Beni ağrıyan kemiklerimden öp. Öp ki acılarım buselerinle kaynasın.
Bu bölüm acısını içine, hikayesini etine, cesedini satır aralarına gömenlere itaf edilmiştir.
🌙
Salih Bey sandalyesinde yorgunluk ile gerilip, belini sandalyenin başlığına yasladı. Akrebin ibresi gece yarısına asılmış, yelkovan da akrebin ihanetine boyun eğmişti. Salih Bey, siyah çerçeveli gözlüğünü gözlerinden çıkarıp çalışma masasının sert yüzeyine koyarken bakışları boşluğun rüzgarına karışıp, zihnine kördüğüm olmuş bir düşünce tomarı bırakmıştı.
Poyraz ile bir ortaklığın temelini attıktan bu yana neredeyse bir hafta geçmişti. Poyraz yanında olduğu her an onu göz merceğinin yakınlarında tutmuş, genç adamın kızına olan sevgisindeki ciddiyetini ölçmek istemişti.
Poyraz gerçekten yağız bir adamdı.
Poyraz gerçekten sözüne sonuna kadar inanılacak, sevgisine ant içilecek bir adamdı.
Çalışanları arasındaki ilişkiyi çok dikkatli bir şekilde ölçmüştü Salih Bey. Hiçbir çalışanla iki saniyeden fazla göz teması kurmuyor, tüm dikkatini işine veriyordu. Salih Bey odasıyla bakışan çalışma odasının perdesini asla indirmediği için genç adamı yakından gözlemleme fırsatı bulmuştu.
Bu süreçte Lara'yı da yakından takip etmiş, davranışlarını zihninin terazisinde tartmıştı.
Kızında Poyraz'da dikkat ettiği gibi fazla bir ayrıntı yakalayamamıştı. Tek bir ayrıntı yakalamıştı, o ayrıntı da bütün cevaplarını gümüş tepside sunmuştu kendisine.
Poyraz yanından sessiz sedasız geçerken Salih Bey kızının yüreğinin derin çığlıkların zelzeleleri ile sarsıldığını görmüştü. Elleri titremiş, gözleri çehresine bağışlayamadığı yaşlar dolayısıyla nemlenmişti. Bakakalmıştı Poyraz'a, ona söyleyecek mısralarca sözü varken yalnızca susmuştu.
Poyraz Lara'yı seviyordu.
Ve Lara da Poyraz'ı seviyordu.
"Görünen köy kılavuz istemez. " dedi kalın bir tonlamayı sırtlanan sesiyle. Elindeki kalemi ahşap masaya vurmayı sürdürürken, düşüncelerinin yanında fısıltı gibi kalan kalemin sesi çalışma odasının içinde yankılanıyordu.
On iki yıl..
On iki yıl boyunca susmuştu genç adam.
Bir ömrün başlangıcına geç kalmış, bitişinin fermanını bizzat kendisi vermişti.
Lara'yı sebepsizce sevmiş, sırf dudaklarındaki gülümsemeyi silmemek için kendi gençliğinin çetelesine yeni çizgiler eklemişti.
Salih Bey o gün gözlerine çaresizlik ile bakan Poyraz'ı, sevdadan çölün kızgın kumunda bir damla su arayabilecek kadar, küçük bir umuda sığınabilecek kadar muhtaç olan aşık Poyraz'ı unutamıyordu.
Bakışlarını ışığı pencerenin dışından içeriye süzülen mehtaba çevirdiğinde, dudakları arasından sesli bir nefes verdi. O her şeyden önce bir babaydı, kızını hediye paketi ile Poyraz'a sunamazdı. Ama biliyordu ki genç adam Lara yanında kaldığı birkaç haftada onu sevmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİMİN ESİRİ (Baştan Yazılıyor)
Storie d'amoreGüneşte yanabilir, ormanda kaybolabilir, gecenin karanlığına hapsolabilir, okyanusta boğulabilirdim ama ben bir çift kahverengi gözün toprağına gömüldüm. • Kendine engel olamadı ve ellerini Lara'nın dizlerinin üzerinde birbirine kenetlediği ellerin...