Her şey, Karadeniz'in hırçın dalgalarının olduğu Civra'da başladı. Kız gelinliğiyle oturmuş, sevdiği adamın nikahlarına nasıl gelmediğini düşünüyordu. O adama her şeyini bağlamıştı. Kalbini, göğüs kafesinden söküp ona vermişti. Ama o gelmemişti işte.Kız, ayağa kalktı ve orada yemin verdi.
"Bu hırçın Karadeniz'in üzerine yemin ederim ki unutturmayacağım kendimi sana. Eğer kalbin sıkışır ise elini göğsüne koy. Çünkü oradaki sancı benim. Sen bana nefreti hatırlattın. Ben de sana nasıl unutulmayacağını öğreteceğim" dedi kendine has Trabzon ağızıyla, gözlerindeki yaşlar firar ederken.Tekrar oturdu ve hıçkırıklara boğuldu. Belki saatlerce ağladı, büyük hayallerle aldığı gelinliğin kabarık tülünden çıkarırken tüm öfkesini. Kapattı gözlerini, biraz denizi dinledi. Deniz ona ağlamamasını söylemişti.
Gözlerini açtı ve dedi ki,
"Onun için bir daha ağlamayacaksın!" Kalktı ve arkasını döndü. Bir yabancı, onu dinlemiş olan bir yabancı vardı arkasında. Kızın gözlerine nefretle baktı, öldürmek istercesine. Kız korktu ama belli etmemeye çalıştı ve oradan uzaklaşmaya başladı.
Adam bir süre kızın yırtılmış gelinliğine ve koşan bedenine baktı.
"Buldum seni Meryem." diye fısıldadı.
"Buldum seni..."Evet sayın Wattpad okuyucuları bundan önce yazdığım ama devam etmek istemediğim bir kaç tane kitabım oldu. Ama onların sayesinde şu an daha çok bilgim var. Belki de onlar sayesinde bu satırlardayım. Lütfen ben bu satırlara yazarken siz kıymetli okuyucular da benim yanımda olun. Ayrıca belirtmek isterim ki tanıtımımızda olan Meryem karakteri asıl hayatını yazmak istediğim karakter değil. Eğer beğenip okursanız beni daha iyi anlayacaksınız.
Sevgilerimle...💟💟💟💟💟💟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Teen FictionSen, hayallerimi süsleyen muhteşem sevgilim, Ben, senin için ölüden farksız ölüm çiçeği Lavinia'n. .