beş

664 45 3
                                    

Akut Miyeloid Lösemi, hayatıma tahminen iki saat önce girdin.

Ama beni şimdiden çok yordun.

Uyuyan Kasım'ı izlerken elini tutuyordum. Monitörden kalp atışlarını izlemeye başladığımda gülümsedim.

O öleceğini düşünse de ben yaşayacağını düşünüyordum.

Onu gördüğümden beri çok seviyordum. Hep bir yerde hayatına dahil olmaya çalışmıştım. Ama başaramamıştım, çareyi ablası gibi bir şeytanla sevgili olmakta bulmuştum.

Sonra bakışlarımı yeniden uyuyan Kasım'a çevirdim. Arada bir yüz ifadesi değişiyor, aksırıp tıksırıyor, sonra homurdanıp uyumaya devam ediyordu.

Ben onu sevdiğimi söyledikten sonra bana uzun uzun sorular sormuştu, ve ben de ona nasıl gerçekleştiğini, ne zaman olduğunu, onun için yaptığım her şeyi anlattım.

Ardından gözleri hafiften kapanmaya başlayınca uyuması için odadan çıkacaktım ki, elimi tutup kalmamı söyledi.

Ve şimdi yanındaki koltukta oturarak, onu izliyordum.

"Kasım..." Uykusundan uyanmaması için mırıldanarak konuşuyordum. "Benim sana inancım yüksek güzel kızım."

Gözlerim dolduğunda gözlerimi yavaşça duvara çevirdim. "Bunu atlatacaksın. Bunu atlatacağız. Sen şu zamana kadar neler atlatmadın ki?" Elimi yavaşça yanağına koyup okşadım.

"Böyle bitemez Kasım, sana daha yeni açılmışken. Böyle bitemez, sana kavuşmuşken." Gözlerimden düşen birkaç damla ile derin bir nefes aldım.

"Hele bi' şu hallerin bitsin, seninle bambaşka bir eve taşınacağız. Seni ailenin yanından alacağım. Paran umrumda değil, tek istediğim her gece sana sarılarak uyumak, her sabah seninle uyanmak, stüdyodan geldiğimde evde seninle karşılaşmak."

Ağzımdan bir hıçkırık kaçmasıyla elimi ağzıma bastırdım. "Kasım ben seni çok seviyorum, nolur gitme..."

Gözlerini açtı ve gülümsedi. "Merak etme Sercan bir yere gideceğim yok."

"Söz versene bana." Tebessüm ettim.

"Söz veriyorum koca oğlan." Kıkırdadı.

Hemşire odaya girdiğinde derin nefes aldım ve çekildim.

"Kemoterapi zamanın Kasım." Kasım doğrulduğunda hemşire serumunu ve üzerindeki bağlı kabloları çıkardı.

"Sercan, sen eve git. Duruma göre sana mesaj atarım olur mu?"

"Tamam bebeğim." Ona eğilip alnından öptüm. "Sözünü tut."

kasım • ezhelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin