Birinci Bölüm

40.6K 1K 1K
                                    

Okumaya başladığınız tarihi bırakır mısınız?

Turuncu kalplerimizi alalım. 🧡🐰

_______________________________________

-DELİCİ BAKIŞLAR-

Elimde ki telefonu sertçe yatağa fırlattım. Çığlık atmak istiyordum.

Son bir haftadır deli gibi çalıştığım Kimya sınavından düşük almıştım. En nefret ettiğim ders olabilirdi.

Neyse ki, ikinci sınavlarda vardı. En azından kurtarabilme şansımın olması iyiydi.

Gözlerim saate kayarken esnedim. On ikiyi dört geçiyordu bakışlarımı giydiğim kıyafete çevirdim.

Kalçalarımı kapatan beyaz tişörtüm, altında kendini belli eden siyah sütyenim, gri eşofmanım ile rahat gözüküyordum.

Yeşil gözlerime eşlik eden keskin bakışlarımı aynaya çevirdim.

Atletik bir vücudum vardı. Uzun bacaklarım, beyaz tenim, 1.70 boyum, sarı saçlarım, normal dolgunlukta göğüslerim ve kalçam ile sıradan birisi gibiydim.

Topuzumdan birkaç tutam çıkarken umursamadan telefonumu aldım.

İki haftadır Dedem'de kalıyordum, bana fazlasıyla düşkündü ve bundan dolayı iki aylığına Muğla'ya Dedemin yanına gelmiştim.

Yanıma bir miktar para alıp odadan çıktım. Aşağıdan gelen seslerle merdivenleri sakince inerken koltukta oturan Dedem görüş alanıma girdiğinde o da bana bakıyordu.

"Rana, güzel kızım gel buraya." Merdivenlerin sonuna gelirken salonda ki herkesin bakışı bana dönmüştü.

Kahverengi tonlarında olan koltukların üstünde oturan genç bir adam vardı.

Diğer beyaz koltuğun üstünde yaşları kırka dayanmış iki kadın, dört erkek vardı.

"Sürekli bahsettiğim torunum olur kendisi." dedem altmış iki yaşında olmasına rağmen çok enerjik ve neşeli bir insandı.

"Rana'm, bak bunlar benim arkadaşlarım." dedi beyaz koltukta oturan insanları göstererek.

Zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

"Maşallah, ne kadar da güzelmiş." kızıl saçlı kadın beğeniyle süzdü beni.

"Torunum diye demiyorum ama gerçekten güzel." dedeme samimi bir şekilde gülümseyip yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Bir yere mi gidiyorsun kızım?" kafamı hafifçe aşağı yukarı salladım.

"Markete gideceğim, araba anahtarını alabilir miyim?" tatlı bir şekilde gülümsedi. Ağzını konuşmak için açarken gür bir ses salonu doldurdu.

"Benim arabamı alabilirsin." gözlerimi ona çevirdiğimde herkesin bakışı ona dönmüştü.

Sarı saçlarına eşlik eden mavi gözleri, beyaz teni, kırmızı dudakları ile güzel duruyordu.

Üstünde ki takım elbise fazlasıyla yakışmıştı.

"Al istersen kızım." Dedem şirin bir şekilde gülümsedi.

Sarışın çocuğun uzattığı anahtarı elime alırken hafifçe gülümsedim.

"Teşekkür ederim." kafasını aşağı yukarı salladı.

Salondan büyük adımlarla çıkarken stresten terleyen ellerimi gri eşofmanıma sildim.

Ayağıma terlik geçirip kapıyı kapattım. Büyük bahçeden dışarı çıkarken anahtarla arabayı açtığımda sesin geldiği tarafa baktım.

Siyah Range Rover fazlasıyla temiz ve güzeldi. Kapıyı sakince açarken arabayı çalıştırdım, sıcaktan dolayı arabanın içi yanıyordu. Pencereleri indirirken telefonumun güç düğmesine bastım.

Ekran açılırken hızlıca şifreyi girip telefonu sesliye aldım ve yan koltuğa bıraktım.

Market buraya yarım saatlik bir uzaklıktaydı. Arabayı hareket ettirirken sert rüzgar saçlarımı uçuşturuyordu, radyoda çalan şarkılar huzurlu hissettiriyordu.

Yan taraftafımdan bir sürü Range Rover geçmeye başladığında kaşlarım çatıldı, bir gariplik vardı.

Kafamı sol tarafa döndürdüğümde karşılaştığım bir çift kömür karası gözlerdi.

Gür kirpiklerinin arasından sert bakan kömür karası gözleri ürkütücüydü. Ona daha fazla bakmadan önüme döndüğümde arabayla aynı hizada gidiyorduk, yoğun bakışlarını üstümde hissediyordum.

Arabanın içini telefonumun melodisi doldurduğunda kim olduğuna bakmadan açtım.

"Alo?" karşı taraftan sıkça nefes alış-veriş sesleri geliyordu.

"Rana'm, dikkat et!" Dedemin telaşlı sesi arabayı doldurduğunda içimi korku kapladı.

"Cenk. O arabayı sana veren kişi, onun patronu yakınlarda bir yerde bir sürü araba ile dolaşıyor, sakın karşısına çıkma!" kaşlarımı çatarken arabayı yavaşlatmak istiyordum fakat her taraf Range Rover ile kaplıydı.

"Dedem, adamı tanımıyorum ki ben."

"Sen hızlı bir şekilde git, gel. Sakın bir yerde oyalanma, dikkat et kızım." telefonu kapattığında çatılan kaşlarımı serbest bıraktım.

Yan tarafta ki adama tekrar göz attığımda bana delici bakışları ile bakıyordu.

Önümde ki arabalar birden kenara çekildiğinde vakit kaybetmeden gaza bastım.

Dikiz aynasından arabalara baktığımda hepsi hızını arttırmıştı.

"Lanet olsun." hepsinin plakası aynıydı, sadece kömür karası gözleri olan adamın plakası farklıydı.

Aramızda ki elli metreye rağmen sert bakışları, yeşil gözlerimi delip geçiyordu.

Gözlerimi tekrardan yola çevirdiğimde market gözüküyordu, hızımı yavaşlatırken tekrardan dikiz aynasına baktım.

Hepsi yavaşlamıştı.

Ne oluyordu?

Arabayı marketin önünde durdurdum, telefonumu ve anahtarı elime aldım.

Arabadan inip, kilitledim. Gözlerim etrafta çok dikkatli bir şekilde geziniyordu, arka tarafa tekrardan baktığımda arabalar durmuştu.

Gözlerimi devirip markete doğru yaklaştım. Kapıyı ittirip içeri girerken beni karşılayan soğuklukla rahatladım.

-BÖLÜM SONU-

Yeni Bölüm Düzenlenme Tarihi - Saati: 04.08.2021 16.24

Yazar: Yağmur Yabalak.

TURUNCU!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin