6. BÖLÜM

58 2 0
                                    

Kendimden emin olmadığım halde gidiyordum ve ürkmeye başlamıştım. Acaba abilerime zarar verir miyim... kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Seul'a arabayla 10 dakikada varmıştım. Bu kadar yakın olduğunu düşünmemiştim. Hala içimde bir korku vardı. Arabayı ara sokağa park ettim ve koşarak Olivia'nın evine gittim. İçimdeki ses Olivia'dan özür dilemem gerektiğini söylüyordu. Haksız olduğumu koşarken fark etmiştim. Ona da hak vermeliyim... eve vardım. Işıklar kapalıydı ve kapı kilitliydi. Gitmiş olmalı... ahhh naptım ben! Kendimi berbat hissediyorum. Şimdi napacaktım. Acaba eve başka bir kapıdan girebilir miyim?

Evin etrafını dolanmaya başlamıştım. Mutlaka başka bir kapı bulunmalı. Evin etrafını dolanırken bir mırıldanma sesi duydum. Bu ses daha çok bir ninni gibiydi ve rahatlatıcı bir sesti. Sesin olduğu yere gittim. Ama hiçbir şey göremedim. Ses yukarıdan geliyordu. Yukarıya baktığımda şarkı söyleyen Olivia'yı gördüm. Balkonda sallanan sandalyesine  oturmuş, yanında bir bardak kan var ve çok güzel bir şarkı söylüyor. Bir süre kenara oturup onu dinledim. Sonra ses kesildi. Ayağa kalktım ve balkona baktım. Hiç kimse yoktu. Önüme döndüğümse ise kırmızı gözlü Olivia'yı gördüm. Hemen ona sarıldım. O ise şaşırmış bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışyordu. Ondan ayrıldım

Ben:Olivia, gerçekten çok özür dilerim. Bunu sana yapmamalıydım. Kendimi gerçekten berbat hissediyorum. Lütfen beni affeder misin

Olivia:Dur bi, araban nerede?

Ben:Seul'da, hem boşver onu. Sen beni affediyor musun affetmiyor musun

Olivia:Seni hiçkimse gördümü

Şu halde bile ikimizi düşünüyor. Dur bi, ben ikimiz mi dedim... ben bu kıza karşı neden böyleyim ki...

Olivia:Jungkook cevap ver. Gördü mü görmedi mi

Ben:Görmedi

Olivia:Tamam. Bu arada ben de tekrar özür diliyorum. Seni öldürmeye çalışmamalıydım.

Ben:Sorun değil. Bir an sen gideceksin diye ödüm koptu

Olivia:Açıkçası bende senin başına geleceklerden korktum.

Güldüm ve dedim ki

Ben:Merak etme bana bir şey olmaz. Bu arada ayakta kaldık

Olivia:Evet öyle oldu. Hadi gel

Diyerek elini uzattı. İlk başta şaşırdım ama elimi verdikten sonra havalanarak balkona gittik. Uçmak harika bir şey! Uçacağım günü 4 gözle bekliyorum
Olivia balkondan çıkıp odaya girdi. Burası onun odasıydı. Demek ki odası balkonluydu. Odası çok güzeldi. Güçleriyle odasındaki sallanan sandalyelerden birisini daha aldı ve balkona koydu. Sonra eliyle göstererek oturmamı istedi. Oturdum ve etrafıma baktım. Burası çok sessizdi ve hiç kimse yoktu. Sadece ikimiz

Olivia:Eee... abilerini gördün mü

Ben:Hayır. Onların yanına gitmedim

Olivia:Peki naptın

Ben:Arabamı park ettim ve geri döndüm

Olivia:Hmmm... peki neden arabanı Seul'da bıraktın

Ben:Çünkü bundan sonra uçabileceğim

Olivia:Hmmm...

Ben:Siz vampirler genellikle napıyorsunuz?

Olivia:Mmmm... bizim yaptığımız şeyler genellikle gariptir

Ben:Bunu biliyorum. Ama ne yaptığınızı merak ediyorum

Olivia:Madem ki merak ediyorsun anlatacağım

Vampir(Jungkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin