Bilirsiniz, okulun en yakışıklı çocuğuyken bile en olmadık şeyler sizi hep bulur. James Potter'ın, umutsuz aşkı Lily Evans'tan -ki bu bir hafta önce ona uğursuzluk laneti yapmış olan kız oluyor- yardım istemesi gerekiyordu.
Remus bu yıl yeni bir kararla çıkagelmiş, Çapulcular'ın keyfini altüst etmişti: "Artık kimse ödevlerimi kopyalamayacak."
Ortak Salon'a adımını attığı anda şöminenin önündeki koltuğa yöneldi- gördüğü manzarayla donakaldı.
"Selam, Çatalak," dedi Sirius uykulu bir sesle. Her an uyuyakalabilirmiş gibi duruyor, eli çenesinde, gözleri yarı-kapalı mırıldanıyordu. Arkasında saçlarıyla oynayan Remus, Remus'un arkasında da onun saçlarıyla oynayan Lily vardı.
Remus bu sene yaptığı değişikliklere saçlarını da eklemişti, uzatmaya karar verdiği saçlarıyla ona dönüp gülümsedi. Saçları Sirius'unkiler kadar uzun olmasa da anlaşılan Lily onlarla oynayacak kadar iyi bir uzunluğa sahip olduğunu düşünmüştü, kumral saçları karmakarışık bir hâle getirmiş ve birkaç tutamının çocuğun suratına düşmesine sebep olmuştu.
James kızıl saçlarıyla tam bir Tanrıça gibi görünen kızın yanına kadar geldiğinde Remus oflayarak onlara döndü. "Lils, bu örgü olmadı."
***
"Sen beni öpmeye çalışmadıkça sana karışmayacağımı söylemiştim, Potter," Lily James'in gözlüğünü temizlerken mırıldandı. Başını kaldırdı, gülümsedi, gözlüğü çocuğa uzattı. James ilk defa onunla bu kadar yakın olmanın verdiği heyecanla başta duraksadı, birkaç saniye boyunca gözlükle bakıştı. Lily kıkırdayınca kendine geldi. "Bak, böyle tatlı olduğun zamanlarda anlaşabiliyoruz." deyip çocuğun gözlüğünü taktı. "Ee, nasıl oldum?"
James bir şey söyleyemeyecek kadar heyecanlıydı. Lily'nin yüzüne bakakaldığında genç kız yine kıkırdadı. "Tamam, yakışmadı, kabul ediyorum."
"Hayır-" dedi James aniden, ama Lily çoktan gözlüğünü ona geri vermişti. James hızla gözlüğünü takıp ona döndü. "Üzgünüm, gözlük olmadan bir şey göremiyorum- bu yüzden sustum."
Yani, James'in gözleri o kadar kötü görmüyordu ama James heyecandan konuşamadığını itiraf etmek istemedi. Lily gülümsedi. "Umm, sen bana bir şey söylemek istiyordun sanki?"
"Evet, evet, şey diyecektim..." James zaman kazanmak adına boğazını temizledi. Onunla her konuştuğunda bu kadar heyecanlı olmak onu yoruyordu. "Aylak artık ödevlerimize yardım etmeyecekmiş, ben de düşündüm ki-"
"Sen şuna kopyalamanıza izin vermiyor desene." Lily kısa bir kahkaha attı.
James kızardı. "Şey- ben de düşünmüştüm ki... Belki de sen bana yardım edebilirsin. Ödevlerini kopyalamak istemiyorum, yemin ederim. Hem- hem ben- Aylak'a çok kızgınım çünkü Sirius'a yardım ediyor ama bana yardım etmeyi reddediyor!"
"Nihayet son senemizin önemli olduğunu anladın demek," dedi Lily. "Hem onlar çıkıyorlar, James. Remus ya Sirius'un triplerine katlanamamıştır, ya da sırf sevgilisi diye yardım ediyordur. Büyük ihtimal sana yardım etmeyi de bana geleceğini bildiğinden reddediyor. Aramızı yapmaya çalıştıklarını görmüyor değilim."
James daha ne kadar kızarabileceğini düşünürken Lily'nin sözleriyle donakaldı: "Ama evet, sana yardım ederim."
***
Aslında one-shot idi ama yazma konusunda biraz daha heveslenmek için yayımlamaya karar verdim, yorumlarınızla hızlanabilirim :3
En fazla 5 bölüm sürer ama 3'e sığdırmayı planlıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uykusuz • jily [✓]
Fanfiction[james potter × lily evans] karanlık lord yükselmeye, james'in uykusuzluk sorunları baş göstermeye başlar. [bu bir kısa hikâyedir ve 3 bölümdür, yani yarım bırakılmamış, aksine tamamlanmıştır. gönül rahatlığıyla başlayabilirsiniz.] eski ad: insomnia