Liu beni Slender'ın önüne koydu.Ben Slender'e korku dolu bir şekilde bakıyordum.Bir anda arkasından çıkan uzuvlarını gördüm ve gözüme bir bez bağladı.Beni kucağına aldı.Bir yere gidiyorduk ama ben ne görebiliyorum ne de bir şey duyuyorum.
-"Üzgünüm..."
Dedi bir ses büyük ihtimal ile Slender'di.Hiçbir şey söylemedim.Sadece ona sıkıca tutunuyordum.Çünkü korkuyordum.En sonunda bir yere geldiğimizi anladım beni bir yere yatırdı ve kollarımı kelepçelediler.Sonra göz bandımı açtılar.Karşımda Slender ve tanımadığım bir adam vardı.
-"S-Sen kimsin?"
-"Ben mi?Hıh.Ben Smiley.MR. Smiley bu parça pinçik kemiklerini alçıya alan kişi."
-"A-Ah!Teşekkür ederim."
-"Sen ne güzel bir hanım kızsın öyle.Umarım bir o kadar güzel çığlık alıyorsundur."
Ne dediğini ilk başta anlamadım ama sonradan anladım.Ben acı çekecektim.
-"Slendy'ciğim çıkabilirsin."
Slender yavaşça kapıya doğru ilerleyip dışarı çıktı.Ben ise ona yalvaran gözler ile bakıyordum.Çünkü ne yapacağımı ya da ne olacağını bilmiyordum.
-"Neden ayaklarının kırık olduğunu biliyor musun?"
-"H-Hayır"
-"Anlatayım öyle ise....Slendy bir gün kliniğime küçük bir ile geldi.Daha önce onu hiç böyle görmemiştim."Aramıza yeni biri katılacak" dedi ve bana seni gösterdi.Ayaklarını kırmamı ve sonrada alçıya almamı istedi ama ben sadece dizlerine kadar kırmıştım.Nasıl bu kadar kötü bir hale geldin işte bunu bilmiyorum.Sonra ona bunu neden yaptığını sordum. O da bana "O kaçmamalı, asla."
dedi.Slendy'den beklenmeyen sözler.Ama sen özelsin."
-"B-Ben anlayamıyorum."
Dedim göz yaşlarımın arasından.
-"Ağlama...Çünkü ben buradayım.Bu güzel göz yaşlarını sonraya sakla ve benim için mi bu kadar süslendin?Teşekkür ederim."
2 Saat Sonra
Bu kadar acıdan sonra Slendy beni almaya geldi.Gözlerimi bağladı ve beni eve geri götürdü.Bunlar olurken Slender'a bir soru sordum.
-"Slender ben yaklaşık 6 haftadır dışarı çıkmıyorum.Bir kaç dakika olsun dışarı çı-çıkabilir miyim?Bir kaç dakikalığına özgür kalabilir miyim?"
-"Hayır!"
Sustum ve başka hiçbir şey demedim.Eve geldik ama ben dışarı çıkmayı kafama koymuştum.Gece saat 00.00'da herkes uyurken ben gizlice dışarı çıkacaktım.Sonra hemen eve girecektim ki kimse fark etmesin.Saat 00.00'a doğru gözlerimi açtım ve yavaşça yere indim.Sürünerek kapı koluna ilerledim ve parmaklarımın ucu ile kapıyı açtım.Koridorda sürünerek merdivenin önüne geldim.Ellerim ile ayaklarımı hareket ettiriyordum böylece rahatça inebiliyordum.Ve en sonunda o an benim özgürlük ânımda parmaklarımın ucu ile kapıyı açtım.Sonra gece karanlığında çinenlere parlayan mavi Ay'ın ışığına doğru ilerledim ve çimenlere uzandım.Özgürlüğü unutmuşum diye düşündüm.Sonra doğruldum ve Ay'ın o mavi ışığına baktım.Özlemiştim, bu hissi.Sonra o mutluluk anını bozan bir ses duydum.Bu Jeff'in sesiydi.
-"Eva?"
-"Jeff?"
İkimizde aynı anda
-"Burada ne yapıyorsun?"
-"Ben katilim sence gecenin bu saatinde ne yapabilirim."
Mantıklı.
-"Eva bence içeri girmelisin o seni bulursa fena olu-"
Mavi ay ışığı bir anda dev bir gölge ile kapandı.Buz kesmiştim.Kıpırdayamıyordum.Jeff,in göz bebeklerinin küçüldüğünü görebiliyordum.Sonra uzuvlar her yerimi tuttu ve beni havaya kaldırdılar.Ben gözlerimi kapattım.Bakmamakta ısrar ediyordum.
-"Bana bak!"
Dedi bir ses bu ses Slender'ın sesiydi.Yavsşça gözlerimi açtım ve yüzü kan ile kaplı olan Slender 'a baktım.
-"Ih...."
-"Neden kaçtın?!"
-"K-Kaçmadım."
-"BANA CEVAP VER!"
-"Kaçmadım."
Sonra Jeff arkadan
-"Hadi ama kaçmadım diyor."
-"SEN KONUŞMA!DİĞERLERİNİ TOPLA EVE GELSİNLER!"
-"T-Tamam."
Jeff'i hiç bu kadar korkmuş görmemiştim.Slender beni içeri soktu ve yukarı çıkmaya başladık.Tam olarak 3 kat çıktık ve bir odaya geldik.Eski ama güzel bir odaya.Odadaki dolabı açıp içinden bir zincir ve kemer tarzı bir tasma çıkardı.Zinciri tasmaya taktı ve zincirin diğer ucunu yatağın sol ayağına taktı.
-"Tak şunu!"
Dedi.O tasmayı görünce kendimi köpek gibi hissetmiştim.Ağlamaya başladım.
-"Ben köpek değilim!"
Dedim.Kafamı kaldırdım ve
-"BEN DE İNSANIM!"
Slender sinirli bir şekilde bana baktı ve
-"Ama beni endişelendirmeye hakkın yok!"
İşte o bunu dedikten Sonra hiçbir şey diyemedim.Tasmayı eline aldı ve sıkıca boynuma bağladı.
-"Eğer bu tasmayı çıkarırsan ben de bunu çıkaran elini yerinden çıkarırım."
-"Tamam."
-"Günde bir-iki kez dışarı çıkabilirsin.Ama tek değil taşmanı tutacak birileri olacak yanında."
O sırada bunu duymuyordum.Artık hiçbir şey umrumda değildi.Canım bile.
-"Tamam."
Dedim çünkü denilecek başka bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Mektuplar (Creepypasta)
HorrorCreepypasta kitabı diye hafife alanlar sizi şöyle alayım.Memnun kalacağınızı garanti edemem ama keyif alacağınızı edebilirim!