~15 Bölüm~

267 10 12
                                    

Uzun bir ardan sonra.....

Bazı insanlar hayatı yaşarken aslında yaşamaktan ziyade hayatı kaçırmaklaş meşguldürler. İşte bu insanlar hayattan zevk almadıkları gibi, hayatlarını kendileri şekillendiren insanlar karşı da sert tavılar ile yaklaşmaktadırlar. Bunun en büyük sebebi ise insan olma bilincinin kaybedilmesidir. Sen sen ol, hayatını yaşarken, hayatının ellerinden alınmasına izin verme, insanlığını yitirme.......

Arabada ilerlerken yol kenarından kayıp giden ağaçları izlerken araba durdu. Etrafıma şöyle Bi bakınca üç katlı oldukça eski Bi bina vardı. Okul bahçesinde kızlı erkekli guruplar halinde oturanlar tek başına takılanların kahkaha ları doldurmuştu bahçeyi.

Arabanın kapısı açılınca bahçeden gözlerimi çekip koraya baktım.
"inmeyi düşünmüyorsun galiba fıstığım"
Derin bir nefes alıp yanaklarım şişirdim.
"çok heyecan yaptım ya!"
Koray kıkırdayıp kenara çekildi inmem için.
Hızla arabadan indim. Kapıyı kapatmadan önce arka koltuktan kepimi alıp takım.

Kimseyle göz göze gelmek istemiyordum.bu hareketime babam gülerken Koray gözlerini devirdi.
"abartma defne hadi!"
Koray dilimi çıkartıp babamın peşinden bahçeye doğru ilerledim.
Koray bana yetişip kolunu Omzum atıp etrafa keskin bakışlar attı. Gözlerimi devirdim. Bahçedeki çoğu kişinin gözü bizdeydi hızla kafamı eydim. Binaya girince rahatlayın şapkayı çıkardım.

Babam eliyle ilerdeki koltukları işaret edip,
"siz geçin oturun ben halledip geliyorum.!"
Kafamla onaylayıp koltuğa oturdum. Koray da gelip yanıma oturdu.
"hala heyecan varmı?"
Cıklayıp, "heycanlı değilim de çok gerdim kendimi ya"
Koray Omzuma vurup, "sakin ol pokemon, sanki eski okuldaymışız gibi düşün zaten Bi farkı olmuycak"
Kafamı sallayarak onayladım.

Biraz bekledikten Sonra babam koridorun başında gözüktü.
Koray sırıtıp, "kara göründü!"
Kıkırdayıp ayağa kalktım. Babama doğru yürüdüm. Elindeki küçük kağıdı uzattı.
Elime alıp baktığımda sınıfımız yazıyordu '11-E'.
Babam, "birazdan zil çalarmış çocuklar ben gidiyorum şimdi çıkışta kendiniz gelin öğrenmiş olursunuz hem."
Kafamızı salladık ikimizde. Oda kafasıyla bizi onaylayıp çıkışa doğru ilerledi.

***********
"açım aç!"
Koray oflayıp, "ya kızım bu okulda kantin mantin yok! Eve kadar dayanamazmısın."

"ya Koray okulda niye kantin olmasın hem dayanamam ben"
Gözlerini devirip bilmem kaçıncı kez sorduğumuz kantinin yerini yine birine sormak için beş kişilik Guruba ilerledi.
Bende bilmem kaçıncı kez peşinden gittim.
Hayır niye her sorduğumuz kişiden bir cevap beklerken garip bakışlarla karşılaşıyoruz. Sanki ayda su arıyoruz!

Korayla birlikte gurubun yanına geldik. Beş kişininde bakışları bize döndü doğal olarak.
Koray, "öncelikle merhaba,....."
Derken daha fazla dayanamyıp korayın sözünü kesip, "lafın kısası acaba kantin nerede?"
Koray gözlerini devirirken kızlı erkekli gurupda yine diğerleri gibi bana sanki 'ben lezbiyenim' demişim gibi baktılar.
Sinirle gözlerimi yumup, "biri bana kantinin yerini söyleye bilirmi, yada neden kantini sorduğumuz her sorduğumuz kişi garip garip bakıyor!" diye bağırdım.
Gene Koray dahil hepsi susmuş bana bakıyordu.

Sessizlik...

Sessizlik...

Derin nefes alıp, "peki" deyip arkamı döndüm hızla. Daha sınıfa bile gidememiştik. Ufffff çok açım ya! Yok ya valla yok!
O sırada sağ koridorda gitar sesi gelmeye başladı. Sesin geldiği yere doğru ilerledim. Kapısı Aralık Boş bir sınıftan geliyordu. Kafamı uzatıp baktım. Arkası dönük öğretmen masasında oturmuş gitar çalıyordu. Önündeki küçük defterden notalara bakıyor başını yavaş Bi ritimde sallıyordu. Arkadan kim olduğunu göremiyorum ama siması bana biyerden tanıdık geliyor ama nereden. Tam o sırada arkasını döndü göz göze geldik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yeni okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin