Kyungsoo duyduğu rüzgar sesiyle gülümsedi. Kulağına ulaşan tatlı hissin aynı şekilde tatlı bir tınısı vardı. Gözlerini açıp kalın perdenin içinden içeri girmeye çalışan güneş ışınlarına baktı. Yatağının cama bu kadar yakın olduğunu hatırlamıyordu. Daha uzağa koydurduğuna yemin edebilirdi. Kaşları bunu fark etmekle çatıldı, ardından kuşların sesini duydu. Ve daha garip bir şeyi fark etti.
Duyabiliyordu!
Ayağa kalkmaya çalıştı ancak yorganı vücudundan atamamıştı. Eli ayağına dolanmıştı adeta. Ayağa kalktığında hafifçe kayıp tutundu yatağın yanındaki dolaba. Kesinlikle kendi evi değildi burası. Birinde kalıp kalmadığını düşündü ancak dün gece içmemişti de. Böyle bir şeyin olması imkansızdı. Gerçi bugün pek çok imkansızlık oluyordu. Banyoya gidip yüzünü yıkamaya karar verdi.
Nerede olduğunu bilmese de bulabileceğini umuyordu. Fakat yürürken aynadan kendi yansımasını bir saniyeliğine gördü. Az kalsın yere düşecekti. Geri dönüp baktığında karşısında bambaşka bir beden vardı. En kötüsü ise bu kişiyi tanıyordu.
"Ha siktir."
***
Jongin nerede ve kimin bedeninde olduğunu fark ettiğinde duyamama problemi anlam kazanmıştı. Ancak bu çok korkunçtu, kulakları yalvarıyordu bir şeyler hissedebilmek için. Tek elde edebildiği ise kocaman bir boşluktu. Ağlamak, bağırmak ve kokaine ihtiyacı vardı. Başına gelenlerin hiçbir bilimsel açıklaması olmadığını biliyordu. Bu yüzden kime gitmesi gerektiğine dair en ufak bir fikri yoktu.
Yine de bir şeyden emindi. Kyungsoo'yu bulmalıydı.
Onun da Jongin'in bedeninde olacağını varsayarak üstüne birkaç kıyafet geçirdi modasal olarak pek onaylamadığı. Yan yatağındaki çocuk hala uyuyordu. Küçüğün bir yurtta kaldığını ve oda arkadaşı olabileceğini düşünmemişti. Kendisini merak etmemesi için minik bir not bıraktı. Kyungsoo'nun bedenindeydi ancak hala kendi zihnine sahipti ve Baek'in kör olduğunu bilmiyordu.
Kendini dışarı attığında hızla bir taksi çevirdi, cüzdanındaki paralara baktı. Öğrenci birine göre bile az parası vardı genç çocuğun. İçi hafif ezilse de devam etti. Hesabından kartsız para çekecekti indiğinde. Otele geldiğinde direk olarak asansöre binip sekizinci kata çıktı. Numara 8812'yi bulduğunda kapıyı çaldı ancak hiçbir sonuç alamamıştı. Kyungsoo artık duyabildiğine göre açması gerekirdi.
Belki tanımadığı biri gelmiş olabilir diye düşünüyordu.
"Kyungsoo aç! Benim Jongin." Ağzı oynamış, ciğerleri sesin çıktığını hissedip titremişti. Fakat kulaklarına hiçbir şey ulaşmamıştı ve bu his korkunçtu. Kyungsoo'nun durumu korkunçtu.
Eğer bedenini tekrar geri alabilirse küçüğü bildiği en iyi doktorlara gösterip tedavi ettirecekti. Aklının bir köşesine not etmişti bunu. Şimdi ise çok daha önemli problemleri vardı. Kapı hala açılmamıştı. Bu da demek oluyordu ki beyefendi odada yoktu. Nereye gitmiş olabileceğini bilmiyordu. Telefonunu çıkarıp ezbere bildiği nadir numaralardan biri olan Chanyeol'ünkini girdi. Kakao'dan mesaj kısmına girip ona hızlıca Kyungsoo hakkında ne bildiğini sordu. Altına da Jongin ismini eklemeyi unutmadı.
Muhtemelen telefonunun onda kaldığını düşünecekti. Doğru düzgün bilgiler verebilmesini umuyordu.
***
Baekhyun arkadaşını bir türlü bulamadığı ve nereye gittiğini de bilmediği için tedirgin hissediyordu. Ne yazık ki yatağının hemen yanındaki masada duran notu göremediğinden tedirginleşmişti. Bastonunu eline alıp odadan çıkacakken kapının çalınmasıyla arkadaşının geldiğini sanıp hemen yöneldi artık yerini ezberlediği kapıya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komorebi // KaiSoo
Kısa HikayeBelki o da kendisi gibi yalnızdı, kimsesizdi. İstemsizce ona karşı bir yakınlık duydu. Yanına gidip konuşmak istedi. Lakin içindeki çelişki onu öldürüyordu çünkü bu genç adama yakınlık duysa dahi bir yandan da epey uzak görünüyordu. -Azra
