Merhaba :) Hikayeye yeni başladım biliyorum ama okuyan maalesef çok az. Bir süre daha böyle giderse daha ne kadar devam ettirebilirim bilmiyorum. Bu hikayeyi yazmak bana zevk veriyor ama okuyan olmaz beğenen olmazsa sadece yazdığımla kalırım. Bu beni gerçekten üzer. Umarım giderek artar :)
Multimedia da Ada var :)Başıma giren ağrıyla ellerimi şakaklarıma yerleştirdim ve bastırmaya çalıştım. Gözlerimi sıkıca yumdum. Beynimin uyuştuğunu hissediyordum. Ayakta durmakta zorlanıyordum . Gözlerimi açmak için bir kez daha zorladım kendimi. Sanki kilit vurulmuş açılmamakta ısrar ediyorlardı. O gözleri birdaha görmek için çabaladım ama en son hatırladığım bir çift kolun beni tuttuğunu hissetmem olmuştu.
"Bu ne böyle ya"
"Yeşim biraz susar mısın? "
"Sevgilim ama ya gecemizi mahvetti bu salak şey"
"Kız bayıldı Yeşim. Ve evet haklısın gecemizi mahvoldu gitsen iyi olur"
"Ama - "
"Ama yok. Hadi git. "
"Üff tamam. Sıkılırsan evdeyim"
"Tamam hadi"
Uğultulu sesleri dinlerken nerede olduğumu ve kiminle olduğumu hatırlamaya zorladım zihnimi. Mavi gözler zihnimde belirince vücudum kasıldı . Bunu farkeden tek ben olmamışım ki çocuk konuşmaya başladı. Yavaşça gözlerimi araladım.
"Uyandın sanırım. Anlat bakalım burda ne işin vardı? "
"Özür dilerim, ben şeyy"
"Alican gönderdi di mi senide? Söyle ona Ah herneyse ben söylerim. Bak sana ne dedi ne teklif etti bilmiyorum ama emin ol bana bulaşmak istemezsin. "
"Alican kim? Tanımıyorum ben Alican falan. Ne teklifi ya? Ben sadece çok içmiştim ve tuvalet arıyordum tamam mı. Burası labirent gibi ilk bulduğum kapıdan girdim. Ve kusura bakma ama tuvaletini kullandım. "
Gözlerine bakmamaya gayret ediyordum. Tamam mavi göz herkeste olabilir ama tonu bakışı resmen Aliyi anımsatıyordu bana. Canımı yakıyordu .
"Tamam sert çıkmıştım ilk başta üzgünüm. Baştan alalım ben Rüzgar"
"Sende haklısın yani sonuçta şey odanda- "
"İsmin ne? "
"Ada"
"Ada!!! " Abimin sesini duyunca hemen yataktan kalktım ve kapı açıldı.
"Ada?! "
"Abicim "
"Nerdeydin sen? Deli oldum heryerde seni aradım tuvalete diye gittin bir saat oldu. "
"Tuvalet aradım bulamayınca bulduğum ilk kapıdan girdim. Sonra - " derken lafımı kesti Rüzgar. Hey bu ikinci oluyor!
"Ve sonra sarhoş kızımız bayıldı"
"Bayıldın mı? İyi misin şimdi.? " derken içeriye Can girdi.
"Kızım nerdesin sen ya? "
"Burdayım ve iyiyim tamam mı? Şimdi gidebilir miyiz? " dedikten sonra Rüzgara döndüm.
"Rüzgar teşekkür ederim rahatsızlık verdim. "
"Yok önemli değil. Kendine dikkat et ve ımm çok içme. "
"O biraz zor " dedikten sonra neden dercesine baktı. Buruk bir şekilde gülümsedikten sonra Ege'nin koluna girerek oradan ayrıldık. Bizimkilerin yanına gidince hepsinin gözlerindeki korkuyu gördüm. Soru yağmuruna aldırmadan arabaya doğru yürüdüm ve eve döndük. Beyza ne kadar ısrar etsede kalmadım. Yatağımı özlemişim. Eve girince annemle babamın yanaklarından öptükten sonra odam çıktım. Pijamalarımı giyip yatağa uzanıyordum ki kapım çaldı. Girmesini söyledikten sonra Ege gelip iyi geceler öpücüğü bahanesiyle beni kontrol etti.
O gidince gece lambamı açıp pikemin altına girdim. Bir ay sonra okullar açılacaktı ve üniversite hayallerimin kabusa dönüşüne tanık olacaktım. Hepimiz Arasın babasının üniversitesine kaydolmuştuk. Ama Alinin olmadığı bir okula gitmek istemiyordum. Alinin olmadığı bir yaşam istemiyordum.
Aliyle ve diğerleriyle bebeklikten beri arkadaşlık. Ailelerimiz üniversiteden arkadaşlardı. Biz birlikte büyümüştük. Aliye kendimi bildim bileli aşıktım ama itiraf edemiyordum. En sonunda 5. sınıftaki oda bana aşkını itiraf etmişti ve çıkmaya başlamıştık. İlk başlarda Ailelerimiz ciddiye almasada yıllar geçtikçe aramızdaki aşkı görmüş ve bize inanmışlardı. Biz birbirimizi yıpratmak yerine birbirimize doymaya adamıştık kendimizi. Tamam birlikte olmamıştık. Bunu bana bırakmıştı, beni zorlamak yerine kendini zorlamıştı . Ve biz Aliyle hiç ayrılmamıştık. Hemde birkez bile... Tamam hafif dargınlıklar olmuştu 8 yıl boyunca ama hiçbir zaman bitirmemiştik. Ya da öyle filmlerdeki gibi aramıza girmeye çalışan olmamıştı. Evet popülerdik ama herkesin bize, aşkımıza saygısı vardı.
Ama şimdi aramıza en zoru, en aşılmazı girmişti; ölüm.
Alkol zihnimde galibiyet kurarak göz kapaklarımla kavuştuğunda istemsizce gözlerimi kapattım. Yarın yine monoton bir gün olacaktı.