5.BÖLÜM

35 5 1
                                    

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum lütfen destek olun :)

Multimedia da Aras var :)

-------------------------
"Geçen hafta söylediklerimde kararlıyım kızım. Olmaz"

"Ne demek olmaz baba. Gitmem lazım. "

"Tamam git ama korumalarla. İtiraz istemiyorum. "

Delirmemek elde değildi. bir haftadır evden dışarı çıkmamıştım

Ne yani bu ne kadar böyle devam edicekti ki? Alt tarafı oraya gitmek istemiştim. Bornovaya...  Bizim bebekliğimiz, çocukluğumuz orda geçmişti.Zaten Göztepe ye taşınalı bir sene olmuştu en fazla. Biz herşeyi topluca yapıyorduk zaten. Okullara topluca gidiyorduk, taşınıyor muyuz o da topluca. Bizim için daha iyi olduğunu düşündükleri için Bornova dan taşınmıştık . Ama zamanımızın çoğunu hep orda geçirirdik . Orda anılarım vardı benim, hatıralarım...  Oranın kokusu bile bambaşkaydı zaten. Hele bizim oturduğumuz yer tamamiyle doğa ile başbaşaydı . Şehirden uzak bir havası vardı. Ve ben şimdi oraya gitmek istiyordum ama korumalar olmazsa gidemeyeceğimi söylüyordu babam.

"Abimle gitsem? "

"Ada uzatma kızım. Abinde korumasız dışarı çıkamaz. "

"Tamam söyle hazırlasınlar arabayı. Evimi özledim "

"Burasıda senin evin"

" Anıların en çok nerdeyse evinde orasıdır . "

Yarım saatlik yolun ardından evin tanıdık sokağında girince kalbimin sıkıştığını hissettim. Arabadan inerken korumalara ters bakış atmayı ihmal etmedim tabikide. Hem ben onlara nerden güvenecektim ki? Ya psikopatsa ? Eve sokacak halim yoktu tabikide. Kapıda kalmalarını söyleyip içeri girdim. Çelik kapı komple kilitliydi. Uzun uğraşlar sonucu bir süredir açılmamış kapıyı açıp kapıyı kapattım. Taşındıktan sonra bir kaç kez çocuklarla parti vermiştik bu evde. Onun haricinde uğramamıştık. Eşyalar duruyordu, birkaç parça kıyafetim bile vardı burada. Evi özlemişim ama başka yere sapmadan direk bahçeye çıkıp Alilerle bizim evin arasındaki ağacın tepesindeki minik kulübemize tırmandım. Bu kulübenin sağ tarafı benim odama Sol tarafıda Ali nin odasına bakıyordu.  Babamla Faruk amca ısrarlarımıza dayanamayıp iki hafta boyunca bununla uğraşmışlardı. İstemsizce gülümsedim. Cidden o zaman herşey ne kadar basitti.. En büyük sorunumuzun alnımızda çıkan sivilceler olduğunu hatırlayınca kendime bir kez daha kızdım. Ama bu herkesin başına gelirdi değil mi?

Yere sabitlenmiş minderler kirlenmişti. Umursamadan oturdum. Burdan Alinin odasını daha net görüyordum. İstesem anahtarları vardı girebilirdim, ama cesaretim var mı ondan pek emin değildim. Tahtadaki damla damla koyulukları görünce parmaklarını yüzümde gezdirdim . Ağlıyordum ...

Artık uyuşmuştu gözlerim. Kıvrılıp yan yatarak uzandım . Yanımda onu hayal etmeye çalıştım. Kokusunu...

Telefonumun zil sesiyle irkildim. Arayan Arastı.

"Efendim "

"Güzellik duyumlarıma göre Bornova tarafındaymışsın. "

"Evet eve geldim "

"Bir kaç dakikaya yanındayım"

"Tek misin? "

"Aynen "

"Ee korumaları ne yaptın? "

"Atlattım. O ne be öyle peşimde kuyruk gibi. Ben gelemem öyle şeylere biliyosun. "

"Aras Allahını seversen benide kurtar. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım var ama onlarla değil. "

"Sana bile razıyım diyorsun yani"

"Aynen öyle "

Ben bunları söylerken telefonu kapatmış, ve yanıma  tırmanmıştı bile.

"Nerden bildin burda olduğumu? "

"Tahmin etmek zor değil prenses. "

Dedi buruk bir gülümsemeyle. Elini tutarak

"Sen nasılsın? Çok kötü bir arkadaşım. Kendi derdimden sizi çok atladım"

Dedim. Elimin üstüne elini koydu ve sıkarken gözlerini kaçırdı. Gözleri kızarmıştı bile.

"Sen ve Burcu beni oyaladınız. En azından bir süre başka birşey düşünebildim .Tabi tek başımayken evi yerlebir ettiğimi saymazsak. O benim kardeşimdi. "

"Sen herkesin sahip olmak isteyeceği bir kardeşsin. Ali senin diğerlerinden farklı olduğunu sürekli söylüyordu ki söylemesine gerek yok. Ben görebiliyordum gözlerinizdeki bağı. "

"En ufak bir sorun olursa bana haber vereceksin tamam mı? Siktiğimin herifi ortalıklarda dolanıyor olabilir. Hani şu yardım ettiği düşünülen. Takip edildiğini hissedersen ya da arayan falan olursa bana söylüyorsun hemen. "

"Derdinin ne olduğunu bile bilmiyoruz ki. "

"Herneyse tamam kapatalım bu konuyu. " diyip eskilerden bahsettik.

Kulubede biraz daha zaman geçirdikten sonra bizim bahçeden Alilerin bahçesine ordanda Beyzaların bahçesine atlayarak korumalara görünmeden çıktık. Akıllı arkadaşım arabasını bizim evden uzağa park etmişti bu sayede rahatlıkla hareket edebildik . Daha sonra ne yapmak istediğimi sordu. Şu An tek istediğim tekilaydı . Aklıma gelen mavi gözlerle geçen hafta gittiğimiz barı söyleyince memnun olduğunu belli edercesine  sırıttı. Kesin barmen bi kızı kafasına takmıştı. Aslında bende bir daha oraya gideceğimi düşünmüyordum. Ama şuan ne evde kafa dağıtabilirdim nede bizim her zaman gittiğimiz mekanlarda.

Bara giriş yaptığımızda hava çoktan kararmıştı. İçeri girdiğimde aynadaki yansımama baktım. Giydiğim elbise göze batmıyordu bu iyidi. Aras kolunu belime doladığında gözlerimi devirmeme engel olamadım. Korumacı Abi tavırları takınmayı seven tiplerdendi Aras. Girişte oturcak yerler olmasına ragmen içeriye doğru yürüdük. Gözlerim istemsizce mavi gözleri arıyordu.  Sonunda bar â yakın bir yerdeki bordo koltuklara oturduk. Aras içecek bir şeyler almaya gittiğinde telefonuma bakmak aklıma geldi.

37 Cevapsız Çağrı
21 Yeni Mesaj
69 Yeni Mesaj WhatsApp

Yok artık. Kafayı mı yemişti bunlar? Mesajların çoğu abimden ve Buraktan gelmişti. Aramalar ise Babam ve Annemden...

Abime iyi olduğumu ve Arasla olduğumu belirten bir mesaj atıp telefonu çantama attım. Aras ise çoktan gelmişti. Tekila shotlarını hızlıca içerken Rüzgarı gördüm. O gece ki kızla resmen yiyişiyolardı. Birde ben kurtarmışım gibi teşekkür etmişti. Bakışlarını bana doğru çevirmişti ama beni resmen görmezlikten gelmişti.

Resmen tanımamazlıktan gelmişti.

Hey bu da neydi böyle?


MelodiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin