanıyordu.

"Çok güzel kokuyorsun." Boğuk sesiyle kulağımın altında mırıldandığında soluğum boğazımda takılı kaldı. Kulağımın alt kısmına bir öpücük kondurdu. Ona doğru döndüm ve dudağına öpücük kondurup hemen geri önüme döndüm. Ben gülümserken onunda arkamda kıkırdadığını duydum.