Millie Bobby Brown
Hepimiz masada oturmuş eski günlerden konuşuyorduk. Onları o kadar çok özlemiştim ki.. Arada Finn ile göz göze geliyorduk ama ikimizde bakışlarımızı kaçırıp duruyorduk.
Sadie'ye çevirdim bakışlarımı. Caleb'le konuşup gülüşüyorlardı. Tatlılardı ve bence yakışıyorlardı. Yaşasın Cadie..
Noah'a baktığımda Gaten ile sırıttıklarını gördüm. Gaten ona telefondan bir şey göstermişti ve ona gülüyorlardı. Merakıma yenik düşüp telefona bakmaya çalışırken belimden tutuldum ve hareket etmem engellendi. Yanıma baktığımda Finn'in yanıma oturduğunu ve beni belimden tuttuğunu fark ettim. Gülümsedi ve göz kırptı. "Fazla merak kediyi öldürür."
Gözlerimi kıstım ve bakışlarımı gülüşünden ayırmaya çalıştım. "Ama ne tesadüf ki ben kedi değilim." dedim şirince gülümserken. Gözlerini kırpıştırdı ve öksürmeye başladı. Ona masadan su uzattığımda direk suyu midesine indirdi.
Ardından ise çok kısık bir sesle mırıldandı. Nasıl duyduğumu bile bilmiyordum ama muhtemelen yanlış duymuştum. "Şöyle gülmesene be zalimin kızı."
...
Puhahahhahahahahah
Hapşuığığığığğığı puf okul :(
:( :( :( :( :( :( :( :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık || FİLLİE
FanfictionTamam, onu seviyordum elbette ama sadece rol arkadaşı olarak. Yada..ah..bilemiyorum. Tek bildiğim şuan yanımda olsaydı onu deli gibi öpeceğimdi. KAPAK TASARIMI @nesralin'e AİTTİR!
