Kafamda binlerce soru vardı. Bilge kimdi? Olivia'nın küçüklüğü ne alakaydı. Olivia kağıdı bıraktı ve odalara birer birer bakmaya başladı. Bende onu peşinden gidiyordum. Birer birer her yere bakıyordu.
Ben:Olivia
Olivia:Efendim
Ben:Bilge kim?
Olivia:Kasabanın bilgesinden söz ediyor olmalı. Sana bahsetmiştim ya
Ben:Peki bu bilge de vampir değil mi?
Olivia:Evet öyle
Ben:Tamam da sen son vampir değilmiydin
Olivia:Demek ki değil mişim
Diyerek her yeri karıştırmaya devam ediyordu
Ben:Bende yardım edebilir miyim
Olivia:Olur. Daha çabuk buluruz
Ona yardım etmeye başladım. Canım sıkılmaya başladı
Ben:Yakınların neden öldü?
Olivia bir an duraksadı. Gözünden bir damla kan süzülmüştü
Ben:İyi misin?
Olivia:İyiyim iyiyim
Ben:Seni üzmek istemedim. Sadece merak ettiğimden sordum
Olivia:Yoo sorun değil. Hatırladığımda hep böyle olurum da
Ben:Onları çok mu özlüyorsun
Olivia:Senin abilerini ve aileni özlediğin gibi
Ben:Peki neden öldürüldüler
Olivia:Suçsuz yere
Ben:Nasıl yani?
Olivia:İnsanlar öldürdü. Vampirlerin hepsini birer birer öldürdüler.
Ben:Ama sen kaçtın
Olivia:Aynı zamanda bilge de kaçmış
Ben:Bilge nasıl biri?
Olivia:Bilgeyi hatırlıyorum. Kasabanın yaşlısıydı. Yeni doğan vampirleri denetlerdi
Ben:Neden?
Olivia:Aralarında cadı veya melez var mı diye bakardı
Ben:Cadı?
Olivia:Cadılar büyü yapabilen kızlara deniyor. Cadılar doğdukları günden belli olurmuş.
Ben:Doğdukları günden nasıl belli olabilirler ki
Olivia:Bende bilmiyorum.
Ben:Cadıysa veya melezse ne oluyor?
Olivia:Öldürülüyor
Ben:Peki cadılar hakkında bir şey biliyor musun
Olivia:Tek bildiğim enselerinde büyük bir doğum lekesinin bulunması
Ben:Hmmm...
Odanın her yerine baktık ama hiç bir şey bulamadık. Mutfağa geçtik ve her yeri karış karış aramaya başladık
Olivia:Eee... kendinden bahset.
Ben:Kendimden mi?
Olivia:Evet. Hep ben mi bahsedeceğim. Biraz da sen bahset
Ben:Tamam. Soyadım Jeon. 23 yaşındayım. Vampir yaşım ise 138
Olivia:Aramızda 18 yaş var
Ben:İnsan olarak düşünürsek aramızda 3 yaş var
Olivia:Herneyse devam et
Ben:Dünya çapında ünlü olan bir grubun üyesiyim
Olivia:Eee... başka
Ben:15 yaşımda stajyer oldum. 17 yaşımda No More Dream şarkısı ile çıkış yaptık. Grup içerisinde en küçük kişi benim. Busan'lıyım. Tekvando yapabiliyorum.
Olivia:Peki vampir olunca nasıl hissettin
Ben:Dürüst olursam, başta yargıladım. Öğrendiğimde içimden sana küfretmiştim. Hatta çok sinirlenmiştim. Ama sonradan iş işten geçti diyerek kendimi yatıştırdım.
Olivia:Açıkçası ben de seni ilk gördüğümde çok korkmuştum. Bir anda eve girmen ve beni kapıya yaslaman garipti. Beni kapıya yasladığın anda kendi kendime dedim ki tamam bu benim boğazımı sıkıp öldürecek
Bunu duyunca güldüm. O da benimle beraber güldü
Olivia:Ama öyle zannettim. Resmen gözün dönmüştü. Ve çok sinirliydin. Ama sende şaşırdığım tek şey çok çabuk sakinleşmendi. Sana olayları anlattıktan 5 dakika sonra sakinleşmiştin. Şahsen ben olsaydım evi yıkıp dökerdim. Ama sen oturup öfkeli öfkeli televizyon seyrettin
Ben:Adam yiyen birisine mi benziyorum? Benden ilk korkan kişi sen oldun
Olivia güldü. Gülerken çok tatlıydı. Keşke onu hep güldürebilsem
Ben:Bu arada bu sabah bana yaşadığınız bölgede kullanılan bir atasözü söylemiştin
Olivia:Postacı mı?
Ben:Evet
Olivia:Şöyle ki bizim yaşadığımız yerdeki tüm vampirlerin birer birer mesleği vardır
Ben:Meslek mi?
Olivia:Evet
Ben:Bildiğimiz meslekler
Olivia:Aynen
Ben:Polis, doktor, öğretmen
Olivia:Evet. Bir meslek dışında hepsinden var
Ben:O da Postacı öyle mi
Olivia:Hı hı. Yaşadığımız yer de postacıya gerek yoktur. Olamayacak olan bir şey olduğunda hayrola postacı mı geldi derler. Bu söz imkansızlık ve olanaksızlık bildirir. Bu sabah sen bana uyanmamı söyleyince birisinin geldiğini sandığım için öyle söyledim.
Ben:Hmmm... güzel bir sözmüş. Vampirler kaç yıldır nesillerini devam ettirmekte
Olivia:Aslında önceden dünyada milyonlarca vampir varmış. Ama 2. dünya savaşından sonra neredeyse hepsi ölmüş. Hayatta kalanlar Kanada'ya gitmiş. Şehirde yaşamak yerine ada da yaşamayı tercih etmişler. Adaya geldiklerinde 50 kişi varmış. 2 yıl önce ise 600 kişiden fazlaydık. Bu yıl ise dünyada sadece 3 vampir var
Ben:Biri sen, biri ben, diğeride bilge
Olivia:Evet. Biliyor musun, dünyada 7 milyar insana yer var ama 600 vampire yer yok.
Ben:Aslında haklısın. İnsanlar gerçekten çok garip. Sadece kendilerini düşünürler ve doğru söyleyip söylemedikleri belli olmaz. Kendilerine zarar gelmesinden korkarlar ve başkalarını incitirler...
Ortada bir sessizlik oluştu. Canım sıkılmaya başladı. The Truth Untold söylemeye başladı