Eksi 3.Bölüm

130 25 0
                                    

En sonlara doğru italik yazılar, J-hope'un canavarına ait.

Umarım kafanız karışmaz...





J-HOPE:

Kalabalık caddenin ortasında, yeni açtığım dans okulunun broşürleri'ni dağıtmak için insanların ağızlarının içine bakıyordum.

Ellerine broşür vermek istediğim insanlar, önce beni süzüyor daha sonra yüzlerini ekşiterek zoraki bir şekilde elimde ki kağıdı alıyorlardı. Önyargı'lı pislikler..

İnsanların bu tutumlarına anlam veremiyordum cidden. Reklam broşürü dağıtmak isterken, her bakışları altında dilenci gibi hissediyordum kendimi. Işte bu yüzden bir söz vermiştim kendime.

Kimsenin dış görünüşüne veya yaşadığı hayata bakmıyor, dinlemeden hikayelerini yargılamıyordum kimseyi. Tüm insanlar da böyle olmalıydı bence.. !

Elimde ki son broşürü, bankta oturan adama doğru uzattığımda kibirli bir bakış ile "Neymiş o ? " demişti.

Kibirli adam, alttan bakışlarla elimde ki kâğıdı ve beni süzmüştü ince ince. Bakışları sanki ondan birşeyler istiyormuşum gibi, nahoş ve alçakça idi. Broşürü'mü kibirli bakışlarının altından hızla çekerek "insan olsaydın görürdün"demiş, bu günlük yaptığım ise son vermiştim.

Elimde kalan son broşürü alarak adamın önünden çıkmış,kendimi kalabalık cadde de insanların içine karıştırmıştım ümitsizce.

Ben bir yeraltı dansçısı idim. Güzel dans eder, dans ettiğim zaman en somurtkan insanı bile eğlendirebilirdim. Kalabalık sokaklarda dağıttığım broşürleri alan insanlar bunu bilmiyorlardı tabii. Neyi kaçırdıklarını bilmiyorlardı....

Insanların kibirli bakışlarına her maruz kaldığım da, içimde ki şeytan "Dön!" diyordu. "Dön! Ait olduğun yer burası değil. "

Ait olduğum yer neredeydi ki ? Gecelere mi aittim ben ? Yada barlara ? Sarhoş insanların eglencesine mi aittim yoksa ?

Vazgeçemezdim. Kendimi zorla çıkarttığım yeraltından kurtulmaktı tek düşüncem. Bu yüzden ailem'den son kez af dilemiş, yardımlarını alarak bir dans kursu açmıştım kendime. Tek başarılı olduğum şey de, iyileştirmek istemiştim hayatımı.

Bir zamanlar özentilik ile başlamıştı yeraltı sevdam. Okulda ki arkadaşlarım ile bilardo salonuna gitmiş, orada tanıştığım bir kaç kişi ile başlamıştı maceram.

Önceleri bağımlı değildim gecelere. Okuluma gidiyor, boş zamanlarım da uğruyordum o bir kaç kişinin yanına. Zamanla; muhabbet koyulaştıkça iyice,kendimi alamaz oldum onlardan.

Önce okulumu bıraktım sonra ailemi hiçe saydım.

Yavaş yavaş bağlandığım yeraltında, kendimi kaybedip bütün zamanımı harcamaya başladım. Zamanım yetmeyince daha çok şey feda ettim kendimden.

Birgün ailem bana sırt dönünce, yaşayabilmek için yeraltı cehennemin de, en iyi bildiğim şey ile para kazanmaya çalıştım.

Eğlenmek için kullandığım dans yeteneğimi, para için sattım. Insanları dansım ile eğlendirmek ilk başlarda hoşuma gitmişti fakat zamanla eğlendirdiğim ınsanların pisliğine maruz kalınca, nefret ettim yeteneğimden.

Böylelikle ruhumu kaptırdığım yeraltından kaçarak, güneşe sığındım. Zannettim ki terk ettiğim gerçek Dünya, beni sarıp sarmalayacak. Sandım ki kötüye kullandığım yeteneğim, beni burada yaşatacak.

THE WARRIOR: NEW WORLD ^Taekook^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin