1彡

1.7K 116 17
                                    

New Zealand

11 Kasım,2003

''Hey bebeğim?'' seslendi annesi. ''Neden buraya gelip,arkadaşlarınla eğlenmiyorsun?''

Ayakları oturduğu sandalyeden çimlerin üzerine doğru sallanırken,kendisine yaklaşmakta olan annesine baktı.

''Sorun ne hayatım?'' dedi annesi onun korkudan bembeyaz kesilen suratını kavrayıp.

''H-hiç..'' dedi kekeler gibi.Bakışlarını,eğlenceli kahkahaların yükseldiği topluluktan ayırdı.Oraya bakmak bile tüylerini diken diken ediyordu.

''O halde neden gelip,biraz pasta yemiyorsun? Belki de gösteriyi izlemek istersin.''

Hızla başını salladı kız.Bu fikir kalbini sıkıştırmıştı.

''Umm,hayır.Burada kalabilirim.''

''Seni endişelendiren ne,tatlım?'' sordu annesi.Kızını böyle korkmuş ve ne yapacağını bilemez bir halde görmek onu tetiklemişti.

''Sadece..''

''Sadece ne?..'' üsteledi kadın.Kızını sakinleştirmek istiyordu.

''Ondan..'' diye fısıldadı sanki parmağıyla gösterdiği şey onu duyabilirmiş gibi.Annesi omzunun üzerinden etrafı çocuklarla çevrili olan palyaçoya baktı. ''Ondan korkuyorum.''

New Zealand

8 Temmuz,2007

''Anne!''

Merdivenlerden atlayarak mutfağa koştu kız.Ensesinden akan terlere ve kesilen soluğuna rağmen abisinden hızlı koşuyordu.Tezgahın başında balkabaklarıyla uğraşan annesinin yanına gidip,masanın arkasına saklandı.

''Rain,neler oluyor?'' sordu kızına.Elindeki bıçağı yere düşürmekten son anda kurtarmıştı.

''O..O beni korkutuyor!'' diye cevapladı kız annesini.

Abisi çoktan o iğrenç ve korkutucu kostümüyle mutfağın ortasına yetişmişti.

'Benden ne istiyor?' diye düşündü kız.Kendisinden bu kadar nefret etmesini sağlayacak hiçbir şey yapmamıştı oysa.

''Şimdi seni parçalara ayıracağım,Bernard.'' Kükredi küçük kız kardeşi korku dolu gözlerle onu izlerken.

''Hey,Ryder! Seni bu konuda daha ne kadar uyarmam gerekiyor? O kostümden kurtul.'' Annesinin kesin emrini görmezden gelen Ryder ofladı.

''Sadece eğleniyoruz,anne.Ayrıca bu cadılar bayramı.İstediğimiz kişi olabiliriz,öyle değil mi?''

''Kardeşin eğlenmiyor ve bu evde palyaço lafını bir daha duymak istemiyorum.Şimdi git ve Michael Jackson kıyafetini giy.Sana yakışıyor.''

Kız,abisinin mutfaktan ayrılışını derin derin nefes alarak izlerken biraz olsun rahatladığını hissetti ama bunun burada bitmeyeceğini biliyordu.Ryder Bernard onun peşini asla bırakmayacaktı.

New Zealand

2 Haziran,2009

''Ne yapacağımızı bilmiyoruz.'' dedi genç bayan kocası onun elini sıkıca tutarken.Derin bir nefes aldı. ''Onlardan ölesiye korkuyor ve bu onu son zamanlarda çılgına çevirdi.Sık sık rüyalarına girdiğini söylüyor.''

Ömrünün ortalarına gelmiş,kır saçlarına ve neredeyse buruşmaya yüz tutmuş tenine karşın oldukça dinç duran adam elindeki kağıtlara kısa bir süre göz gezdirdi.Bu ilk defa karşılaştığı bir vaka değildi.Hatta artık halk narasında beş kişiden üçünde rahatça rastlanabilecek bir hastalıktı.Zaten doktor için karmaşık olan şey hastalığın türü değil,hastanın ta kendisiydi.

Rain Bernard.Karmaşık olan oydu.

''Anlıyorum.'' dedi boğuk sesiyle. ''Kızınızın palyaçolara karşı fobisi var.'' dedi en sonunda kağıtları elinden bırakıp.

''Peki,ne öneriyorsunuz?'' sordu adam.En az karısı kadar endişeliydi.

''Kızınızla geçirdiğim kısa randevunun ardından anladığım kadarıyla,Rain bilinç altına kazınabilecek bir takım olaylar yaşamış.Onu tetikleyen ya da korkusunu harekete geçiren bir simge veya her hangi biri var mı?''

Kadın,kısa bir süre kocasına bakıp,düşündü.Aklında biri vardı.

''Biz..Bilemiyoruz.'' diye kekeledi. ''Abisiyle pek anlaşamaz.''

''Kız kardeşini bu konuda korkutmaya bayılıyor.'' diyede ekledi adam.Oğlunun küçük kızına yaptığı işkenceleri anımsıyordu.

Doktor başını yavaşça salladı.İçindeki meslek tecrübelerine dayanan bir ses,bunun ufak bir korku olmadığını söylüyordu.

Önündeki reçeteyi imzalayıp,Bay ve Bayan Bernard'a kısa ve donuk bir bakış attı.

''Rain'i haftaya tekrar görmek istiyorum.''

New Zealand

13 Kasım,2009

Kız,ufak bedenini yatağın en köşesine sürüklerken,yanaklarından kırmızı-beyaz lekeli elbisesine damlayan göz yaşlarını o an için umursamadı.Aslında ağlamaktan nefret ederdi ama bunu bugün durduramıyordu.

Abisi kanlar içinde yerde inlerken,umursadığı tek şey elinde sıkıca tuttuğu makas ve sonrasında görüşünü bulanıklaştıran kandı.

Londra

21 Eylül,2012

''Hoşgeldin,tatlım.Aç mısın?'' sordu yaşlı bayan.Beyaz teni,neredeyse minyatür denilebilecek türden vücudu ve aralara karışan beyazların dışında tamamen parlak bir kızıla çalan saçları ona annesini hatırlatıyordu.

Ama artık ailesini ve eski evini umursamamayı öğrenmişti.

Burada teyzesiyle mutluydu.

''Yine geç kaldın.Bu evin kurallarını öğrenemeyecek misin?''

Ya da değildi..

''Ona karşı nazik ol,Pool.'' diye uyardı kadın kocasını.Ama kız artık bunlara alışmıştı.

Ailesi bile artık onu önemsemezken teyzesinin ve onun o uyuz kocasının ona karşı olan davranışlarını duymuyordu.

''Özür dilerim ve hayır,aç değilim.'' diye yanıtladı çabucak.Bir an önce çatı katındaki ufak,rutubet kapmış odasına çıkıp,rahatsız denilebilecek türde yatağında günlerce uyumak istiyordu.

''Ama aç olmalısın.Doğru düzgün hiçbir şey yemiyorsun,hayatım.''

Tanrıya şükür,onu düşünen ve aç olup,olmadığını umursayan biri vardı.

''Teşekkürler,dışarıda atıştırdım.'' diye yanıtladı kız.Aslında atıştırmamıştı.Hatta açlıktan midesi kazınıyordu ama o adamla aynı sofrada bulunmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederdi.

''Bırak şunu.'' dedi adam sinirle.Görünüşe göre acıkmıştı. ''Zaten yeterince bize masraf oluyor.'' diyede mırıldandı sonunda.Ama kız onu çoktan duymuştu.

''Pool!'' kükredi kadın.

''Hayır,gerçekten,'' araya girdi kız.Bir kere daha onların kavga etmelerini izlemeyecekti.Hemde onun yüzünden.. ''Aç değilim.Beni merak etme.''

Adımları çoktan çatı katına,odasına ulaşmıştı ki kapısını yavaşça kilitleyip,yatağına uzandı.Bu oda da sevdiği tek şey tavanda,yıldızları izleyebileceği bir penceresinin olmasıydı.

Kısa bir süre düşündü.

Abisini o gece makasla deşmemiş olsaydı şu an sıcak yatağında uzanıyor olurdu.

Onu seven bir ailesi ve sığıntı gibi hissetmeyeceği bir hayat..

Kulağa hoş geliyordu ama bu sadece geçmişte kalan ufak bir anıydı onun için.

Phobia | m.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin