9.Bölüm

12 0 0
                                    

Bu odada 6. Haftam.Düzgünce yemek yiyemiyorum,dışarı çıkmayı reddediyorum,uyuyamıyorum,ben ölüyorum.Tek düşünebildiğim.Ne zaman öleceğim....
-"Eva kahvaltı getirdim."
Bu Liu'ydu.Cevap vermedim.Öylece baktım.Ne diyebilirdim ki?Nihayetinde...Hayvanlar konuşmaz ,konuşamazlar.Tepsiyi önüme bıraktı ve odadan çıktı.Ben üzülüyordum ama bazen bir ses duyuyordum.Bir gencin sesi sanki bana göz kulak oluyordu.Kim ya da ne bilmiyorum ama niyeti iyi gibi görünüyor ve bana şöyle sesleniyor "Slay Vega" (Slay Vega:Beloved child of night yani "gecenin sevgili çocuğu" anlamına gelir.).Bu beni biraz ürkütüyor ama bu genç adamın sesi bana güven veriyor.
Birgün her zamanki gibi odamda yatağımın yanındaki camdan dışarı bakıyordum.O mavi ayın parıltısı tam üzerime vuruyordu.O mavi ışık gözlerimde süzülüyordu.Tüm vücudum ile hissediyordum.İşte o gün uykuya daldığım bir su sesi duydum.Sonra da bir ses "Sana iyileşme gücünü sağlıyorum ,kaç!" dedi.Sıradan bir rüya sandım ama uyandığımda bütün yaralarım kapanmıştı ve ayaklarımı hareket ettirebiliyordum.Eteğimin altındaki hançeri aldım ve kelepçelerimin kilidini açtım.Saat 15.05 bugün bir başkası odama gelmeyecek yani akşama doğru kaçabilirim.Belki o sesin sahibini bulabilirim.Kim bilir?Çok heyecanlıyım.Kalp atışlarım,ter damlamazları hatta nefes alışverişimi bile duyabiliyorum,Bu heyecan beni mahvedecek.Biraz dinlenmeliyim.Yattım ve hafifçe uykuya daldım.
Saat 21.16 yavaşça uyandım ve doğruldum.Yalpalayarak ayağa kalktım ve  cama doğru birkaç adım attım.Kimse yoktu.Bu anı fırsat bilip koştum ve en sonunda kapının önünde durdum.Kapı kolunu yavaşça aşağı indirdim ve dışarı çıktım.Derin bir nefes aldım.Çıplak ayaklarım ile çimenlere bastım.Bu yumuşaklığı özlemişim.Bu güzel manzarayı özlemişim.Gözlerimi kapattım ve yürüdüm.Sonra durup gözlerimi açtım.Mavi ayın tam altında ben duruyordum.Dizlerime kadar uzamış olan saçlarım hafif rüzgar ile dalgalandılar.Mavi gözlerimin içinde süzüldü ayın ışığı.Sonra arkamda bir ses duydum.
-"Eva?"
Arkamı döndüm ve
-"Merhaba ,Jack."
Dedim.Tebessüm ettim ve aya döndüm.
-"Bu akşam çok güzel."
Sonra Jack'in yanına biri daha geldi.Bu Slender'dı.Bana baktı.Uzun saçlarıma,mavi ile karışık mor gözlerime,yırtık kırmızı elbiseme baktı.Son olarak üzerine bastığım ayaklarıma baktı.Tam o sırada pelerin tarzı bir kapüşonlu giyen bir adam geldi ve çenemi tuttu.Beni kendine çevirdi.Sonra onun sarı gözleri ile karşılaştım.Beni kucağına aldı ve
-"Gelinime çok kötü bakmışsınız ,her yeri yara bere içinde.."
Dedi.Ben sadece bir kelimeye takıldım "gelinim".Hemen ondan uzaklaştım.Elimi havaya kaldırdım ve bir tane yapıştırdım.
-"AİLEM İLE BÖYLE KONUŞMA!"
Dedim.Slendy'e döndüm ve yavaşça ona ilerledim.Önüne geldiğimde ona sarıldım.Sıkı sıkı tutundum onun ceketine.Kafamı kaldırıp ona baktım.Omuzlarımdan tutup beni itti.O sırada Jack
-"Slendy ne yapıyorsun?!"
-"Sen karışma!"
-"Eva'ya ne yapıyorsun?!"
Tokat attığım o adam yanıma geldi ve iki el bileğimi tuttu.Ben ona bakmayı reddediyordum.
-"Gözlerini aç ,gelinim...."
Diye fısıldadı kulağıma.Göz bebeklerimin küçüldüğünü hissettim.Korktum.Jack geldi ve
-"Bırak Eva'yı!"
Dedi.O Kafasını kaldırdı ve küçümser bir şekilde Jack'e baktı.
-"Sen kimsin?"
-"Ben Eva'nın bir arkadaşıyım.Şimdi lafı uzatmadan bırak onu!"
O adam beni kucağına aldı ve
-"O benim!"
Dedi ve zıpladı.O an ayın önünden geçtiğimizi söyleyebilirim.
-"EVA,SÖZ VERİYORUM SENİ MUTLAKA BULACAĞIM!!"
Cevap veremiyordum ama içten içe ona inanıyordum.
-"Şimdi gelin sen çok sıradansın.Senin birkaç değişikliğe ihtiyacın var..."
-"Şey ben sizi tanıyor muyum?"
-"Doğru ya sen bu dünyaya geldiğinde hafızanı silmişlerdi."
-"Ne diyorsunuz?Ben anlayamıyorum."
-"Anlamanı beklemiyorum zaten!"
