Oasis

550 47 86
                                    

Jongin hastaneden çıktığında kendini boşluğa düşmüş gibi hissetmekteydi. Yıllardır içinde bulunduğu rehabilitasyon merkezinden ayrılmış, sağlıklı olduğuna dair tüm raporlarını almıştı. Rahat bir şekilde içinde kimsenin yaşamadığı evine gidebilir ve kafasını dinleyebilirdi. Uzun süredir edindiği arkadaşlarından uzak olacak, kendisine sırdaş olan hemşireleri bir daha göremeyecekti.

Yine de kurtulmuştu tekrar ele geçirilme hissinden. Artık yalnızca hayatına devam etmeliydi. Kokain peşini bırakmış, daha doğrusu kendi atmıştı onu hayatından. Mutlu olabilirdi artık. Nasıl olunacağını unutmuştu ancak uyuşturucu olmadan. Ki işin en zor kısmı buydu. Tekrar kendine mutluluk verecek şeyler bulmalıydı.

İlk işi eski arkadaşını aramak oldu. Sürecin en başından beri ona yardımcı olan, destek olan kişiydi. Belki o bir yol gösterirdi kendisine. Elinden tutardı yeniden. Çocuk gibi yardıma muhtaç olmak istemiyordu, yıllar geçmişti. Neredeyse otuz yaşındaydı şimdi. Fakat bu sefer daha kolay olacağına dair kendine sözler verdi. Ufacık bir yardım yeterliydi onun için. Kolayca ilerleyecekti.

Telefonunu cebinden çıkardı. 2 sene öncenin modelini kullanıyordu, rehabilitasyona girmeden hemen önce, kafası iyiyken yenilemişti telefonunu. Mutluluk ve rahatlama sandığı anlardan birindeydi. Şimdi ise bu alete verdiği para için epeyce pişman olsa da işine yarayacağını umuyordu. Chanyeol'ün numarasının üstüne bastı ve kulağına götürdü.

Üçüncü çalışta açılmıştı.

"Alo?"

"Selam Chanyeol..."

"JONGİN?!" Aniden kulağına doğru bağıran sesle yerinden sıçramıştı genç adam. "Sonunda çıktın mı canım kardeşim benim? Nerede olduğunu söyle hemen. Geleyim yanına ya da konum at. Daha iyi olur."

Diğeri nefessiz konuştuğunda istemsizce gülmüştü. Hala hatırladığı kadar sıcakkanlı ve güvenilir bir yuvaydı Chanyeol'ün yanı.

"Konum nedir ve nasıl atılıyor?"

***

Chanyeol ile oturdukları kafe biraz gürültülüydü ancak alışmaya başlıyordu. Henüz insanların etrafında rahat olma konusunda eski profesyonelliğine dönememişti. Kendini bağımlı olmayan, görünürde problemsiz insanların yanında bulunma fikrine alıştırması gerekiyordu. Odağını çevreden çekip arkadaşına döndürdü. Hararetle üniversitedeki işinden ve nasıl onu özlediğinden bahsediyordu.

Lisedeki insanların dedikodusunu yapmaya başladıklarında ise Jongin'in ağzı kapanmak bilmemişti. Evet, uyuşturucudan sonra birçok şeyden koptuğunu fark etmişti lakin insanların ne kadar değişip geliştiğini öğrenmek onu çaresiz hissettirmişti. Umudu yavaş yavaş soluyordu. 27 yaşının ortalarında bir adamın, hele ki eski bir bağımlının, bunca başarılı insanın arasına dönmesi imkansızdı.

"Senin için bir teklifim var." Ruhsuz bir şekilde dinleyişi bölünmüştü bu sözlerle. "Her hafta derslerime katılmanı istiyorum bir ay boyunca. Hem psikoloji öğrencileri için iyi bir örnek olursun, bağımlılığından bahsedersin her ders. Yarım saatcik sadece. Hem de insanlarla iletişim kurar, biraz rahatlarsın. Ne diyorsun?"

Epey korkuyorum ve çok yorgunum, demek isterdi. Ancak arkadaşı öylesine heyecanlı, verici ve seviciydi ki itiraz edemedi. Kabul etti onun dersine gitmeyi. Hemen ertesi gün olduğunu söylediğinde istemsizce gerilmişti. Ne giyeceğini dahi bilmiyordu. Chanyeol ise yeniden yetişmişti imdadına. Ona temiz kıyafetler yollayacağını söyleyip giymesini tembihledi.

Ardından yanından ayrılmak zorunda kalmıştı. İşleri olduğunu ve eve uğraması gerektiğini söyleyip kalktı. Zaten Jongin'in de biraz düşünmeye ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. İtiraz etmedi, kırılmadı.

Komorebi // KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin