Şarkıyı söyledikten sonra Olivia alkışladı.
Olivia:Çok güzel bir sesin var
Ben:Teşekkür ederim(utanır)
Olivia:Konserlerde bu şarkıyı tek başına mı söylüyorsun yoksa abilerinle beraber mi?
Ben:Jin hyung, Jimin shi ve Taehyung shi ile beraber söylüyorum
Olivia:Hmmm... Şarkı güzelmiş. Küçükken Kanada'daki evimizin arka bahçesine hep çiçek ekerdim. O günleri hatırladım.
Ben:Tamam da güneşten etkilenmez miydin
Olivia:Hayır etkilenmezdim. Biz vampirler ergenliğe girdikten sonra güneşten etkileniriz. Bütün hormonlarımız değişir.
Hormon dediğinde aklıma War Of Hormone geldi. Şarkıyı mırıldanmaya başlayınca Olivia öfledi. Herhalde şarkı söylememi istemiyor. Mırıldanmayı bıraktım. Mutfağı yeteri kadar aramıştık. Sıradaki oturma odasıydı. Olivia oturma odasına yöneldi, bende arkasından gittim. Olivia etrafı aramak yerine kanepeye oturdu ve yarım kalan kanını içmeye başladı. Bende onun hemen yanındaki bardağımı alarak çaprazındaki koltuğa oturdum.
Ben:Neden durduk?
Olivia:Boşuna aradığımızı düşündüm. Eğer ortalık yerde olsaydı daha önce bulurdum. Demek ki başka bir yerde
Ben:Kağıtta küçüklüğünü hatırla yazıyordu. Hatırlamaya çalış. Küçükken ne yapardın
Olivia:Biz vampirler, ailelerimiz güneşe çıkamadığı için öğlenleri veya sabahları dışarı çıkmazdık. Ama ben arada sırada arka bahçeye çıkardım ve dediğim gibi çiçek ekerdim. Annem beni çağırdığında ise dışarı çıkardım.
Ben:Başka napardın?
Olivia:Geceleri dışarı çıkardık. Doğum günü partileri filan olurdu. Babam beni omzuna alıp partinin olduğu yere, kasabanın ortasına getirirdi. Kasabanın ortasındaki ateşin etrafında otururduk. Ergenler ve yetişkinler içerlerdi. Biz küçükler ise oyun oynardık. Arada sırada da yetişkinler uçarlardı. Aynı Peter Pan gibi olurlardı. Biz de onları izlerdik.
Ben:O ateşin kenarında seninle beraber oturmak isterdim
Dedim. Gülümsedi. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Bu kıza çok pis aşık olmuştum. Onu deliler gibi istiyordum. Keşke o da beni sevse. Belki de seviyordur. Ona onu sevdiğimi mi söylesem... ama tanışalı bir kaç gün oldu. En iyisi konuyu değiştireyim
Ben:Bir şey soracam
Olivia:Söyle
Ben:Bugün sabah seni uyandırmadan önce aynaya baktım. Ama yansımamı göremedim
Olivia:Olabilir. Etkilerden biri de bu
Ben:Ben şeyi soracaktım... Gözlerim griye dönüşmüş mü onu soracaktım
Olivia:Şunu söyleyeyim ki gümüş rengi sana, diğer erkek vampirlerinkinden daha çok yakışmış.
İltifat etmesi beni mutlu ediyordu. Kalbim daha hızlı atıyordu. Biraz sonra fırlayacaktı
Olivia:Aynı zamanda da boyun uzamış. Ve dişlerin sivrileşmiş.Vampir olmak sana yakışıyor
Ben:Teşekkürler. Bu arada ben hangi güçleri kazanacağım
Olivia:Yarasa olma, uçabilme, eşyaları hareket ettirebilme, kılık değiştirme, görünmez olma, yaraları iyileştirebilme, diğer canlılarla konuşabilme, zihin okuyabilme, geleceği görebilme, insanla yer değiştirme. Bunların hepsi