Dedi.Sustum yol boyunca bir daha hiç konuşmadım.Zaten bu katiller hiç bir zaman benim duygularımı anlamaya çalışmıyorlar.
-"Üzgünüm."
Dedi.Şaşırdım ama o sırada ona olan güvenim arttı.Büyük ihtimal ile benim hatırlayamadığım ama onun bildiği bir şeyler vardı.Ona daha sıkı sarıldım ve kafamı göğsüne yasladım.Yaklaşık 1-2 saat sonra kale tarzı yıkık bir yere geldik.Dev bir kapının önünde durduk ve beklemeye başladık kapı bir anda açıldı. İçeri doğru yürüdü ama beni kucağından indirmedi.En sonunda bir yere geldik.Dev bir salon içeride şarap içip sohbet eden insanlar vardı.Bir çeşit kutlama gibiydi.Korkmuştum.Sonra başka bir yere yöneldik bir odaya kapıyı açtı ve içeri girdik.İçeride bir makyaj masası ve gelinlik vardı.Bu bir şaka olmalıydı.Ben daha 14 yaşındayım.Evlenemem.Hem bu yasal mı?!Ben-ben bilmiyorum.Beni yatağın üstüne koydu.
-"Onu hazırlayın!"
Diye bağırdı.
-"Aaah!Az kalsın unutuyordum.Benim adım Caspian.Senin kocan olacak kişi."
-"H-Hayır."
Dedim kısık bir ses ile .
-"Ben daha 14 yaşındayım!"
-"Yani?"
-"Bu benim dünyamda yasal değil!Hem siz nesiniz?"
-"Biz...ne miyiz?!Biz şeytanız!"
Dedi ve kapüşonunu açtı.Alnından çıkan iki boynuz gördüm.Şeytanlar gerçek değil ki!
-"Eva sen de öylesin!"
-"H-Hayır değilim!İnsanım ben! İnsan!"
-"Hayır!"
Dedi ve bana tokat attı.Acıdı.Neden herkes şiddete baş vuruyor!Ya da bana vuruyor!Buradan kaçacağım ve asla evlenmeyeceğim.İçeriye 3 kadın girdi.Biri makyaj yapmaya başladı.İkincisi aksesuar takmaya çalışıyordu.Diğeri de elbiseyi giydiriyordu.Ben sadece şok içinde onlara bakıyordum.Sonra hazırlıklar bitti.
-"Bay Caspian bakabilirsiniz."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ona döndüm ve-"Lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ona döndüm ve
-"Lütfen...Gülme."
Ama ona baktığımda bir şey fark ettim.Yüzü kıpkırmızıydı.Belki ateşi vardır.
-"Çok güzel olmuşsun."
-"T-Teşekkür ederim."
-"Ben salona gidiyorum.Şey....orada görüşürüz."
-"T-Tamam."
Dedim ama buradan kesinlikle kaçacağım.Biraz bekledikten sonra o üç kadın odadan çıktılar.Hemen cama gittim.Perdeyi açtım ve aşağı baktım.3 kat vardı ama yüksek değil Amerikan filmlerimden gördüğüm üzere çarşafları birbirine bağlarsam bir ihtimal kurtulabilirim.Odadaki bütün çarşafları aldım ve birbirlerine bağladım.Bir ucunu camın kenarındaki korkuluklara bağladım.Diğer ucunu tuttum ve gözlerimi kapatıp kafamı yukarı kaldırdım.Gözlerimi açtığımda karşımda mavi ay duruyordu.Ay'a doğru bir adım attım ve kendimi düşerken buldum.Sonra çarşaf bir anda durdu.Sakince yere bastım.İşte buradayım.Şato'nun dışında.Kabarık gelinliğim ile koşmaya başladım.Hiçbir gardiyan yoktu.Dışarı çıktım ve Şato'dan
-"BULUN ONU!!!!"
Diye bir ses geldi.Ormanın içinde koşmaya başladım.Ama em sonunda yoruldum ve bir ağacın köşesine oturdum.Bir yarım saat sonra kalkıp tekrardan koşmaya başladım ve en sonunda o evi buldum.5 gündür evde yokum acaba herkes ne yapıyor?Merak ediyorum.Kapıyı çaldım.Ayak sesleri duydum.Biri kapıyı açtı.Siyah yıpranmış saçlar ,kesik ağız, beyaz kapüşonlu bu Jeff'ti.
-"E-Evane!!"
Dedi ve üzerime atladı.Yere düştük.Bana sarıldı ve kulağıma
-"Çok endişelendim."
Dedi.Ben de
-"Jeff.....endişelendirdiğim için Üzgünüm."
Sonra kapıda Toby'i sonra Jack'i ,Nathalie'yi ,Liu'yu gördüm.Toby bir anda
-"Jeff Evane'yi bulmuş!!"
-"Evane!!"
-"Eva!!"
Sonra içeriden kalın bir ses geldi.
-"Evane?!"
Bu Slender!İnanamıyorum onu bile özlemişim.Ayağa kalktım ve ona doğru yürüdüm.Onun kucağına atladım ve kulağına fısıldadım.
-"Ben geldim..."
Ve yere yığıldım.Slender'ın ellerinden kayıp yere düştüm.Sanki yer değil, bir deniz gibi geldi.Gözlerim kararıyor.Ben dibe doğru sürükleniyorum.Yavaşça.....

Kanlı Mektuplar (Creepypasta)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin