🍁|KÂRİÂ.|

28 8 0
                                    


                                    🍁

|Ve tüm ruhlar bir bukre vakti  diz çöktü Şems! Kâmerin sadakati altında Arş-ı âlâya diz çöküp feryat figan ettiler.|

M.M.Z...

🍁


"Ve sadakat;  aidiyet hissine  hiç  varamayan ruhların yeryüzündeki cehenemi oldu."

Sadâkat tılsımının; bir ikindi vakti batmaya hazırlanan güneşin son ışık huzmelerini  berrak ve huzur aşılayan simasında misafir eden huzur vaat eden bir adamın huzursuz hikâyesi bu!

Tan yerinin oğlu!

Batan güneşin yarına gebe bırakabileceği umutların beden bulmuş hali. Simasında vefa, simasında cefa  taşıyan bir adam!

Omzu huzur, bakışı güven vaad eden bir adam!

Omzuyla başı arasına cennetin sıkıştırıldığı tertemiz bir mabed!

Bukre vaktinin daimi şahidi!

Ve bağrından koparıp getirdiği, yüzünden daha pak olan sevdası ile çaresiz bir aşık o!

Kâmer HAZANSOY.

Dünyasının tek bir renge boyanmış olduğu ve o tek renk olan dünyadan tek bir kere bile kafasını çıkarma gereği duymayan bir başbelası kadın!

Sarı saçlarının uçlarına bol bol bela sürüp hayatının dört bir yanına bulaştırdığı bir kız çocuğunun büyüyüp kadın oluşunu ân be ân idrak ettiren bir hikâye!

Yolunda giden işlere  kıl olan ve o yolunda giden işleri anında sabote edip bir şekilde o işleri yoldan çıkaran  bir başbelası!

Tek derdi sorun çıkarmak olan şımarık bir prenses bozuntusu olan bir kadının hüzün dolu hikâyesi!

Hayır hayır! Bir kadın değil!

Sadece bedeni büyüyen bir kız çocuğu!

Pembe rengine bulanmış yaşantısında onu tanıyan herkese  lanse ettiği  en büyük ve tek  sorunun 'serçe parmağının kırılan tırnağı' iken ve tüm çevresi onu şımarık bir prenses diye anarken geceleri yine pembe kılıflı yastığına  döktüğü kimsesizlik  gözyaşlarına sadece kendi bedenini şahit eden bir kadın o!

Hayır hayır!

Dedim ya kadın değil!

Sadece bedeni  büyümüş  kız çocuğu!

Öyle ki hâlâ  tüm mal varlığına rağmen tek derdinin anne-baba sevgisi olan bir kız çocuğu o! Hâlâ geceleri bitmeyen kokteylerin sonu gelmeyen toplantıların ceremesini gözyaşlarına ödeten  bir kız çocuğu!

Şems KÂRUNER.

Kader çarkının döndükçe bela bulaştırdığı naif  bir  hikâye!

Şımarık bir kız çocuğuna  ezelden beri aşık olan yüreği naif bir adamın can yakan öyküsü bu.

Ömrü hayatı boyunca istediği herşeye sahip olan şımarık bir prensesin bu seferki isteği çizgiyi aşan türden!

Bakışından  başlayıp  yürüyüşüne kadar huşu içinde olan bir adamın gümbürtüyü andıracak şekilde olan kalp atışlarına göz diken şımarık bir kız çocuğunu seven koca yürekli bir adamın hikayesi.

KÂRİA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin