Korkuyorum.Babam elindeki silahı yavaşça kendine doğrulttu.Eli tetikteydi ve titriyordu.Bana bakıp tebessüm etti ve
-"Elveda...."
Dedi.Sonra da benim hiç duymak istemediğim o ses."Bang!" kafamın içinde yankılanıyordu.Hemen odama çıktım.Çantamı toplayıp üstüme kalın bir şeyler giydim.Yatak odamın kenarında duran gitar'ımı aldım.Çıkmak için salonun yanından geçerken babamın silahını aldım.Kalbimin atış sesi kulağımdaydı.Nefesim hızlanıyordu.Silahı aldım ve çantama attım.Sanki ölecektim.Korkuyorum.Gidebileceğim hiç bir yer yok.Yalnızım ve burada yapayalnız öleceğim.
Saat gece 03.00 ben hâlâ boş sokaklarda geziniyorum.Sokakta sadece bir kaç kişi gördüm.Evsizler bile eski inşaat alanlarında uyuyorlar.Benimde onlardan çok bir farkım yok.Yürüdüğüm yollar sanki ben devam ettikçe uzuyor.Ayaklarım uyuşuyor.Gözlerim ağırlaşıyor diye düşünürken bir şey hatırladım.Orman ormana gidebilirim.Ben hâlâ evsiz biri değilim.Ben yaşamalıyım!
İstikameti ormana çevirdim.Hızlı bir şekilde yürüyordum.Çünkü içimden bir his bana 'Biri seni takip ediyor' diyordu.Gözlerimin kırpışı hızlandı.Miğdem bulanıyor.İğrenç.Kusacağım.Miğdem.Ölüyorum.Öleceğim.Tam bunları düşündüğüm sırada ormanın önünde buldum kendimi.O ormana ayak basarsam ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yok.Belki öleceğim.Belki yaşayacağım.Belki hayatta kalacağım derken.Bir ses duydum.Arkamı dönerken yanımdan hızlıca birşey geçti ve yanımdaki ağaca saplandı.O tarafa dönüp ağaçtaki baltayı gördüm.Sonra kulağımda sıcak bir nefes ve
-"Canımı sıkma git şu ormana..."
Dedi.Ben sadece bir baltaya bir de kendime bakıyordum ve ağlamaya başladım.Diz çöktüm.Çığlık atarak ağlıyordum.
-"İstersen beni öldürebilirsin...ç-çünkü ben daha fazla dayanamıyorum.Ben şu anda ölmeyi bekliyorum çünkü yapabileceğim tek şey bu..."
Dedim ve bir kıkırdama sesi duydum.Ayağa kalkıp ona döndüm.Ağzında maskesi,sarı gözlükleri ve bir kapüşonlu giyiyordu.Sonra bana ne oldu bilmiyorum ama yüzümde bir sırıtış belirdi.Onun kulağına eğilip
-"Öl..."
Dedim ve kafasına ayağım geçirdiğim gibi koşmaya başladım.Sonra ağaca tırmandım ve ağacın tepesine çıktım.Ağaçtan ağaca zıplayarak kaçıyordum ki bir şey ayağımı tuttu ve çekti beni.Sonra havalanan eteğimi tuttum.Şu an beni çeken kişi 'KÜLODUMU GÖRÜYOR' diye düşündüm.Sonra beni tutan uzuva baktım.
-"Tamam ineceğim bırak beni!"
Bıraktı ve dediğim gibi tam önünde durdum.Kafamı kaldırıp yüzüne baktım ama boş bir yüzden başka bir şey yoktu.Gözlerimin damarları belirdi.Göz bebeklerim küçüldü.Bunlar gerçek olamaz.Belki ölmüşümdür ve bu da bir hayal falandır diye düşündüm.Ona doğru yürüdüm ve önünde diz çöktüm.Sonra Ay'a baktım ve ellerimi birleştirip kafamı ona doğru çevirdim.
-"Beni öldürür müsünüz?"
Sonra o şeyin bana baktığını hissettim ve o da diz çöktü.Bana baktı ve
-"Hayır..."
Dedi.Göz yaşlarım dökülüyordu.Ben ağlıyordum yine.Sonra ayağa kalktım ve ona doğru yürüyüp gözlerimi kapattım ve onun kucağına atlayıp ona sarıldım.Yalnızlık başıma vurmuştu.Dayanamamıştım.Ağlamam güçlenmişti.Çığlıklarım yükseliyordu.
-"NEDEN!NEDEN SEVDİĞİM HER ŞEY ELİMDEN KAYIP GİDİYOR,NEDEN BU DÜNYA ONLARI BENDEN ALIYOR.NEDEN!ACABA BU DÜNYA BENDEN DAHA NE ALACAK!"
O da bir eli ile beni diğer eli ile çantalarımı tuttu.Sonra kulağıma fısıldadı.
-"Hepsi geçecek yapman gereken tek şey o anıları öldürmek...."
-"T-Tamam...Öldüreceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Mektuplar (Creepypasta)
HorrorCreepypasta kitabı diye hafife alanlar sizi şöyle alayım.Memnun kalacağınızı garanti edemem ama keyif alacağınızı edebilirim!